"koruyucuları" - Translation from Turkish to Arabic

• حراس
• حماة
• حرّاس
• حُماة
• الحُرّاس
• قوات حفظ

Jedi'ların general değil de, barış Koruyucuları oldukları zamanı hatırlıyorum.
اتذكر الوقت عندما كان الجادي ليسوا جنرالات لكن حراس سلام

Onlar aşağı dünyanın Koruyucuları. Tamamen yenilenene kadar onlardan korkacak.
لأن القطط هم حراس العالم السفلى وسيظل خائفاً منهم حتى يتشكل بالكامل

Normal insanların Koruyucuları, muhafazıları veya bakıcıları yoktur.
لا يحري أن يصطحب الأناس العاديون ، حراس أو مُربيون أو وصيفات.

Su Koruyucuları, bizi hayata tutan şeyi savunmak için kurdukları kamptan zorla uzaklaştırılıyor.
حماة المياه يطاح بهم بالقوة من الخيم التي بنوها ليدافعوا عما يبقينا أحياء.

Bana Galaksinin Koruyucuları'ndan birini ayarladığına dair beni uyarmalıydın.
أنك تحضـر لـي موعـدا مـع أحـد حرّاس المجرة

Gizli kozmik bir gizemin Koruyucuları gibiyiz.
نحن بمثابة حراس لأحد الأسرار الكونيّة الغامضة

Onları kurtaracak şövalyeleri veya Koruyucuları gibi bir şeyleri yok muymuş?
أليس لديهم فارس أو حراس أو أحداً بإمكانه أنقاذهم

Büro'nun deneyine katılırsanız geleceğin Koruyucuları olursunuz.
مشاركتكم في أعمال المكتب تعني أنكم الآن حراس المستقبل

Merhaba, böldüğüm için özür dilerim ama az önce bize Güç Koruyucuları mı dediniz?
مرحبًا، أكره مقاطعة حديثك هل سمعتك توًا تقول حراس القوة؟

Güç Koruyucuları olmanız için 3 kurala dikkat etmeniz gerekiyor.
عليكم اتباع القواعد الثلاث لتصبحوا حراس القوة

Güç Koruyucuları yaşamı korumak için yemin etmiş savaşçılardan oluşan bir ekipti.
حراس القوة كانوا فيلقاً من المحاربين الذين أقسموا على حماية الحياة

Onlar kamu sağlığının ilk Koruyucuları.
إنّهم أول حراس للصحة العمومية.

Katolik inancının Koruyucuları. Ülkemizin sevgili anne ve babası.
‫حماة ديانتنا الأجنبية ‫أم وأب بلادنا الحبيبة

- Bir saniye lordlarım, en ücra yerlerin Koruyucuları.
..... لحظة واحدة , رجاءً أسيادى , حماة ...

- Demek Okyanus Koruyucuları için çalışıyorsun?
اذا انت تعمل لدى حماة المحيط؟ اجل.

Bu dinleyicilerin gerçekten bir kurt görme ihtimalleri yok ama milli park Koruyucuları, yüzyıllardır yok etmeye çalıştığımız efsanevi kanun kaçağı ile nasıl iletişim kurulacağını biliyorlar.
ليس لدى هؤلاء المستمعون فرصة لرؤية ذئب. لكن حرّاس الغابة يعلمون كيف يتّصلون مع المجرم الأسطوريّ الذي حاولنا إهلاكه لقرون.

Hakiki geçmişimizin ispatının Koruyucuları.
حُماة الدليل على ماضينا الحقيقي

Onsuz döndüğünde, Koruyucuları ortadan kaldırmak için gereken silahı bulacağını biliyordum.
عندما عُدتَ بدونه، عرفتُ ..أنني وجدتُ السلاح "الذي احتجته لأتخلّص من "الحُرّاس

Kadına karşı şiddetin dorukta olduğu bir ülkede Hindistanlı bu barış Koruyucuları yerel halktan bir sürü kadını da polis gücüne katılmaya özendirdi.
فى بلد يمزقة العنف تجاة المرأة، قوات حفظ السلام الهندية ألهمت العديد من النساء المحليات للإنضمام الى قوات الشرطة.