"kovulmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • أطرد
        
    • مطرود
        
    • الطرد
        
    • يتم طردك
        
    • تُطرد
        
    • تطرد
        
    • يُطرد
        
    • للطرد
        
    • أن يتم طردي
        
    • اطرد
        
    kovulmak istemiştim. Open Subtitles أردت أن أطرد لأشتري كاميرا بمال تعويض الصرف من الخدمة
    Ben hayatımı hizmete adamışken kovulmak üzereyim ancak o bulduğu ilk fırsatta kaçtı ve şimdi yukarıda yemek yiyor diye mi? Open Subtitles لأنني كرست حياتي للخدمة وأوشك أن أطرد وقد إنتهزت أول فرصة وجدتها
    kovulmak şey gibidir. "Kovuldun!", bilirsin işte. Open Subtitles طُرِدت كما تعلمين, إنه كـ " أنت مطرود!" ,تعلمين
    İşten çıkarıldığıma emindim ve bizim için kovulmak gerçekten kovulmaktır. Open Subtitles و بالنسبة إلينا , الطرد .. يكون بشكل حرفي
    Pekala, kovulmak, dünyadaki en beter şey değildir. Open Subtitles حسناً, ليس أسوء شيء في العالم أن يتم طردك
    Galiba kıçına maymun kılı yapıştırdıkları bir filmde oynamaktan kötü olan tek şey kıçına maymun kılı yapıştırdıkları bir filmden kovulmak. Open Subtitles أتعلم,الشيء الوحيد الأسوء من تمثيل فيلم يلصقون به شعر قرد بمؤخرتك هو أن تُطرد من فيلم
    Evinden kovulacaksan, burası kovulmak için en iyi yer. Open Subtitles حسنا, ان كنت ستطرد من منزلك, فيمكن أن تطرد من هنا أيضا
    Niye yeni bir yönetim geldiğinde ajanlar kovulmak zorunda ki? Open Subtitles لمَ ينبغي أن يُطرد العملاء عندما تأتي إدارة جديدة؟
    Kül kızından terziliğe terzilikten de Obadiah'ın karılığına senin yüzünden kovulmak için tırmanmadım. Open Subtitles لم أحفر طريقي من خادمة إلى عاملة ثم خياطة ثم زوجة العابد لكي أطرد من هنا بسببك
    - kovulmak iyi de sınıftan atılmak istemem, efendim! Open Subtitles اخرج أنا لن أتردد أن أطرد لكن لا أريد الخروج - اخرج -
    Demek kovulmak istiyorsun. Open Subtitles لذا تُريدُ أَنْ تُصبحَ مطرود.
    - Geçen gün bana kovulduğumu söyledi. - kovulmak mı? Open Subtitles -المرة السابقة أخبرني بأني مطرود
    kovulmak mı? Open Subtitles -أنت مطرود
    Sahtekarlıkla kendi şirketini dava etmek kovulmak için bir sebeptir. Open Subtitles الإحتيال بمقاضاة مؤسستك الخاصة عقوبته هي الطرد
    Elimde Fowler'ın kendini düzmece bir kimyasal sızıntı yüzünden yakmasından önce kovulmak üzere olduğuyla ilgili bir kanıt var. Open Subtitles لدي اثبات بأن فاولر كان على وشك الطرد لقد جرح نفسه مدعيا بأن مادة كيميائية سكبت عليه
    Bu şekilde kovulmak inanılır gibi değil. Open Subtitles فقط ... لا يبدو ممكناً أن يتم طردك بهذه السهولة
    Bu şekilde kovulmak inanılır gibi değil. Open Subtitles فقط ... لا يبدو ممكناً أن يتم طردك بهذه السهولة
    Bir savcının işine burnunu soktuğun için hayattan da mı kovulmak istiyorsun? Open Subtitles أتريد أن تُطرد من حياتك بعبثك مع المدعي العام. ؟
    Okullardan kovulmak kolay olmamıştır senin için. Open Subtitles لم يكن الوضع سهلاً لك، تُطرد من مدرسة تلو الأخرى
    Hayır, daha çok kovulmak ve tutuklanmakla ilgili. Open Subtitles يمكنك أن تطرد وتعتقل لهذا
    Sende mi kovulmak istiyorsun? Open Subtitles هل تريد ان تطرد انت ايضا ؟
    Hiç dünyayı takmadan yürüyüp giden kendiniz bir bakın, bütçeler kesilirken ve insanlar Bay Donaghy'nin ofisine kovulmak için çağırılırken. Open Subtitles انظر اليكم ايها الاثنان تمشون بدون اهتمام للعالم مثل تخفيض الميزانية, و الناس تأتي الى مكتب السيد دوناغي للطرد
    Bunun bir cezaya kalma olduğunu biliyorum ama işte olmam gerekiyor ve kovulmak istemiyorum. Open Subtitles أعرف أن هذا عقاب وكل شىء لكن من المفترض أن أكون في العمل ولا أريد أن يتم طردي
    Aniden yine işten kovulmak istemiyorum. Open Subtitles لا اُريد ان اطرد بسرعة مرة اخري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more