"koyacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيضع
        
    • لوضع
        
    • لأضعها
        
    • ستضع
        
    • لأضع
        
    • للوقوف
        
    • ليضع
        
    • أضعها
        
    • لتضع
        
    • لنضعه
        
    • لنضعها
        
    • لأضعه
        
    • لوضعه
        
    • سيضعك
        
    • اقتحامي لصفوف الحضور
        
    Kaybolmak için gereken o kadar şeyi nereye koyacak? Open Subtitles أين سيضع كل الأغراض التي تحتاج أن تخفيها؟
    Kaybolmak için gereken o kadar şeyi nereye koyacak? Open Subtitles أين سيضع كل التفاهات التي تحتاج أن تخفيها؟
    Belki bu çocuk onun içine koyacak bir mücevher bulabilir. Open Subtitles ربما هذا الرجل يمكن العثور على الحجر لوضع هذا الشيء.
    Bütün bildiğim Kmart kapandı ve ağacın altına koyacak hediyem yok. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أن محل كمارت مغلق وليس لدي أي هدايا لأضعها تحت الشجرة
    Çizdiğiniz bu şeyin üstüne gerçek bir cadde haritası koyacak olursanız, sizin sokaklarınızın ve mesafelerinizin alakasız olduğunu fark edersiniz. TED إذا كنت ستضع خريطة حقيقة للطريق بالإضافة إلى ما رسمت ستكتشف أن شوارعكم و المسافات، كلها ستكون بعيدة عن الحقيقة
    İçine süt koyacak birkaç tane kova bulur musun? Open Subtitles براندي، أحضري بعض الدلاء لأضع فيها الحليب.
    Tabi ki öyle, sana karşı koyacak erkek bu kasabada bulamazsın. Open Subtitles من من؟ لا يوجد رجل في وورلوك يجرؤ للوقوف ضدك.
    Sadece tepegözüne benzin koyacak bir güönüllüye ihtiyacım var. Open Subtitles اريد متطوع ليضع بعض الوقود في لعارض الصور
    Onları koyacak başka yer yoktu ve o aptal kızını da gözümün önünden çek. Open Subtitles لا يوجد لديّ مكانٌ آخر أضعها فيه. وأبعدي ابنتكِ الغبيّة عن وجهي.
    Ayrıca, papa olmanız için ağırlığını koyacak. Open Subtitles كما أنه سيضع ثقله وراء طموحك لتصبح البابا
    Onun arabasına izleyici aygıt koyacak, sende onu, o adama kadar izleyebileceksin. Open Subtitles سيضع راصد أسفل سيارتها حتى تستطيع تتبعها وصولا إليه
    Rus mafyasının önünde, onun arabasına izleyici mi koyacak? Open Subtitles سيضع راصد أسفل سيارتها أمام العصابة الروسية؟
    Biliyorsunuz parayı araştırma fonu dışında koyacak daha iyi bir yer bilmiyorum. Open Subtitles أتعرف، لا يمكنني التفكير في مكان أفضل لوضع أموالك من تمويل الابحاث
    Ve unutmayalım ki: bir hayal için minimum şart başınızı koyacak güvenli bir yerin olmasıdır. TED ولئلا ننسى: أن الحد الأدنى من متطلبات الحلم هو مكان آمن لوضع رأسك.
    Çünkü, Aristo ve Newton evrenlerinin aksine bu evrende meydana getiriciyi koyacak dışarıda bir yer yok. TED بسبب أنه لا يوجد مكان لوضع الصانع خارجاً كما كان في الكون النيوتوني و الآرسطي،
    En azından arabama koyacak kadar işe yarayın. Open Subtitles على الأقل أنها ستكون مناسبه لأضعها بالسياره.
    O ganimetlerin bazılarını cebimize koyacak planlar. Open Subtitles خطط ستضع بعضًا من تلك الغنائم في جيوبنا.
    Nihayet çiçek koyacak bir şey. Bir şey değil. Open Subtitles ولأجل هذه الزهرية أخيراً، مكان لأضع فيه الزهور
    Kızımın o iğrenç, zavallı adama karşı koyacak bir ruhu yok... Open Subtitles لا تملك القوة اللازمة للوقوف في وجه رجل حاقد و بشع و قبيح و قصير
    İçeride öğrenci olmazsa, şarkı söylerken bağış kutumuza para koyacak kimse olmaz. Open Subtitles ان لم يكن بها طلاب فلن يكن هناك أحد ليضع المال بصندوق الجمع بينما نغني
    Onu koyacak güvenli bir yer biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف بالضبط ، حيث أضعها حيث انها سوف تكون آمنة.
    Eşyalarını koyacak bir yer bul. Dövüş yarım saat içinde başlayacak. Open Subtitles ، إبحث عن مكان لتضع فيه مستلزماتك النزال يبدأ بعد 30 دقيقة
    Alibi'ın üstündeki daireye koyacak bir yatak alana kadar. Open Subtitles حتى نحصل على سريرٍ إضافيّ لنضعه في عليّة الحانة
    Şimdi bunu koyacak hava geçirmeyen bir şey bulmalıyız. Open Subtitles حسناً ، يجب أن نجد شيئاً مُحكم السدّ لنضعها به
    Yıllıktaki yerimi alıyorum ve sonunda rafa koyacak bir kupa alacağım. Open Subtitles وسأوضع في الكتاب السنوي وكل شيء وأخيراً سيكون لدي كأس لأضعه على الرف
    Söylediğim gibi, av peki iyi değildi. Oraya koyacak balık tutamadık. Open Subtitles الصيد لم يكن جيداً لذا لم يكن لدينا شيء لوضعه هناك
    Sayın Başkan şimdi sizi olayın tam da ortasına koyacak bir şey göstereceğim. Open Subtitles سيّدي الرئيس، نود الآن أن نريك لك شيئاً هذا سيضعك في وسط كل ما يجري
    Mmm. Ben ödüllerimi koyacak yer bile bulamıyorum. Open Subtitles -أنا احقق تقدما وظيفيا من اقتحامي لصفوف الحضور في المعبد دون أن أفقد وعيي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more