"koymanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لوضع
        
    Herşeyin üzerine bir fiyat koymanın en aşındırıcı etkilerinden birisi ortaklık ile ilgilidir, hepimiz birlikte bu konunun içindeyiz hissi. TED أحد أكثر الآثار المدمرة لوضع تعرفة لكل شيئ هو القواسم المشتركة، الشعور بأننا جميعاً في هذا الشيئ سوياً.
    Ve yap-bozun son parçasını yerine koymanın ödülü ucu bıçaklarla dolu bir çeşit mızrakla öldürülmek. Open Subtitles والمكافأة لوضع أخر قطعة باللغز أن تُخوزق من قبل حشية دائرية من السكاكين
    Bu çocukları kesin olarak, bulunmaları gereken yere koymanın zamanı geldi. Open Subtitles أنه الوقت لوضع هؤلاء الأطفال في مكانهم , بشكل نهائي
    Sör Barristan Selmy, artık kılıcınızı bir kenara koymanın vakti geldi. Open Subtitles السيد " باراستين سيلمي " لقد حان الوقت لوضع سيفك جانبًا
    Artık gelip gitme konusunda kurallar koymanın vakti geldi. Open Subtitles الآن هو الوقت المناسب لوضع قواعد بشأن الدخول والخروج
    Tepelerine biraz kar koymanın zamanı geldi. Open Subtitles انه الوقت لوضع بعض الثلج على جبالك.
    Tepelerine biraz kar koymanın zamanı geldi. Open Subtitles انه الوقت لوضع بعض الثلج على جبالك.
    Belki bazı kurallar koymanın zamanı gelmiştir. Open Subtitles ربما حان الوقت لوضع بعض القيود
    Pekâlâ, bence Sör Walter Raleigh'i kutusuna geri koymanın zamanı geldi. Open Subtitles اعتقد انه حان الوقت لوضع السيد (والتر رالي) مجدداً في الحمام
    Sadece bu hisleri bir şişeye koymanın yolunu bulmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا فقط أحاول إيجاد وسيلة لوضع هذا الشعورة في الزجاجة .
    Nereye doğru gittiğini anlıyorsun belki de artık bir nokta koymanın vakti gelmiştir yaşadığım bu şeye... Open Subtitles ...أنت تعيش بهدف ، لكن ربما حان الوقت لوضع ...نهاية لـ
    Yani hiçbir şeyi koymanın bir yeri yok. Open Subtitles مما يعني أنّه لا يوجد مكان لوضع أي شئ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more