"koyuyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يضعون
        
    • وضعوا
        
    • يضعونه
        
    • يضعونها
        
    • يضعونك
        
    • يضعونهم
        
    BM Koruma Gücü, sayısını arttırıyor. Daha fazla gözcü koyuyorlar bölgeye. Open Subtitles قوة الأمم المتحدة يتزايد وجودهم أنهم يضعون مراقبين أكثر على الارض.
    Kredi kartları, maaş bordrosu, ve sonra da 5,000-10,000 gibi miktarlarda para koyuyorlar. Open Subtitles بطاقات الإئتمان وبطاقات تسلم المرتبات يضعون مبلغ 5 ألاف أو 10 ألاف بالبطاقة
    YouTube, bunu YouTube'a koyuyorlar." TED يوتيوب؟ ، إنهم يضعون حديثي على اليوتيوب.
    Körfez sakinleri evlerinde kalıp, kapılarına kumtorbaları koyuyorlar. Open Subtitles ايها السكان , ابقوا في منازلكم وضعوا اكياس الرمل على فتحات الابواب
    İki kavanoz pilav alıyorlar ayrı odalara koyuyorlar. Open Subtitles أخذوا برميلين من الأرز وضعوا أحدهما في غرفة و الآخر في غرفة أخرى
    Orada içkilere ne koyuyorlar bilmiyorum ama... su kaynağına ulaşmamız lazım. Open Subtitles ما الذي يضعونه بالمشروبات بذلك المكان وكيف وصلنا إلى مصدر المياه؟
    Neyse ki şişeye koyuyorlar, değil mi? Open Subtitles من الجيد أنهم يضعونها في زجاجات، أليس كذلك؟
    Enstrümanlarını turda hep yanlış yerlere koyuyorlar ve bu, yöneticilerini delirtiyor. TED فكثيرا ما يضعون الأدوات في غير أماكنها المعتادة في جولاتهم الأمر الذي يقود مديرهم للجنون،
    Suni gübreler, nitratlar, zirai ilaçlar koyuyorlar. Ekinlerin büyümesini takviye etmek için her türlü şeyi koyuyorlar. Fakat, bunların bazı olumsuz etkileri var. TED يضعون الأسمدة والنترات والمبيدات الحشرية، مختلف الأشياء التي تزيد من نمو المحاصيل، لكن لها بعض التأثيرات السلبية.
    Tecavüzcüler, sapıklar. Bu piçleri de diğer mahkumların arasına koyuyorlar. Open Subtitles مغتصبون، متحرّشون بأطفال، يضعون هذه القذارة هنا مع أهالي الإتجاه السائد
    -Biliyorum. İçine gerçek yaban mersini koyuyorlar. Open Subtitles يضعون توتاً حقيقياً به، ما نوع الذي معك؟
    Anne, naif anne babalar alsın diye Amerika'daki bütün çocukları o kitaba koyuyorlar. Open Subtitles أمي، إنهم يضعون كل أطفال أمريكا بذلك الكتاب فقط ليشتريه الآباء المخدوعون
    Bu insanlar, yemeklerine çok acayip şeyler koyuyorlar. Open Subtitles هؤلاء الناس يضعون أشياء غريبة للغاية في طعامهم
    Sıkıcının altındaki bardağa buz küpleri koyuyorlar. Open Subtitles إنهم يضعون بعض مكعبات الثلج في ذلك الكأس تحتها.
    Ne, burada suyun içine bir şeyler mi koyuyorlar? Open Subtitles هل يضعون أمراً ما في الماء في هذا المكان؟
    Çürük elmaların hepsini bir yere koyuyorlar ve onlardan elma suyu yapıyorlar. Open Subtitles وضعوا كل التفاح السيئ في مكان واحد وصنعوا منهم شراب تفاح
    Tuzlar öbekleşmesin diye içine ne koyuyorlar biliyor musun? Open Subtitles أتعلمين ماذا وضعوا هنا لمنعة من التكتل ؟
    Tatillerde içine müskat koyuyorlar. - Ne buldun Abs? Open Subtitles لقد وضعوا فيها جوزة الطيب من أجل العطلات.
    Yılda iki kâse balla geçiniyoruz. Onlar da balımızı alıp boş yere dudak kremine koyuyorlar! Open Subtitles نحن نعيش على كوبين في السنة، وهم يضعونه كبلسم للشفاه بدون أي سبب على الإطلاق
    Bu pisliklerin içine neler koyuyorlar biliyor musun? Open Subtitles أتعرفين مالذي يضعونه بهذه القذارات الآن؟
    Ve düşünülecek bir şey de, insanlara kendileri için verdiğiniz her 15 Euro’da, parayı ceplerine koyuyorlar ve öncekilerden farklı bir şey yapmıyorlar. TED هو أن لكل 15 يورو تمنحها للناس من أجل أنفسهم يضعونها في جيوبهم ، لا يقومون بشيء مغاير عما كانوا يفعلون سالفا لن تحصل على أي مال من عندهم
    Seni aptal bir odaya koyuyorlar ve tüm aşamaları hatırlaman gerekiyor. Open Subtitles لا أعلم، يضعونك بتلك الغرف الجنونية وعليك تذكر كل تلك الخطوات، كما تعلم
    Hayır. Sadece polislerin anlayamayacağı şekilde kupalara koyuyorlar. Open Subtitles لا فقط يضعونهم في أكواب القهوه لكي لا يعلموا الشرطه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more