"kraker" - Translation from Turkish to Arabic

    • البسكويت
        
    • بسكويت
        
    • مقرمشات
        
    • المعجنات
        
    • المقرمشات
        
    • كراكير
        
    • بريزيل
        
    • بسكويتة
        
    • المفرقعات
        
    • معجنات
        
    • مكسرات
        
    • مفرقعات
        
    • كراكر
        
    • كراكرز
        
    • بسكوت
        
    Hemen tuzlu kraker ve zencefilli gazoz alıp geri geliyoruz. Open Subtitles سنعود على الفور ونحضر لكِ بعض البسكويت المملح والمياه الغازية
    Ya da zencefilli bira ve kraker seviyorsan tükettiğin yiyecekler ki ben seviyorum. Open Subtitles أو طعام تأكله حينما تكون تحب البسكويت والزنجبيل والبيرة وأنا كذلك يا إلهي
    Çok çeşitli kurabiyeler üretiyoruz. İstediğiniz ne varsa. Fıstıklı var, çubuk kraker var. Open Subtitles ونصنع العديد من أنواع البسكويت، أيما تريد لدينا بسكويت بالفستق، والبسكويت المملح القاسي
    İşte sizin adınız, ve onaylanmış yiyecek listesi... ve kraker yok. Open Subtitles وهذا اسمكم وها هي قائمة الطعام لا يوجد بسكويت
    Şimdi bana bir Havarti parti tabağı, iki mavi ...peynir bombası ve bir peynirli sürpriz kraker ver. Open Subtitles الآن أعطنى واحد وعاء حفلة هافارتى قنبلتان جبنة زرقاء و مقرمشات الجبنة الشيدر المفاجأة مباشرة
    Sokaktan sana doğru çubuk kraker atabilecek bir arkadaşım vardı diye biliyorum. Open Subtitles أظنه يمكنني الحصول على صديق يرمي لك بعض المعجنات من الطريق ؟
    Nedenini bilmiyorum. Masaya sadece tuzlu kraker koysalar ya. Open Subtitles لمَ لا يضعون المقرمشات وحدها على المائدة؟
    Bilirsin, düşündüm de mutfağa gidiyorsan eğer, birkaç tuzlu kraker de olur. Open Subtitles أتعلمين، أعتقد أني استطيع تناول قطعتين من البسكويت إذا كنتِ متجهه للمطبخ
    Kendini iyi hissetmeye başlayınca zencefilli gazoz içip, kraker yiyebilir. Open Subtitles حسناً بعض الزنجبيل و بعض البسكويت عندما تبداء تشعر بالتحسن
    Adam haklı. Yani, kraker listede yoktu. Open Subtitles كان محقاً أعني أن البسكويت لم يكن بالقائمة
    Eminim aşağıda sadece çay içip kraker yiyorlardır. Open Subtitles أنا متأكدة أنهما الآن يتناولان الشاى و قطع البسكويت
    Pardon, fakat bir kutu kraker için çılgına dönen sizsiniz. Open Subtitles أرجو المعذرة ولكن أنت من ارتعب من علبة بسكويت
    Yani bana tavsiyen, Bryan Trenberth'ü bir paket kraker... yüzünden çocukların T-Ball maçında vurmam. Open Subtitles إذاً نصيحتك لي هي أن أقتل برايان ترينبيرث على علبة بسكويت في لعبة بيسبول الصغار
    Ve son olarak, bir çeşit kraker üstüne basılmışlar. Open Subtitles و أخيراً, يبدو أنهم مطبوعين علي رقائق بسكويت
    Biraz kraker, ya da karnını doyuracak bir şeyler? Open Subtitles , ربما هناك بعض مقرمشات الذرة شئ ما لتأكله؟
    En son böyle bir yerde kaldığımda yan yataktaki adam kendini bir papağan sanıyordu ve bütün gece benden kraker isteyip durdu. Open Subtitles أخر مرة كنت في هذا المكان، المريض الذي بجانبي أعتقد أنني ببغاء وطلب مني مقرمشات طوال الليلة اللعينة.
    Sende bir kez bina yönetimi çalışanlara ücretsiz kraker dağıtımı yapıyor. Open Subtitles مرة في السنة, يجلبون في عربة صغيرة ويوزعون المعجنات المجانية
    Bak ne diyeceğim, neden sen ofise dönüp biraz iş yapmıyorsun, ...bende sana kraker getiririm? Open Subtitles مهلاً, لماذا لا تصعد إلى مكتبك لتنهي بعض الأعمال وأنا سأحضر لك المعجنات ؟
    Sandviçlerinin içine çatırdaması için kraker koyarsın. Open Subtitles تضعين المقرمشات في شطائركِ كي تكون مقرمشة
    Tek bildiğimiz ise kraker' in tabancasından çıktığı. Open Subtitles التي قتلت الرجل ونحن على علم إنّها من مسدّس (كراكير).
    Hey kraker neredesin tuzlu götlü şey! Open Subtitles يا، بريزيل أحضر مؤخرتك المالحه الملتويه إلى هنا
    - Deneysel kraker? Open Subtitles بسكويتة تجريبية؟
    Yani, o şu anda, o karanlık yerde oturmuş, ketçaplı kraker yiyor. Open Subtitles أقصد, إنه جالس هناك في الظلام, يأكل الكاتشاب على المفرقعات
    Fıstıklı çikolata, küçük çikolatalar, dört şişe şarap, yarım şişe rom ve dokuz kraker. Open Subtitles شوكولاته بالفستق وألواح من الشوكولاتة الصغيرة أربعة زجاجات نبيذ، نصف زجاجه شراب روم وتسعة معجنات مقرمشه
    Tam da kraker kutusunun dibindeki ödülü bulan bir çocuk gibi görünüyorsun. Open Subtitles تبدو مثل فتى وجد جائزة في قاع صندوق مكسرات
    Midenizi bastırmak için kraker ister misiniz? Open Subtitles أتلزمكم مفرقعات للمساعدة على خفض الأصوات ؟
    Al şunu Tahıl sikini, orospu! Götünde Tahıl olmasını sevdin, değil mi, kraker? Open Subtitles تناولي القضيب الخشن، هل تحبين القضيب الخشن في مؤخرتك يا "كراكر
    Sen de kraker yoktur, değil mi? Open Subtitles ليس لديك كراكرز حيوانات هنا، أليس كذلك؟
    Elma Çilek Böğürtlen Barını veya bu gördüğünüz 7 tatlı kaşığı kraker şeker sandviçi yiyebilirim. Open Subtitles بطعم التفاح والتوت والفراوله أو بإمكاني أن اتناول بسكوت بسبع ملاعق من السكر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more