"kraterin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحفرة
        
    • الفوهة
        
    • الفوّهة
        
    • فوهة
        
    • الحُفرة
        
    • البركان
        
    "Dehset kulesi." Atlantis'in hazinesi, o Kraterin içinde bir yerde. Open Subtitles برج الخوف كنز أطلانطس في مكانا ما في تلك الحفرة
    Son ruhu buraya getiremezsek, dalgayı Kraterin içinde tamamlarız. Open Subtitles إن لم يمكننا جلب الروح الأخيرة هنا يمكننا الذهاب هناك و إكمال الموجة بداخل الحفرة
    Kraterin yüzeyinde sekizinci ruhu buldum. Open Subtitles أنا أتابع الروح الثامنة و هي تتحرك على سطح الحفرة
    Olan şu, ilk sıçrama sırasında, sondanın bir ayağı bir yerlerde, bir Kraterin kenarına çarptı ve bu sondanın dönme hızını değiştirdi. TED يبدو أن ما حصل أثناء القفزة الأولى، هو أننا اصطدمنا بحافة الفوهة بأحد أذرع المسبار، فتغيرت بذلك سرعة دوران المسبار.
    Belki Kraterin diğer tarafındaki kabuğa bir dron ateşleyebiliriz. Open Subtitles ربّما نستطيع تفجير صاروخ في القشرة عند الجانب الآخر من الفوّهة
    Bu patlamanın açığa çıkardığı güç Kraterin içindeki kayaları parçalayarak söktü. Open Subtitles تصدّعت الصخور التي كانت في فوهة البركان بسبب قوة الإنفجار الرهيبة قذفتهم في الهواء كالصواريخ المميتة
    Sondayı patlamayı güçlendirmek için Kraterin dibindeki bir çatlağa götürüyoruz. Open Subtitles نحرك إم أي إل بي أسفل إلى الشق في قاع الحفرة لتركيز الإنفجار
    Kraterin dibinde yüzeyden yaklaşık beş metre yukardayız. Open Subtitles نحن حوالي خمسة أمتارِ فوق السطح في أسفل الحفرة
    Kraterin çapı bir kilometreden fazla ve derinliği yaklaşık 200 metre. Open Subtitles قطر الحفرة أكثر من كيلومتر وبعمق مئتي متر تقريباً.
    Eğer annemi geri getirebilseydim, seni o Kraterin dibinde canlı canlı bırakıp çürümene izin verirdim. Open Subtitles وإن أعادتها لكنت استبدلتك وتركتك تتعفنين بتلك الحفرة خلال نبضة قلب
    Kraterin çevresindeki yapılara doğal oluşumlar demenin imkânı yok. Open Subtitles الآن، من المستحيل ان تكون تلك التشكّلات حول تلك الحفرة من فعل الطبيعة
    Kraterin çevresindeki yapılar doğal olamaz. Open Subtitles التشكلات حول الحفرة لا يمكن أن تكون طبيعية
    Kraterin, kurumuş bir göl yatağı olduğu düşünülüyor. Open Subtitles يعتقد أن هذه الحفرة قاع بحيرة جافة
    Ucuz atlattık. İyi ki duman tüten bir Kraterin tam ortasına düştü. Open Subtitles نجوت بأعجوبة ، لحسن الحظ أنها هبطت في هذه الفوهة التي يتصاعد منها الدخان
    Eğer Bly peşimden gelirse, benim tüm hayatımda aynı Kraterin içine gider. Open Subtitles إذا قام بلاي بمطاردتي بهذا, فبإمكاني إلقاء بقية حياتي في نفس تلك الفوهة
    Onu görmek içinse aşağı inip Kraterin içine girmem ve lava yakından bakmam gerekiyor. Open Subtitles وللتّحقق من ذلك، ينبغي عليَّ النزول داخل الفوّهة ورؤية الحِمم عن قرب.
    Kraterin bir tarafında boşalıp soğuyarak koyu bir kabuk oluşturuyor. Open Subtitles إنها تتدفق على جانبٍ واحد من الفوّهة وتكّون غلافاً داكناً حالما تبرد.
    Yani biz bu keşfedilmemiş Kraterin içinde miyiz? Open Subtitles إذاً انتِ تقولين أننا على فوهة بركان قديم؟
    Biz Kraterin içinde izole edilmiş bir ekosistemin içindeyiz. Open Subtitles إننا فى فوهة بركان حيث انعزل المناخ عن العالم الخارجى
    Junior, ben ve Hunter Kraterin başındayız. Open Subtitles أنا و(جونيور) عند الحُفرة مع (هنتر).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more