Bu, rengeyiğinin, Kringle'ın kuyruksokumuna toslamasını açıklayabilir. | Open Subtitles | لعلّ ذلك يفسّر سبب ركلة حيوان الرنة في عظم العجز عند (كرينغل) |
Bay Kringle'ın mali durumu hakkında ne söyleyebilirsiniz? | Open Subtitles | ماذا يمكنكَ أن تخبرنا حول أحوال السيّد (كرينغل) المالية؟ |
Kringle, kirasını zamanında öder miydi? | Open Subtitles | -أكان (كرينغل) يدفع الإيجار في الوقت المحدد له؟ |
- Görünen o ki, doktor Bay Kringle'ın çok yorgun olduğuna... ilişkin bir not yazmış. | Open Subtitles | على ما يبدو ، فإن الطبيبة كتب مذكرة قائلة: ان السيد كرينجل يعاني الإجهاد |
Bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin, Bayan Kringle. | Open Subtitles | أخبرْني ما أنت لا تَحْبُّ حول نفسك، السّيدة كرانجل. |
Kris Kringle'sız Noel, eskisi gibi olmayacak. | Open Subtitles | عيد الميلاد لن يكون نفسه دون (كريس كرينغل) |
Bay Kringle diğer üç mevsim ne yapardı? | Open Subtitles | ماذا كان يفعل السيّد (كرينغل) خلال المواسم الثلاثة الأخرى؟ |
Kringle'ın takımında bulduğum kurtlarla aynı. | Open Subtitles | أجل، هذه بالضبط الديدان التي وجدتها في بدلة (كرينغل) |
Kringle'ın konsolunda, yeni 50'likler vardı. | Open Subtitles | -وكان لدى (كرينغل) خمسون دولار جديدة في درجه |
Bunlardan biri olmalı. Yani, bu adamların yarısının Kringle'a borcu var. | Open Subtitles | لابدّ أنّه أحد هؤلاء الرجال فنصفهم يدين بالمال إلى (كرينغل) |
Kringle şüphelenir, yankesiciyi, cüzdanı çöp konteynırına... atarken görür, onunla yüzleşir... | Open Subtitles | يجد (كرينغل) مشتبهاً ويمسك بـ"النشّال" يرمي المحفظة في سلة المهملات ويقوم بمواجهته |
Şu haline bir bak, Kris Kringle! | Open Subtitles | انظر لنفسك، كريس كرينغل |
Sizi üzdüysem çok üzgünüm Bayan Kringle. | Open Subtitles | آسف للغاية اذا أساءت لكِ يا أنسة (كرينغل) |
Bayan Kringle, tebrik kartlarının ilk defa 1400'lerin Almanyası'nda çıktığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين يا آنسة (كرينغل) أن أول بطاقة معايدة ترجع إلى ألمانيا في عام 1400 ميلادية؟ .. |
Bayan Kringle, bu akşam boş musunuz diyecektim. | Open Subtitles | آنسة (كرينغل) كنت أتساءل إن كان لديكِ خطط لعشاء هذه الليلة؟ |
Bayan Kringle, konuşmalarımız hep günümün en iyi anları olmuştur. | Open Subtitles | آنسة (كرينغل) يمكنني القول بصراحة أن إلتقائنا أهم ما في يومي |
Bayan Kringle'la çıkıyorum, duymuşsunuzdur belki. | Open Subtitles | كما سمعتم مسبقاً، أنا أواعد الآنسة (كرينغل) مؤخراً |
Günaydın. Bayan Kringle, Bayan Thompkins. | Open Subtitles | صباح الخير، آنسة (كرينغل)، آنسة (تومبكنز) |
Yani, hala Kris Kringle'ın kakao bardaklarını bekliyoruz ama harika olmuş değil mi? | Open Subtitles | ما زلنا ننتظر أكواب الكاكاو من "كريس كرينجل" لكن حتى الآن، يبدو رائعا أليس كذلك ؟ |
Kör talih işte, Kris Kringle. | Open Subtitles | حظ سيء كريس كرينجل |
O normal ufak Joy Beckendahl, eski-Bayan Kringle olabilir. | Open Subtitles | هي يُمكنُ أَنْ تَكُونَ طبيعيةَ قليلاً بهجةَ Beckend hl، السّيدة السابقة كرانجل. |
Springfield Halkı Kris Kringle'a Karşı davası için. | Open Subtitles | أنت تريد قضية "سكان سبرنغفيلد ضد (كريس كرنغل)" |
Peki, bu evde bulunmasını istediğim kırmızı kostüm giyen tek adam Kris Kringle, anlaştık mı? | Open Subtitles | حسنُ يا ذو البدلة الحمراء الوحيد، أريد هذا المنزل الآن مُهيء للكريسماس، هل فهمت؟ |