"kristalden" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكريستال
        
    • البلورة
        
    • البلور
        
    • بلورة
        
    • الكريستالة
        
    kristalden yapılmış, plütonyumdan değil. Bunun nasıl böyle bir şey yapabileceğini... Open Subtitles إنها من الكريستال و ليس البلوتونيوم لا أعرف كيف يمكن لها
    Biliyor musun, şuradaki mücevherler tamamen kristalden yapılmış. Open Subtitles إنّها مصنوعةٌ من الكريستال. و مرصّعة بالمجوهرات.
    O kristalden ortaya çıktıysam, onun bir kopyasının da hemen ardımdan çıktığına eminim. Open Subtitles إذا ظهرت من تلك البلورة فأنا متأكدة أن نسخته يجب أن يكون خلفي تماما
    Bu kristalden kırılan ışıklar burada kan izi olup olmadığını gösterecek bir prizma yaratacak. Open Subtitles الضوء المنكسر عن هذه البلورة سيخلق موشوراً سيظهر إن كانت هناك آثار دماء في أيّ مكان.
    Bulduğumuz, diğerlerinden farklıydı. İskelet saf kristalden oluşuyordu. Open Subtitles بخلاف الجماجم الأخرى التي وجدناها فهيكلها من البلور الخالص
    İlk tespitlerimize göre buraya arkasına konan bir kristalden enerjisini alıyor. Open Subtitles تحقيقاتنا التمهيدية كشفت بأنه يشغل بواسطة بلورة توجد في الخلف ، هنا
    Hepsinde bu kristalden bir parça gömülüdür. Open Subtitles يوجد به قطعة من تلك الكريستالة مدفونة في داخله
    Ve iç yapı yeni reaktif bir sıvı metal kristalden oluşuyor şekilsiz olsa da ölçekli olarak güç arttırıyor. Open Subtitles و يتكون الهيكل الداخلي من الكريستال السائل المعزز و هو غير متبلور لكن المقاييس واقعية و يزيد القوة
    kristalden yapılmış bir harita bulmuşlar. Open Subtitles وقد وجدوا خريطة مصنوعة من الكريستال
    Gece çökerken, sıcaklık düşüyor ve her yer kristalden bir krallık haline geliyor. Open Subtitles "وبحلول الليل، تنخفض درجات الحرارة" ويصبح هذا المكان" "مملكة من الكريستال
    Peki, ben Gold'la gidip kristalden uzak durmasını sağlarım. Open Subtitles حسناً، سأذهب مع (غولد) وأحرص على إبقاء يده بعيدة عن هذا الكريستال
    Şeyden yapılmış kristalden. Open Subtitles مصنوعة من الكريستال
    kristalden yapılmış. Open Subtitles مصنوعة من الكريستال. /c.arabic
    Lucis kendisini korumak için, gücü kristalden gelen sihirli bir duvar oluşturdu. Open Subtitles فدافعت "لوسيس" عن نفسها برفع سور سحري وكانت قوة السور تأتي من البلورة نفسها
    Bu kristalden tanınabilirler. Open Subtitles يمكن أن يميّزوا بهذا البلورة.
    Onlar temel maddelerden kendilerine vücut seçmişler ve içlerinden kristalden yapılmış olanı sonik saldırıları emip geri yansıtabiliyormuş! Open Subtitles سكنوا أجسام المضيف العنصرية .... بما في ذلك المصنوع من البلور الذي يمكن أن يمتص ويعيد توجيه...
    Baş kısmını bambu kökü gibi şekillendirilen cilalanmış kristalden yapmışlar. Open Subtitles الرأس صُنع من البلور اليشمي
    Ben çocukken ailem bana bir kristalden bahsetmişti. Open Subtitles عندما كنت طفل والدي أخبروني بأمر بلورة
    Hepsinde bu kristalden bir parça gömülüdür. Open Subtitles يوجد به قطعة من تلك الكريستالة مدفونة في داخله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more