"kristaller" - Translation from Turkish to Arabic

    • البلورات
        
    • بلورات
        
    • الكريستالات
        
    • كريستالات
        
    • الكريستال
        
    • كريستال
        
    Uygun şartlar altında kristaller, atomlarının düzenlemesini yansıtan geometrik şekillere dönüşürler. TED بوجود الظروف المناسبة، ستنمو البلورات في أشكال هندسية تعكس ترتيب ذراتها.
    (Gülüşmeler) Bilim, tüm önsezilerimize karşın, kristaller ve kayalar gibi katı cisimlerin dahi neredeyse tamamen boşluklardan ibaret olduğunu öğretti. TED لقد علمنا العلم ضد أي حدس، أن الأشياء الصلبة، مثل البلورات والصخور، في الواقع تتألف جميعها تقريبا من مساحات فارغة.
    Bazı temel sistemler kablo ve çipler yerine kristaller kullanıyor. Open Subtitles بعض مفاتيح النظام تعمل بنظام البلورات أكثر من الأسلاك والشرائح
    kristaller, yüksek kaliteli çikolata elde etmek için kakao yağı tohumlarının çikolata kabı sallanarak karıştırıldığı sıradaki görüntüsüne benziyor. Open Subtitles بلورات تشبه بذور زبدة الكاكاو، يحدث عندما يتم تحريكها الشوكولاته. يساعد على صقل الشوكولاته الراقية.
    Bir şekilde, iyonize metalin içinden kristaller insanın beyin kimyasını etkiliyor. Open Subtitles ولسبب ما فان الكريستالات الموجودة في المشط تؤثر علي كيمياء المخ
    Hepsi elmas, bira kutuları ve kraliyet ipleriyle karıştırılmış plastik kristaller içeriyor. TED إنهم يحوون كريستالات بلاستيكية ممزوجة بالألماس علب البيرة والحرير الملكي جميعهم في مشهد واحد
    Ne yazık ki, bu kristaller 0,3 mm genişliğinden küçük çatlakları iyileştiremez. TED مع الأسف، هذه البلورات لا تفعل الكثير تعالج التشققات الأصغر حجمًا من 0.3 ملم.
    kristaller, oluşan bir solucan deliğinin kararsız girdabında yokolmuşlar. Open Subtitles البلورات تمسح بواسطة دوامة غير مستقرة تشكل الثقب الدودي
    Birleştirmeden önce enerji dizisini tutan kristaller var ya? Open Subtitles البلورات التي يحتفظ بها نمط الطاقةَ قبل إعادة التكاملِ؟
    Bence geçit kendi bir ve sıfırlarını atomaltı seviyesinde kristaller içinde saklıyor. Open Subtitles أعتقد أن الباب تخزن على مستوى واحد وصفر على مستوى ذري وفرعي من البلورات
    kristaller verilen belirli bir geçiş planına uygun şekilde programlanmışlardır, bu da tünel sistemini nasıl istiyorsak öyle kurmamıza izin verir. Open Subtitles البلورات مبرمجة بتخطيط معين لتعطينا هذه الأنفاق يسمح لنا بتنظيم هذه الأنفاق وفق ما نراه مناسبا
    Bazen havaya çıkmış kristaller 40, 50 dakikada buharlaşır. Open Subtitles بعض الحالات عند تعريض البلورات للهواء تتبخر خلال 40 الى 50 دقيقة
    Büyük miktarda kaliteli kristaller üreteceksiniz. Open Subtitles وأنت ستجهز كميات كبيرة من البلورات بجودة عالية
    Canlı hücreleri dondurursan, kristaller oluşur ve hücrelerin bütünlüğünü yok eder. Open Subtitles عندما يجمد النسيج الحي. تتشكل البلورات وتدمر كامل الخلية
    - Tok'ra tüneller oluşturmak için kristaller kullanıyor. - Evet, bunu biliyoruz. Open Subtitles التوك رع يستعملون البلورات لتشكيل الأنفاق نعم, نعلم ذلك
    Buzun uyumsuz siyah kristaller içerdiğini söylüyor. Open Subtitles وهو يقول بأن الجليد يحتوي على بلورات سوداء سيئة التلائم
    Çok ışıltılı, parıldayan kristaller var. Open Subtitles إنها ذات روح معنوية عالية هناك بلورات تلمع
    Mağara ekibi derine indikçe her odada bir öncekinden daha tuhaf ve göz alıcı kristaller ortaya çıkıyor. Open Subtitles ،بينما يتوغل فريق الكهف في استكشافهم تُبرز كل حجرة بلورات جليدية أكثر غرابةً وروعةً عن سابقتها
    Öyle. Yeni bir yere taşındığımızda, belli kristaller döşeriz ve onlar da bu gördüğünüz şekillerde büyürler. Open Subtitles بالفعل هى كذلك ، عندما نذهب لمكان جديد نقوم بزراعة بعض الكريستالات الخاصة
    Bu, kristaller ve onların götürdüğü anahtarlar için de geçerli. Open Subtitles هذه هي حقيقة الكريستالات والمفاتيح تقود إليه
    Barakada yerde bulduğumuz kristaller bildiğimiz sofra tuzu. Open Subtitles كريستالات وجدناها على أرضية الثكنة ملح طعام بسيط
    Mavi sırdan işlemeler kristaller gibi parlıyordu. Open Subtitles الطلاء الأزرق المتلأليء كما لو أنه مصنوع من الكريستال
    Yani, sen burada... Tanrım, burada 3cm, 4cm uzunluğunda kristaller var. Open Subtitles اعني، حصلت على،، يا الهي،، لقد حصلت على كريستال بطول 2 بوصة و3 بوصة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more