| Dinle, sana ihtiyacı var. Kristi var ya, yeni çırağı? | Open Subtitles | أستمعي لي هو يحتاج اليك كريستي هي مساعدته الجديده ؟ |
| Kristi Anna adında kızı olan bir adamı arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن رجل لديه ابنة اسمها كريستي آنا |
| Defalarca karısını dövmüş, kadın da kızı Kristi Anna'yı alarak adamı terk etmiş. | Open Subtitles | ضرب زوجته كثيرا لذا قامت بتركه وأخذت ابنتما كريستي آنا معها |
| Kristi Holt'un ve Luis Delgado'nun olayları da buna dahil. | Open Subtitles | بما فيهم الاشياء المسروقة من كريستى هولت و لويس دالجادو |
| Adamın Kristi Holt'la işbirliği yaptığını düşünmüşler. | Open Subtitles | لقد اشتبهوا فى تواطؤة مع موزع الورق, كريستى هولت |
| Kristi'nin oğlu, Leila'yla aynı gün doğmuş. | Open Subtitles | ولادة ابنه كريستي حول التاريخ نفسه بالضبط كما يلى. |
| Coachella için de böyle demiştin ve Kristi Yamaguchi'nin Jiminy Cricket'la yaptığı üçlü twist kaldırışını kaçırmıştın. | Open Subtitles | هذا ما قلته حول كاشيلا وفاتك كريستي ياماغوتشي يقوم برفع تطور الثلاثي مع جيميني كريكيت. |
| Çünkü Kristi Yamaguchi becerikli bir Asyalıydı. | Open Subtitles | في برنامج "الرقص مع النجوم" فقط بسبب "كريستي ياماقوتشي" وهو اسيوي وكرة من النار.. |
| Kristi Connelly. The Ledger'da gazeteciyim. | Open Subtitles | كريستي كونيلي أنا مراسله من الليجر |
| Keşke buna cevap verebilsem Kristi. | Open Subtitles | اتمنى لو ان معي الجواب لك يا كريستي |
| Katie ve Kristi'yle ilgili bir sürü şey var. | Open Subtitles | - هاه. الحق؟ الكثير من كريستي وكاتي الاشياء. |
| Belki de onun oda servisinden Kim ve Kristi ile olan duygusal bağını küçümsüyorum fakat böyle bir zamanda ona değer veren birisiyle olması gerek. | Open Subtitles | ربما أنا أستخفّ برابطته العاطفية مع (كيم) و (كريستي) من خدمة الغرف لكنني أعتقد أنه في وقت مثل هذا |
| Kristi, salondaki garson kız? | Open Subtitles | كريستي نادله الأستراحه ؟ |
| Ya Kristi'nin büyükannesi zengin olmak için iblisle antlaşma yaptıysa? | Open Subtitles | لذا ماذا إن كانت جدة جدة (كريستي) قد قامت بصفقة مع الشيطان لتصبح غنية |
| Gerçekten Kristi'de bir sorun var. Lütfen! | Open Subtitles | شيء خاطئ للغاية بخصوص ( كريستي ) , رجاءً |
| Ali, okul gezisinden döndüğünde 12 Ekim 2006'da Kristi ve Daniel King'in cesetlerini buldu. | Open Subtitles | " آلي ) عادت من رحلة المدرسية ) " " ( و وجد جثث ( كريستي ) و ( دانييل راي " " في 12 تشرين الأول 2006 " |
| Sikes'ın satıp parasını aldığı saat Kristi'nin kocasına aitmiş. | Open Subtitles | الساعة التى رهنها سَيكس من اجل حصة المال تبين انها تعود الى زوج كريستى |
| Bu kumarhane hırsızlığının ilk olmadığını Kristi'nin bu küçük kirli iş için Sikes'a yardım ettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | انا اعتقد ان سرقة الكازينو تلك لم تكن اول مرة تقوم فيها كريستى بتجنيد سَيكس ليشترك فى عمل قذر |
| Ve geçen gece kumarhaneyi dolandırdıktan sonra Kristi Sikes'ı öldürür. | Open Subtitles | و الليلة الماضية, بعد ان قاموا هم الاثنين بالاحتيال على الكازينو كريستى قتلت سَيكيس |
| Anlaşılıyor ki Kristi Holt bir kez değil iki kez şeytanla anlaşma yapmış. | Open Subtitles | لذا الامر يبدو ان كريستى هولت هذة وزعت كارت الموت ليس فقط مرة, بل مرتين |
| Kristi Holt'un hikayesine göre kocası aşağıda hırsız ile karşılaşmış. | Open Subtitles | اذاً قصة كريستى هولت هى ان زوجها تم قتلة على يد شخص ما سرق المكان |
| İstersen Kristi Yamaguchi ol. Kimse burayı terk etmiyor. | Open Subtitles | لا يهمني لو كنت (كريتسي ياماغوتشي) لن يغادر أحد المبنى |