"krizleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • نوبات
        
    • النوبات
        
    • أزمة
        
    • الأزمات
        
    • الإضطرابات
        
    • الازمات
        
    • أن ذلك سيؤدي
        
    • بنوبات
        
    Titremelerin yol açtığı ağır epilepsi krizleri ölüme götürür. Open Subtitles نوبات الصرع التى تسببها اعراض الانسحاب ممكن ان تقتلك.
    Genellikle yaşlar akıyor ve büluğ çağı öfke krizleri oluyordu. Open Subtitles تكون الدموع حاضرة، وبعض نوبات غضب المراهقة أيضاً
    Toplanan tüm veriler, tek bir amaç için: kalp krizleri gerçekleşirken onları saptamak. TED وتجمعُ كل هذه البيانات لغرض واحد: اكتشاف النوبات القلبية عندما تحدث.
    Biz antibiyotiklerle ateşi kontrol ederken, ani krizleri önlüyor. Open Subtitles السيطرة على النوبات المرضيّة أثناء محاولة إخفاض الحمّى بالمضادّات الحيويّة.
    Kuşkusuz krizleri ben yaratırım. Open Subtitles لدينا أزمة. وسأعترف ، إننى من بدأت هذه الأزمة.
    Seninle evlendiğimde bu kadar sıkıcı bir adam olduğunu bilseydim bütün o duygusal krizleri geçirmezdim. Open Subtitles لو كنت أعرف كم أنت رجل ممل عندماتزوجتك.. لما خضت كل هذه الأزمات العاطفية
    "Fikrimden caymayacağım çünkü biliyorum ki eğer devam edersek sinir krizleri ve maddi, manevi şiddetle sonuçlanacak yeni sorunlarla karşılaşacağız. Open Subtitles ولكنني لن أستسلم" لأنني أعلم أن ذلك سيؤدي إلى" مشاكل جديدة وسيجلب المزيد من الإضطرابات العصبية"
    Böyle aile krizleri, herkesin en iyi ve en kötü yanlarını ortaya çıkarıyor. Open Subtitles ان الازمات العائلية تخرج أسوأ و أفضل شئ فى أعضاء العائلة
    Kalp krizleri, terörizm, Gelişigüzel şiddet eğilimleri diğer insanların ne düşündüğünü merak etmek. Open Subtitles نوبات قلبية الإرهاب أعمال عنف عشوائية قلق حول ما يظنه الآخرون
    Eğer doktora vermek istersen, kalp krizleri ile ilgili bir proje hazırladım. Open Subtitles لقد عملت تقرير كتابيّ عن نوبات القلب ان أردت اعطائه للطبيب
    Annemin krizleri sıklaşır mı sıklaşmaz mı anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا فقط كنت أفكر بأن نوبات أمي اذا كانت متقاربة
    Halüsinasyonlar, öfke krizleri, şiddet ve tekerrür eden kâbuslarla uğraşıyor zaten. Open Subtitles لقد كانت بالفعل تصاب بهلاوس، نوبات غضب، كوابيس عنيفة متواترة.
    Şimdiye kadar olanlara bakarsak, kalp krizleri ve insanları öldürmeden önce hareketlerini kontrol edebilme yeteneği gerçek olmalı. Open Subtitles نوبات قلبية والتلاعب إلى درجة معينة... هذه هي كل تلك الأحداث التي رأيناها
    Yani, hiddet ve öfke krizleri. Open Subtitles تعلمون، نوبات من الغضب والغضب.
    Ve ilaçları almayı bırakmama rağmen her yerde şu krizleri geçiriyorum; Open Subtitles و تصيني تلك النوبات حيث يداي ترتجفان في كل مكان بالرغم من أني توقف عن تناول الحبوب
    Şimdi, normalde, o teşbihi kullanmazdım çünkü bazı kalp krizleri o kadar ciddi olmuyor. Open Subtitles في الغالب لا أحب استخدام هذا التشبيه لإن بعض النوبات القلبية ليست بتلك الجدية
    4 yıl tıp fakültesinde okudum, genelde yaşlılarla uğraşıyorum, kalp krizleri ve felçler falan. Open Subtitles 4سنوات في مدرسة الطب و معظمهم من الكبار في السن النوبات القلبية ،السكتات الدماغية
    Solaris-bilimdeki krizleri yasallaştırmak, ya da uç önlemler almak... okyanusu yüksek yoğunlukta radyasyonla bombalamak gibi. Open Subtitles وبالتالى وضع أزمة فريق (سولاريس) فى إطار شرعى أو اتخاذ إجراءات صارمة ربما تعريض المحيط لوابل من الإشعاع الثقيل
    İş arıyorum, malum banka krizleri. Open Subtitles -لا أعمل حالياً .. أزمة مصرفية
    Bir kadının krizleri, bir adamın fırsatları oluyor. Open Subtitles أزمة إمرأة هى فرصة رجل.
    Fobiler, kişisel bozukluklar, kimlik krizleri için hızlı tedavi. Open Subtitles العلاج الفوري للخوف المرضي الأزمات الشخصية
    Sinir krizleri ve maddi, manevi şiddetle sonuçlanacak yeni sorunlarla karşılaşacağız. Open Subtitles أن ذلك سيؤدي إلى مشاكل جديدة" وسيجلب المزيد من الإضطرابات العصبية" والنفسية والعنف الجسدي"
    Böyle aile krizleri, herkesin en iyi ve en kötü yanlarını ortaya çıkarıyor. Open Subtitles ان الازمات العائلية تخرج أسوأ و أفضل شئ فى أعضاء العائلة
    Psikozun esas nedeni olan krizleri kontrol altına alabilirdi. Open Subtitles إنه يتحكم بنوبات الصرع التي هي مصدر الذهان العصبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more