"kuşatmayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحصار
        
    • حصاره
        
    • للحصار
        
    Savunma artık bir seçenek değil. kuşatmayı kaldırıp hücum etmeliyiz. Open Subtitles لم يعد الدفاع خياراً مطروحاً لنا علينا فك الحصار والهجوم
    General Gordon tüm Hartum'lu avrupalıları kuşatmayı yarma talimatlarıyla o gemiye bindirmişti. Open Subtitles وضع الجنرال جوردون جميع الاوروبيين على متنها مع تعليمات لتشغيل الحصار
    Halkanın dışında Ruslar kuşatmayı gevşetmek için savaştılar ve buz tutmuş gölün üzerinden acınacak derecede yavaş giden konvoyları hızlandırdılar. Open Subtitles خارج دائرة الحصار كان الروس يقاتلون لتخفيف الحصار الألمانى وتسريع حركة قوافل الأمدادات عبر الطريق الثلجى
    Niçin kuşatmayı kaldırdınız ve hemen şehre saldırıyorsunuz? Open Subtitles لماذا أنهيت الحصار وبدأت الهجوم على المدينة؟
    kuşatmayı en kutsal günümüzde yaparak inancımızı sarsmaya çalışıyor. Open Subtitles إنه يحاول أن يختبر إيماننا بأن يبدأ حصاره فى يومنا المقدس..
    kuşatmayı yarıp geçecek kadar iyiyse,... sınır komutanının onunla bir konuşması lazım. Open Subtitles إذا هو جيد بما فيها الكفاية لعبور التافه للحصار سيد الحدود يجِب أن يتكلم معه
    kuşatmayı bozup takviye kuvvetlere katılın. Open Subtitles نخترق الحصار ، و ننضم مع التعزيزات العسكرية و من ثم نقاتل مجدداً من الجانب الآخر
    Onunla yaptığınız barış anlaşmasının artık geçersiz olduğunu bildiriyor ve en kısa zamanda kuşatmayı kaldıracağınıza olan inancımla sizleri yürekten selamlıyorum. Open Subtitles وأخبرك بأن المعاهدة التى وقعتها معه باطلة.. وأحييك بصدق متمنيا.. أن توقف الحصار فى أقرب فرصة ممكنة
    Onunla yaptığınız barış anlaşmasının artık geçersiz olduğunu bildiriyor ve en kısa zamanda kuşatmayı kaldıracağınıza olan inancımla sizleri yürekten selamlıyorum. Open Subtitles وأخبرك بأن المعاهدة التى وقعتها معه باطلة.. وأحييك بصدق متمنيا.. أن توقف الحصار فى أقرب فرصة ممكنة
    Evet ve sanırım bu kuşatmayı yarabilirim. Open Subtitles نعم و الآن افكر في كيفية كسر هذا الحصار
    Önce kuşatmayı sertleştirecektir. Bizi zayıflatacaktır. Open Subtitles سوف يحاول تضييق الحصار أولا ليضعفنا
    Ama kuşatmayı kıramadılar. Open Subtitles لكنهم لم يكسروا الحصار بالكامل
    Yiyecek stoğumuz azaldığı için Rahl kuşatmayı geri püskürtemeyeceğimizi biliyordu. Open Subtitles مع تضاؤل المخزونات الزراعية. يعرف "رال" اننا غير قادرون علي دحر الحصار.
    kuşatmayı kaldırıp, gitmek için ne kadar hazine istiyorsun? Open Subtitles كم تريد من الكنوز لتفّض الحصار وترحل؟
    Ama Başkent Washington, bir kuşatmayı kaldıramaz. Open Subtitles لكن العاصمة الأمريكية " واشنطن " لا تستطيع الإبقاء على الحصار
    Kız Kardeş, bir kuşatmayı gördüğüm yerde anlarım. Open Subtitles أختاه، أنّي أعرف الحصار عندما أراه.
    Ben bu kuşatmayı yaşan muhabirlerden biri olma şerefine eriştim ve orada olmanın ayrıcalığını yaşadım çünkü bu bana her şeyi öğretti, sadece bir muhabir olmayı değil, bir insan olmayı, TED تشرفت بأن أكون أحد هؤلاء المراسلين الصحفيين .. الذين عايشوا هذا الحصار ، وأقول أن لي الشرف والامتياز أن كنت هناك .. لأن وجودي هناك علمني كل شيء عن .. ليس فقط عن كيف أكون مراسلة صحفية ؛ بل عن كيف أكون إنسانةً.
    Avarcium'daki küçük kuşatmayı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر ذلك الحصار بأفاريام؟
    Eğer birliklerimiz kuşatmayı... Open Subtitles بالنسبة لجنودنا يبقى الحصار
    kuşatmayı en kutsal günümüzde yaparak inancımızı sarsmaya çalışıyor. Open Subtitles إنه يحاول أن يختبر إيماننا بأن يبدأ حصاره فى يومنا المقدس..
    Murat Beyin kuşatmayı yarıda bırakarak neden çekilmek zorunda kaldığını hatırlayın Grandük Notaras. Open Subtitles تذكر فقط لماذا كان السلطان (مراد الثانى ) مجبرا أن يسحب حصاره.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more