"kucaklaşma" - Translation from Turkish to Arabic

    • عناق
        
    • العناق
        
    • حضن
        
    • للعناق
        
    • كعناق
        
    • عناقا
        
    • المعانقة
        
    • أحضان
        
    • تعانقوا
        
    Bu işin içinde eşim, arkadaşım, kankam, uzaktan arkadaşım, mektup arkadaşım, papağanım, anlamlı konuşmalar yapan biri, güzel bir kucaklaşma ya da göz teması olsa bile değişmez. Open Subtitles أو زوجة أو صديق أو حبيبة أو معرفة عابرة أو صديق مراسلة أو ببغاء أو محادثة ذات مغزى أو عناق وجيز أو اتصال بصري
    Ne kadar konuşsan da, dinlesen de ya da kucaklaşma benle babam arasındaki hiçbir şeyi düzeltmeyecek.. Open Subtitles وما من حديث، أو استماع، أو عناق سيصلح أي شيء بيني وبين والدي
    Sen, ben, patlamış mısır, biraz korku belki biraz kucaklaşma. Open Subtitles أنت أنا , محفظة من الذرة المحمصة بعض الرعب ربما بعض العناق
    - Annemin dediğini hatırla. El sıkmak da kucaklaşma sayılır. Open Subtitles تذكر ما كانت امي تقوله دائما((المصافحه هي جيده كما العناق))
    "Bir öpücük, bir kucaklaşma için olma bir kızın esiri Open Subtitles لاتجعل الفتاة تصبح سيدك أبداً" فقط من أجل حضن وقبلة
    Dostum, arkadaşlarıyla kucaklaşma takvimi tutuyor. Open Subtitles لديه برنامج للعناق مع أصدقائه ياصاح
    Çiğnemeyi bıraksan bu kucaklaşma çok daha anlamlı olabilirdi. Open Subtitles هذا عناق يعني أكثر إذا قمت بإيقاف المضغ.
    Neşemi bana tekrar kazandırdın. Sonunda kucaklaşma olacağını bilseydim yapmazdım. Open Subtitles لقد اعدت لي المتعة لم أكن لأفعلها لوكنت اعلم ان هناك عناق في النهاية
    Sadece bir- - Sadece erkekçe bir kucaklaşma. Open Subtitles أنه عناق فقط ، سيكون عناقاً صغيرا
    Hoş bir şeye ne dersiniz, sıcak bir kucaklaşma gibi? Open Subtitles ، ماذا عن شيء لطيف مثل عناق حنون؟
    ...kucaklaşma, el sıkma ya da beşlik çakma. Siz seçin. Open Subtitles عناق ، مصافحة أو ضرب في الكف ، قرارك
    Standart bir kucaklaşma en fazla iki Mississippi uzunluğundadır. Open Subtitles العناق العادي لا يتعدى الثانيتين
    'benim topraklarım tatlı bir kucaklaşma' dan sonra fark ettim ki Hindistan'dan uzaklara gitsem bile Hindistan benden asla uzaklaşamaz. Open Subtitles بعد القدوم الى أرضى التى ... مثل العناق الجميل ... حتى لو ابتعدت عن الهند ... الهند لا تبتعد عنى ...
    "kucaklaşma." O filmi çok severim. Open Subtitles "العناق المفاجئ" . لقد أحببتُ ذلكَ الفلم
    Standart bir kucaklaşma en fazla iki Mississippi uzunluğundadır. Open Subtitles العناق العادي لا يتعدى الثانيتين
    Evet. Kocaman bir kucaklaşma istiyor. Open Subtitles نعم إنها تحتاج إلى حضن كبير حضن عائلى كبير
    - Teşekkürler, Bay Sanford. - Şey, bir kucaklaşma bir şey değildir tatlım. Open Subtitles شكرا لك سيد سانفورد الا يساوى حضن عزيز
    Sıcak çay içini ısıtan bir kucaklaşma gibidir. Open Subtitles .الشاي الدافيء مثل حضن لأعضائك الداخلية
    Dur tahmin edeyim, kucaklaşma zamanı mı? Open Subtitles حسنًا أعتقد أن لدي وقت للعناق
    Göğsümden vurulmak tıpkı nazik, hoş bir kucaklaşma gibi hissettiriyor ve ceketinin içine giyilebilecek kadar ince ve kabarıklık yapmaz. Open Subtitles ان يُطلق عليك الرصاص وانت تلبس سترتي لا تختلف كلياً عن الشعور بالراحة كعناق قوي وهي رقيقة كفاية لتلائم معطفك
    Büyük toplu kucaklaşma. Open Subtitles أيها المجموعه تعانقوا عناقا كبيرا مجموعه تعانقوا
    Bu kucaklaşma bölümünü atlarsak. Open Subtitles طالما نبتعد عن المعانقة هذه
    Orada hiç çocuk yoktu ve kesinlikle bu bölgede hiçbir kucaklaşma olmadı. Open Subtitles لم يكن هنالك أطفال .. ولم يكن هنالك بالتأكيد أحضان في هذه المنطقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more