"kudüs'e" - Translation from Turkish to Arabic

    • الى القدس
        
    • للقدس
        
    • إلى القدس
        
    • في القدس
        
    • أورشليم
        
    • الي اورشاليم
        
    • خلال القدس
        
    Ve bu kesinlikle Kudüs'e yapılan bir gece yolculuğundan daha olağandışıdır. Open Subtitles وهذا بالتأكيد شىء أصعب تصديقا من إنجاز رحلة ليلية الى القدس
    Allenby acele etsin, yoksa o Kudüs'e varmadan biz Dera'da oluruz. Open Subtitles اخبر الينبى ان يسرع والا وصلنا "درّاه" قبل وصوله الى القدس
    Veremiyorsan da Kudüs'e varmadan bizden ayrıl. Open Subtitles وأذا لم تستطع أخرج الأن قبل أن نصل الى القدس
    Kudüs'e saldırdığınızda da sağ arkanızda olur. Open Subtitles اذن فيجب ان تعزز الجهه اليمنى عند غزوك للقدس
    - Nerede katedral yapılıyorsa oraya gerekirse Kudüs'e bile giderim. Open Subtitles إلى أي مكان يقومون ببناء كاتدرائية به سأذهب للقدس إذا إضطررت لذلك
    Kudüs'e geri dönüp tapınağı yeniden inşa etmelerine izin verilmişti. TED تم السماح لهم بالعودة إلى القدس وإعادة بناء المعبد.
    Birkaç gün içinde Roma İmparatoru'nun heykeli Kudüs'e ulaşacak. Open Subtitles في غضون أيام، تمثال الإمبراطور الروماني سيصل في القدس.
    Beş gün önce Kudüs'e buyur ettiğiniz peygamber o değil mi? Open Subtitles أليس هو النبى الذى رحبتم به فى أورشليم منذ خمسة أيام فقط؟
    Kudüs'e dönüp, Kutsal Ruh'u beklemek. Open Subtitles ان نعود الي اورشاليم وننتظر الروح القدس
    Birkaç güne, bir lejyonun başında Kudüs'e girmek istiyor. Open Subtitles في بضعة أيام، يُريدُ للرُكوب خلال القدس عَلى رَأسِ a جحفل.
    Sonra, Mekke'den Kudüs'e uçtular. Open Subtitles وطار به البراق من مكة المكرمة الى القدس الشريف
    O da, dün gece Kudüs'e gittim dedi. Open Subtitles ويرد عليه بأنه قد ذهب الى القدس ليلة البارحة
    Bu bize onu Kudüs'e ulaşmadan durdurmak için zaman kazandırır. Open Subtitles واذا تمكنا من ايقافه قبل وصوله الى القدس
    Haham'ın, Fısıh Bayramı için Kudüs'e gideceği söyleniyor. Open Subtitles يقال إن الحاخام يذهب الى القدس لعيد الفصح.
    O, Kudüs'e geldiğinde hareketlerini bilmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا أن نعرف تحركاته عندما يأتي الى القدس.
    Büyükbabam 1936'da Kudüs'e geldiğinde 12 yaşındaymış. Open Subtitles جاء جدي للقدس وهو في الثانيه عشر. عام 1936
    Yüzlerce yıldır, Kudüs'e geri dönmek Yahudilerin en büyük hayaliydi. Open Subtitles لمئات السنين, هذا كان حلم اليهود الرجوع للقدس,,
    Ama, erken dönem Hristiyanlık hakkında bir film yapmak için Kudüs'e gönderildim. TED ولكنني بُعِثْت إلى القدس لتصوير فيلم حول العصور المسيحية الأولى.
    Ve sen buradan Kudüs'e kadar onun her aptallığını destekledin. Open Subtitles وأنتِ دعمتِ كل هفواته من هنا إلى القدس وبالعودة
    - Kudüs'e hakim olan kanlı karmaşayı gördün. Open Subtitles رأيت الاضطراب الدموي الذي كان في القدس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more