"kulübesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • كوخ
        
    • كابينة
        
    • كوخه
        
    • كشك
        
    • الكوخ
        
    • سقيفة
        
    • عمومي
        
    • كابينه
        
    • بكوخ
        
    • مقصورة
        
    • كبينة
        
    • في الكرنفال
        
    • سقيفته
        
    Babamın kulübesinde Duke, Mara'nın içindeki Audrey'yi yüzeye çıkarmaya çalışırken bana zaman kazandırdı. Open Subtitles بالعودة الى كوخ ابي ديوك كسب لي وقتا لمحاولة سحب اودري من مارا
    Ormanın derinliklerindeki oduncu kulübesinde iyi yürekli periler, planlarını başarıyla uyguladılar. Open Subtitles بينما في أعماق الغابة في كوخ من الخشب نفذت الجنيات الطيبات خطتهن
    Çünkü, kızkardeşim haftasonunu kayak için kulübesinde geçirebileceğimizi söyledi. Open Subtitles لان أختى قالت أننا يمكن أن نقضى الاجازة فى كابينة التزحلق
    Sen artık bir erkeksin ve bir erkek kendi kulübesinde yaşamalı. Open Subtitles أنت رجل الآن ، و يجب أن يكون للرجل كوخه الخاص به
    Peki, sende Süpermen gibi üstünü telefon kulübesinde mi değiştiriyorsun? Open Subtitles هل تقوم بتغيير ملابسك في كشك الهاتف مثل سوبرمان؟ ؟
    Onlara gereken, iyi arkadaşlar ve iyi bir eğlence ve de Uyum kulübesinde biraz vakit geçirmeleri. Open Subtitles ، يحتاجان إلى الأصدقاء الصالحين ، والترفيه . وقضاء بعض الوقت في الكوخ للإنسجام
    O zaman sizi çiftleşme kulübesinde ninemin kucağına yatırsam iyi olur. Open Subtitles يفضل أن أجعلك تجلسين مع جدتي, في سقيفة التزاوج.
    Makineli B kulübesinde ve diğer tüfek C kulübesinde. Open Subtitles السلاح الأوتوماتيكي في كوخ ب و سلاح آخر في كوخ ج
    Fakat, sanırım benim de bir gübre kulübesinde yaşamam ilginç olurdu. Open Subtitles قد يكون الأمر غريبا ً لأني أسكن في كوخ مبني من الروث
    Buz kulübesinde ne gördüğüm senin için neden bu kadar önemli ki? Open Subtitles لماذا هو مهم جدا لك ما رأيت في كوخ الجليد؟
    Güne protein şurubuyla başladım şimdi ise ortaçağ kulübesinde dikilmekteyim. Open Subtitles بدأت يومي بتناول بروتين عضوي و الآن أقف في كوخ من العصور الوسطى
    Fotoğraf ailesinin kulübesinde çekilmişti. Open Subtitles الصورة تم ألتقاطها في كوخ عائلته. كنا في رحلة صيد.
    Telefon kulübesinde sıkışmıştım. Gücüm sadece odanın içindekileri Open Subtitles كنت محاصرة في كابينة الهاتف، و قدرتي لا تعمل
    Biriyle berabersin... ve tüm hayatını onunla geçireceğini-- O kendi kulübesinde ben ise bir suitte mi kalıyorum? Open Subtitles و تعتقد انك ستقضي بقية حياتك مع ذلك الشخص هي تأخذ كابينة و انا اّخذ هذا الجناح الصغير اللعين
    Dışarıda kulübesinde. Bilirsiniz mağarası gibi bir yer. Open Subtitles إنه بالخارج في كوخه الزراعي إنه نوعاً ما كهف الرجوله الخاص به
    McKeane onu çölde buldu... ve o hastanedeyken, kulübesinde buldum, Open Subtitles ماكين وجده في الصحراء وبينما كان في المشفى وجدته في كوخه
    Bir telefon kulübesinde veya interaktif yazı tahtalarında gördüğünüz normal dokunmatik sensörler bir anda sadece bir noktayı algılayabilir. TED حاليا أجهزة الاستشعار التي ترونها في كشك أو الشاشات التفاعلية ، لا يمكنها أن تسجل إلا نقطة لمس واحدة كل مرة
    Tepeye de brokoli takarsın. Umarım dağ kulübesinde de bu şekilde davranmazsınız. Open Subtitles ـ اتمنى ان لا تتصرفا هكذا في الكوخ ـ لن نفعل,لاني لن اذهب للكوخ
    Tamam, otobüs durağının yanında bir telefon kulübesinde duruyorum. Open Subtitles حسناً، أنا في هاتف عمومي بجوار موقف حافلات
    Bir telefon kulübesinde, Spirale Bar'ın önünde. Open Subtitles في كابينه هاتف، أسفل المدينة، أمام حانة شبارلى.
    Patikayı tırmandılar. Kütük Kadın kulübesinde onları geçerken duydu. Open Subtitles تسلّقوا الأثر، سُمعت خطاهم أثناء مرورهم بكوخ "سيدة الجذع".
    Sahip olduğun tüm bilgi babanın bu küçük kulübesinde. Open Subtitles جميع المعلومات التي حصلتَ عليها هنا في مقصورة والدكَ الصغيرة بالغابة
    Paniğe kapılmış bir gorille telefon kulübesinde sıkışıp kalmayı buna tercih ederim. Open Subtitles أُفضل هذا على أن أكونَ في كبينة اتصالِ مع غوريلا تُسبب الفزع
    Sen beni öpüşme kulübesinde kurtaran kişisin. Open Subtitles أنت التي رايتها في مسابقة القبل في الكرنفال صحيح ؟
    Annem sigara içmekten, kriketten ve şeriden hoşlanır babam ise kulübesinde ölü kuşlarla oynamaktan hoşlanır. Open Subtitles أمي تحب التدخين والكريكيت والخمر الإسباني وأبي يحب اللعب في سقيفته بالطيور الميتة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more