- O kulüplere baktım. Çok pahalıydı. | Open Subtitles | سبق وأن اطلعت على هاته النوادي كانت مكلفة |
Pekala, ben gerçekten, sahiden, bu tür kulüplere... gidecek tipte erkeklerden değilim... | Open Subtitles | حسنا انه فقط انا فقط حقا بصدق لست ذلك النوع من الرجال الذي سينضم أبداإلى هذا النوع من النوادي |
Pekala, ben gerçekten, sahiden, bu tür kulüplere... gidecek tipte erkeklerden değilim... | Open Subtitles | حسنا انه فقط انا فقط حقا بصدق لست ذلك النوع من الرجال الذي سينضم أبداإلى هذا النوع من النوادي |
çocukluğumuzdan beri dinletilen bir masal böylece biz dergiler almaya ve kulüplere katılmaya.. | Open Subtitles | مجرد خرافة صدقناها منذ الطفولة و لذلك نشترى المجلات و نشترك فى الأندية |
Beni doğru okullara gönderdiler. Doğru kulüplere soktular. | Open Subtitles | لقد دفعوا لى لكى أدخل المدارس المناسبة و دفعوا لى لكى أحصل على عضوية بأفخم النوادى |
kulüplere giden kendine güvenli bir zanlıdan çok uzak. | Open Subtitles | ذلك طريق طويل بالنسبة لجاني يعزز ثقته بنفسه و يرتاد الملاهي |
Ne gece kulüplere giderdi ne de partilere. | Open Subtitles | ما كَانَ في الخارج في النادي كُلَّ لَيلة، أَو أَو بَصْق اللعبة المجنونة عليّ. |
Yani o kadar sevmişti ki, NFL den emekli olduktan sonra, kulüplere katılmaya başladı. | TED | وكان يحبها كثيراً .. لدرجة انه بعد ان اعتزل كرة القدم الامريكية .. انضم الى نوادي خياطة .. |
kulüplere, barlara ve sokaklara birkaç memur yerleştirmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | أظن أنه علينا وضع بعض رجال الشرطة في النوادي وفي الشوارع أيضاً، ما رأيك؟ |
Bilirsin, barlara, kulüplere, ya da nere olursa oraya gidersin. | Open Subtitles | أتعلمي، نذهب للبارات، النوادي أشياء مثل هذا |
Daniel'ın bağlantılarını güncelliyordum ve havalı kulüplere adımızı yazdırdım. | Open Subtitles | لقد كنت احدث جهات اتصال دانيال ولقد اخذت تصريحات لنا لكل النوادي المثيرة |
Senin gittiğin bazı kulüplere katıldım, çünkü seninle konuşma fırsatı yakalamak istiyordum. | Open Subtitles | انضممت إلى بعض النوادي التي انضممت إليها بسبب أني أردت فرصة للتكلم معك |
kulüplere gidelim. Belki bir partiye gideriz. | Open Subtitles | لنذهب لبعض النوادي الليلية ربما بعض الحفلات المتأحرة؟ |
Sosyal olduğumu, kendimi göstermek için bu kulüplere katıldığıma inandığınızı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكم تعتقدون أنني انضممت إلى كل هذه النوادي لكي أثبت وجودي , لكي أكون معروفة |
Yanında kız varsa, bu kulüplere girmek çok daha kolay oluyor, bilmiyor musun? | Open Subtitles | من السهل دخول هذه الأندية إذا كان لديك فتيات .. هل لاحظت ذلك؟ |
Etrafta güzel oğlanlarla gezinir. Bütün kulüplere gider. | Open Subtitles | عادة ما يحيط به العديد من الشبان الفاتنين يرتاد كل الأندية |
Kampüslere, alışveriş merkezlerine ve kulüplere gözcüler gönderiyorlar. | Open Subtitles | انهم يرسلون كشافين للمخيمات المولات, النوادى نعم, انهم يبحثون عن لائحة مشتريات |
Ve genellikle Viper ile aynı kulüplere gidiyor, bu yüzden her kulüpte bizden birinin olması gerekli. | Open Subtitles | و هو يرتاد نفس الملاهي التي يرتادها فايبر لذا سنحتاج لمراقبين في كل منها |
- kulüplere akıyoruz. | Open Subtitles | الدوران في النادي. |
Organizatör olduğunda şehirdeki bütün kulüplere giriş imkanın olacaktı. | Open Subtitles | وبصفتك محفز إعلاني حصلت على وصول لكل نوادي المدينة |
Araba çalıyorsunuz, böyle kulüplere eğlenmeğe geliyorsunuz. | Open Subtitles | تسرقين سيارات و تذهبين للنوادي. |
Bir tane fahişeleri öldüren zanlı için, diğeri de kulüplere giden zanlı için. | Open Subtitles | و آخر للجاني الذي يذهب للملاهي لم نفعل ذلك ابدا |
Efendim... benim kulüplere gitme gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | سيدى ليس من طباعى الذهاب ألى الملاهى أقسم بكابيل ديف |
Kristin'i sadece kulüplere götürmekle kalmadı, ayrıca onu tüm bu... | Open Subtitles | وقالت إنها لا فقط حصلت كريستين في كل ناد في المدينة، و حصلت لها في هذه أشياء غريبة أيضا. |