Ama bir dahaki sefere fotoğrafçılık yapacağında, kulüpteki turistlerden şaşma. | Open Subtitles | المرة القادمة إذا أردتي بيع الصور إلتزمي بالسياح في النادي |
Sürekli safari işine çıkacağım için, kulüpteki odaya... pek ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | اثناء إنجازي لأعمال رحلة السفاري سأحتاجلإستئجارغرفة.. في النادي |
Aşçı, senin kulüpteki bilardo oyununu bitirmeni bekliyordu. | Open Subtitles | لأن الطبخ كان ينتظرك حتى تنتهي من لعبة البلياردو في النادي |
Beni affedin, Nadezhda Stepanovna, kulüpteki korkunç tavrım için. | Open Subtitles | المعذرة يا ناديا ستيبانوفنا, على تصرفي السيء في الملهى. |
Akşam kulüpteki diğer dağ farelerine anlatır artık. | Open Subtitles | ويخبر كل خنازير الأرض في الملهى عصر اليوم |
kulüpteki cep telefonlarını arayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تطلب أرقام الهواتف المحمولة بالنادي ؟ |
kulüpteki işi bırakabilirdim ama kolay para tatlı geldi. | Open Subtitles | كان بأمكاني ان أترك ذلك العمل في النادي لكنَّه كان ذلك المال السهل |
Kimse kulüpteki serserinin yalan söylemediğini ispatlayamaz. | Open Subtitles | لا شي يثبت ذاك أن ذاك القذر في النادي لم يكن يكذب |
kulüpteki her kadınla yatan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | . .. أنت لَسْتَ الشخصَ الوحيد في هذا النادي الذي ضاجع كل النساء في هذا النادي |
kulüpteki çocuklara geçenlerde... cömertçe bir malzeme yardımı yapıldı. | Open Subtitles | وقد تسلم الأولاد في النادي مؤخرا تبرعا كريما عبارة عن بعض المعدات للعب |
Her zaman kulüpteki Blanche hoşuna giderdi. | Open Subtitles | وأنا عارفة انك بتحب الفتاة بلنش بتاعة النادي |
Zamanımı kulüpteki soyunma odasında karşılaştırma işine mi harcadığımı sanıyorsun? | Open Subtitles | كَيْفَ لي أن أَعْرفُ؟ تَعتقدُ بأنّني أَقْضي كُلّ وقتي في غرفةِ الخزانات في النادي أعمل دراسة للمقارنة؟ |
kulüpteki üyeliğimizin sadece havuz üyeliğine indirildiğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل لديك علم بأننا خُفضنا لنكون أعضاء لحمام السباحه فقط في النادي الآن ؟ |
kulüpteki üyeliğimizin sadece havuz üyeliğine indirildiğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل لديك علم بأننا خُفضنا لنكون أعضاء لحمام السباحه فقط في النادي الآن ؟ |
kulüpteki arkadaşlara anlatmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار لأخبر الأصدقاء في النادي |
kulüpteki bütün kızlar yapıyor. Çok güzel. | Open Subtitles | وكل الفتيات الاتي في النادي يعملنها الآن, إنها رائعة جدًا |
kulüpteki adamla aynı kişi olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك ان تعرفي انه كان نفس الشخص الذي في الملهى ؟ |
kulüpteki adamla aynı kişi olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك ان تعرفي انه كان نفس الشخص الذي في الملهى ؟ |
kulüpteki vardiyam saat 3:30'da bitti. | Open Subtitles | انتهت نوبة عملي لدى الملهى عند الساعة الثالثة و النصف |
Öncelikle, bir gün bekle ve kulüpteki çocuğu ara. | Open Subtitles | إنتظري يوم ، ثم إتصلي بالشب الذي بالنادي |
Ben kulüpteki kızdan bahsettiğimde neden bahsettiğimi bile bilmiyordun. | Open Subtitles | انت حتى لا تدرك ما الذى اتحدث عنه عندما اتحدث عن الفتاة من النادى |
Ve kulüpteki partiye teslimat yaptıktan sonra bir araba çalıp kaza yaptı. | Open Subtitles | وبعد أن قامت بإيصال إلى حفلة في نادي البلدة سرقت وحطمت سيارة |
Sonra banyodan bir döndüm, kulüpteki siyahilerin hepsi Lenore'la Dr. Richards'ın etrafında bağırarak tehditler savuruyor. | Open Subtitles | ومن ثم عدّتُ من المرحاض وكان كل هؤلاء السودِ من النادِ يقفون حول (لينور) والدكتور (ريتشارد) |