| Jet set, kulaklığını çıkarır mısın lütfen ? | Open Subtitles | جيت سيت" من فضلك هل" بأمكانك أن تنزع سماعات الأذن ؟ |
| Evet, kulaklığını çaldım. | Open Subtitles | أجل، أخذت زوجاً من سماعات الأذن منه |
| kulaklığını kapattın. - Nasıl birbirimizle konuşacağız? | Open Subtitles | لقد أغلقت سماعة الأذن خاصتك، كيف سنتحدث إلى بعضنا؟ |
| kulaklığını takmıyor. | Open Subtitles | إنها لم تضع سماعة الأذن |
| Bir sonraki sefer kulaklığını çıkardığında, Bishop... | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما سماعتك من أذنك بيشوب ... |
| Şimdi kulaklığını tak ve yatağa git. | Open Subtitles | والآن ضعي سماعتك وإذهبي للنوم |
| - Şimdi, kulaklığını telefona tak. | Open Subtitles | قومي الآن بتوصيل سماعة الرأس إلى هاتفكِ. |
| kulaklığını çıkarmanı tavsiye ederim, ...ve kol saatini, ve cep telefonunu. | Open Subtitles | قبل أن يصل الفيروس إلى الانترنت و أقترح عليك إزالة وحدة الأذن الخاصة بك |
| İletişimi kaybettik ama kulaklığını takip ediyoruz, | Open Subtitles | لقد خلع وحدة الإتصال السمعية و لكننا نتتبع وحدة الأذن خاصته |
| Bir daha asla kulaklığını çıkarma. | Open Subtitles | لا تطفيء سماعات الأذن ثانية |
| kulaklığını tak, Earl. | Open Subtitles | "ايريل" سماعات الأذن |
| Pekala Shug, kulaklığını tak. | Open Subtitles | يا (شور) ضعي سماعات الأذن |
| Evet, senin şu gizli kulaklığını da alalım şuraya. | Open Subtitles | "الاتصال بـ(ريس)" "جاري الإتصال" أجل، حتى سماعة الأذن الخفية، خاصتك |
| - kulaklığını tak. | Open Subtitles | ضع سماعة الأذن. |
| - kulaklığını ver. | Open Subtitles | -أعطني سماعة الأذن |
| Elaine tam olarak ne üstüne olduğunu bilmek istedi, ben de kulaklığını takip ettim. | Open Subtitles | الين) أرادت معرفة ما أنت بصدده تحديداً) لذلك تتبعت سماعتك |
| kulaklığını tak hadi. | Open Subtitles | حسنا، إذا ضع سماعتك. |
| - kulaklığını arabamda unutmuşsun. | Open Subtitles | تركت سماعتك في سيارتي. |
| Neden şu aptal kulaklığını bana vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تعطيني سماعة الرأس الغبية تلك؟ |
| Longbottom kulaklarına kulaklığını takmamış. | Open Subtitles | أهمل لونجبوتوم إحكام سدادات الأذن خاصته |