Eğer bir daha onunla ilgili bir şey duyarsam, kulaklarımı kesip ona postalayacağım. | Open Subtitles | اماندا إذا تحدثتي أكثر سوف أرسل له أذني لكي يستمع |
kulaklarımı rahatsız ediyor. Eşek gibi anırıyorsun! | Open Subtitles | إنها تصيب أذني بالأذى وتصبح كالنهيق الصادر عن مؤخرة |
Gözlerimi ve kulaklarımı dış dünyaya kapatıp gerçeğin ne olduğunu anlamalıyım. | Open Subtitles | أنّي يجب أن أغلق أذناي وعيناي عن العالم الخارجي لإدراك الحقيقة |
Söylediğin gibi, sadece gözlerimi ve kulaklarımı açık tutacağım. | Open Subtitles | بالطبع لا، سأبقى عيناي و أذناي يقظتان كما قلت لي |
Baba, koşmayı sevmiyorum. Kıç loblarımın birbirine vurunca çıkardığı ses kulaklarımı acıtıyor. | Open Subtitles | و رفع الأثقال المثلثية أبي، لا أحب الركض، صوت أفخاذي يؤذي آذاني |
Toparlanıp onları saklasam bile bu sefer de kulaklarımı kemirirdiler. | Open Subtitles | وحتىحينمانمتبالكُرية، كانت لديهم مأدبة على أذنيّ. |
kulaklarımı rahatsız ediyor. | Open Subtitles | إنها تصيب أذني بالأذى وتصبح كالنهيق الصادر عن مؤخرة |
Bir daha reklam filmi gördüğümde, gözlerimi ve kulaklarımı kapatıp, avazım çıktığı kadar bağıracağım. | Open Subtitles | عندما يأتي إعلان في المرة القادمة سأغلق عيوني و أسد أذني و أصرخ بإعلى صوتي |
Kocam kulaklarımı kontrol edip denge sorunum var mı diye bakman için yolladı. | Open Subtitles | أرسلكِ زوجي إلى هنا لتفحصي مشاكل أذني الداخلية ومشاكل التوازن |
kulaklarımı kanlı bifteklerle tıkar ve köpek balıklarıyla dolu bir havuza atlardım. | Open Subtitles | لكنتُ سأملئ أذني باللحم وأقفز إلى حوض سمك القرش |
Bileklerimle kulaklarımı bir araya getirdi. Ben böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | وقدّم كاهلي إلي أذني أنا لم أقم بمثل هذا التقديم |
Korktum ve yastıkla kulaklarımı kapadım, böylece daha fazla bağırış duymayacaktım. | Open Subtitles | لقد أصبت بالذعر ووضعت الوسادة على أذني لكي لا اسمع الصراخ مجدداً |
Böyle söylemeliyim yoksa kulaklarımı ağrıtır. | Open Subtitles | يجب علي قول هذا و إلا سيصم أذناي بكلامه. |
Yapamam. Çok gürültülü. kulaklarımı acıtıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني ذلك ، فالصوت هناك مرتفع ، سيؤذي أذناي |
Vaktiyle şiirleri severdim, ancak bir daha asla bilemeyeceğim şeyleri duymak kulaklarımı incitiyor. | Open Subtitles | ،لقد أحببتُ الشِعر مِن قبل .. لكن الآن يؤلم أذناي أن أسمع عن أشياء لن أعرفها أبداً مُجدّداً |
kulaklarımı kapatıp, dizlerimle mi sürmemi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدني ان أغطي آذاني وأن أقودَ بركبتيّ؟ |
Benim annem de kulaklarımı senin yaşlarındayken delmişti. | Open Subtitles | أتعلمين. أمي خرمت أذنيّ عندما كنت بمثل عمرك الآن. |
Büyük baban o eski kitapla ilgili hikayeleriyle yıllarca kulaklarımı şişirdi. | Open Subtitles | لسنوات ألح جدك ... على اذنى بقصص . عن هذا الكتاب القديم |
Estetik ameliyatta son teknikleri kullanarak... kulaklarımı yerine tutturacağım. | Open Subtitles | باستخدام اخر ما توصلت اليه الجراحه التجميليه ستعود شحمه اذني الي الخلف |
Batar o zaman. Ben göçüp giderken balıklar da kulaklarımı kemirir. | Open Subtitles | ثم أدعهُ يغرق، ويقوم سمكُ القد بقضم أذاني بينما أنا بعيدة. |
Üzgünüm, ahbap ama şu an parmaklarımla kulaklarımı tıkamak biraz zor. | Open Subtitles | آسف ، ولكن من الصعب أن أضع يدى فى أذنى الآن |
kulaklarımı temizliyorum. | Open Subtitles | انا أُنظّفُ آذانَي. |
Tanrı aşkına, kulaklarımı da mı görmüyorsun? | Open Subtitles | من أجل الله ، أرجوكِ ألا يمكنكِ رؤية حتى أذناى ؟ |
Gözlerimi ve kulaklarımı açık tutacağım. | Open Subtitles | حسنا ، اعتقد انني يمكن أن تبقي عيني وأذني مفتوحة. |
Ezilenlerin çığlıklarını duymayayım diye kulaklarımı mı kapatayım? | Open Subtitles | واغلق اذناي حتى لا اسمع صراخ المظلومين |