"kulaklarımdan" - Translation from Turkish to Arabic

    • أذني
        
    • أذناي
        
    • اذني
        
    • أذنيّ
        
    • اذناي
        
    - Kusura bakma, seni duyamadım senin yüzünden kulaklarımdan biri artık duymuyor da! Open Subtitles -آسفٌ، لقد أغفلتُ ذكر ذلك . -أتمانعي إعادة قولكِ على أذني التي عطبتِها؟
    Ölebilir ya da patatese dönüşebilirim veya kulaklarımdan tek boynuzlu at boku akmaya başlayabilir. Open Subtitles قد أموت أو أتحول لبطاطا أو أبدأ بإخراج فضلات وحيد القرن من أذني.
    kulaklarımdan tutuyorum ve sana söz veriyorum artık hiç bir çocuğun yokluk yüzünden ölmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles سألمس أذناي وأعدك انني لن أدع طفلاً آخر يموت بسبب نقص المال
    Bir avcı beni beşiğimde kulaklarımdan kan gelirken bulmuş. Open Subtitles عثر علي صيادٌ في سريري و أذناي تنزفان دمًا
    Yaşlı kulaklarımdan mı, yoksa metro sesinden mi bilmiyorum. Open Subtitles لعل السبب في اذني المسنتين او في قطار الانفاق الذي يمر من تحت
    Amcan, o kuşkusuz rahat saatimde, sinsi adımlarla geldi yanıma elinde bir yaman zehir şişesiyle kulaklarımdan cüzamlar akıttı içime. Open Subtitles وفي ساعة امني عمك تسلل بعصير ملعون في زجاجة وصب فى تجويف اذني ذلك السائل الفتاك
    Yoksa her fırsatta kulaklarımdan çekmezdin. Open Subtitles وإلا ما سحبت أذنيّ كل تلك المرات
    Yani beynim kulaklarımdan akana kadar kafamı böyle alıp lavaboya vurdu. Open Subtitles أعني أنها حطمت رأسي بالمرحاض هكذا حتى خرج دماغي من اذناي
    Biraz daha sert vursaymışım beynim şişip kulaklarımdan çıkabilirmiş. Open Subtitles قال أنه لو كانت الضربة أقوى فدماغي قد يتضخم ويتسرب مِن خلال أذني
    kulaklarımdan kan geliyor demenin söfçü halimi bu? Open Subtitles هل هذا كلام خاص براكبي الأمواج، "هناك دماء كانت تخرج من أذني" ؟
    - kulaklarımdan kan geldi. Open Subtitles كانت هناك دماءعلي أذني
    Şu an kulaklarımdan bol miktarda kan geçiyor. Open Subtitles الذي يتدفق إلى أذني الأن
    kulaklarımdan çıkıyor. Open Subtitles الفلفل يكاد يخرج من أذني.
    Ama lanet olsun ki kulaklarımdan bile çıkıyor sonra. Open Subtitles لكن, يا للروعة إنه يخرج من أذناي.
    Tamam, sinüslerim akıyor, kulaklarımdan iltihap akıyor ve ter bezlerim aşırı çalışıyor ama... Open Subtitles حسناً، جيوبي الأنفية تتسرب أذناي تترشح ...و لديّ فرط في إفراز الغدد العرقية، لكن
    Böylece ertesi gün durumu düzeltmek için,kulaklarımdan çıkana kadar salata yiyeceğim yine de bir gün önce verdiğim zararı hiç bir şekilde düzeltemem. Open Subtitles إذاً في اليوم التالي سأتناول السَلَطة حتّى "تخرج من أذناي" للتعويض عن ذلك و لكنني لن أصلّح ابداً العجز الذي حصل في اليوم السابق.
    Tanrım, çıkın kulaklarımdan! Open Subtitles ...يا إلهي، اخرج هذا من أذناي! ، يا للقرف
    Büyülü bir dilim var ve kulaklarımdan nefes alabiliyorum. Open Subtitles لدي لسان سحري, واستطيع أن أتنفس من خلال اذني
    - kulaklarımdan kan akıyor. Open Subtitles اذني تنزف
    Beynim kulaklarımdan akmış olabilirdi. Open Subtitles كان ممكناً أن يسيل دماغي من أذنيّ
    Beynim kulaklarımdan fırlayabilirdi. Open Subtitles كان من الممكن ان افجر دماغي من خارج اذناي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more