| Öğrenmek istediğim tek şey, Kurşunların ping pong topları gibi vücudundan nasıl sektiği. | Open Subtitles | مالذي أريد معرفته هو كيفية خروج الرصاص من جسمه وكأنه آلة رمي الكرة |
| Kurşunların nereden geldiğini anlamak için dahi olmanıza gerek yok. | Open Subtitles | لا يتطلّب الأمر أن تكون عبقريا كي تكتشف مصدر الرصاص |
| Kurşunların ucu delikliymiş, vurunca şekli tamamen bozulsun diye. | Open Subtitles | الرصاص كَانتْ نقطةَ مجوّفةَ، صمّمَ للتَشويه عند الإصطدام. |
| Lizzie'yi kaybetmek o Kurşunların ona saplandığını görmek, ölümden beterdi. | Open Subtitles | خسارة ليزي مشاهدة تلك الرصاصات تخترقها كان هذا مثل الموت |
| Sınavlar stresli, ama bir sabun köpüğünde yaşamak Kurşunların ateşlenmesini durdurmayacak. | TED | المرور بالإختبارات يتسم بالضغط, ولكن حالة الإحتدام في سكانترون لا تتوقف دوي الرصاصات. |
| Kurşunların insanları öldürdüğünü kabul ediyoruz. | TED | نتفقُ بأنه يمكنُ لإطلاق الرصاصات أن يقتل. |
| Kurşunların yönü bunların birer intihar olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | مسارات الطلقات متوافقة مع الجروح الناجمة عن إطلاق نار ذاتي |
| Kurşunların en olası tasarımını bulmak için tersine mühendislik uyguladım. | Open Subtitles | سأعكس التصميم لأعرف ماهو أقرب تصميم للرصاصة بعد إنتشار الرصاصة حبات الرصاص كانت ستخرج, مثل خروج الرصاص |
| Bilirsin işte; Kurşunların önüne atlamak, yangından insanları kurtarmak. | Open Subtitles | , كما تعلم أقفز أمام الرصاص و أن أخرج الناس من المباني المحترقة |
| Kurşunların camı parçalaması sonucunda. O da oradaymış. | Open Subtitles | بالضبط، نتيجة الرصاص الذي ادى الى تحطم الزجاج |
| Kritik bir hata yapmadıysanız ve Kurşunların gidiş sırasında yanılmıyorsanız. | Open Subtitles | إلا إذا إرتكبت خطأ فادحاً وغيرت تسلسل الرصاص |
| Dünya üzerinde benim için Kurşunların önüne atlayacak binlerce ajanım var. | Open Subtitles | لديّ ألاف العملاء حول العالم مستعدون لتلقى الرصاص بدلاً مني. |
| Bu tahta kalkanlarla Kurşunların altına gidiyor ve bunun kahramanlık olduğunu fark etmiyorlardı. | Open Subtitles | كانوا ذاهبين بدروعهم الخشبية هذه تحت الرصاص و لم يدركوا أن فعلهم هذا بطوليّ |
| Onu çarptırdığımızda bu çivilerin ucu, Kurşunların dibine çarpıp, jelatinlerin ateşlenmesini sağlayacak. | Open Subtitles | عندما اصدمنا به, سوف تضرب نهايات المسامير سطح الغطاء واطلق الرصاصات في الجلاتين. |
| Ancak Kurşunların aynı silahtan çıktığı polisleri vuran sizin kullandığınız silah olduğu tespit edildi. | Open Subtitles | برغم أنه تأكد يقيناً، أن الرصاصات تم اطلاقها من نفس السلاح الذي استخدمته في قتل رجلي الشرطة. |
| 14 yaşımdan beri Kurşunların arasında dolaşıyorum. | Open Subtitles | أنا كنت أراوغ الرصاصات منذ أن كنت في الرابعة عشر. |
| Kurşunların yönü ise tam karşıdan ateş edildiklerini gösteriyor. | Open Subtitles | الغريب الذي اوضحته الرصاصات انها اتت متقاطعة |
| Hikayeye iki gün boyunca aynı şekilde anlattı, taa ki, balistik Kurşunların kendi silahına ait olduğunu belirleyene kadar. | Open Subtitles | التزم بقصته حتى أثبت مختبر المقذافية أنّ الرصاصات متطابقه مع سلاحه |
| Ancak o Kurşunların 87 ayrı 308 modelinin hangisinden atıldığını bulamam! | Open Subtitles | و مع ذلك مستحيل أن أخبرك أي نوع من الـ 87 نوع المختلفين هو من أطلق تلك الرصاصات |
| Binlara öylece dalmanız, Kurşunların önüne atlamanız hayatınızı bu kadar riske etmeniz? | Open Subtitles | اقتحمت مبنى ووضعت نفسك أمام الطلقات -تضع حياتك على المحك؟ |
| Sonra Kurşunların nereye gittiğini anladı. | Open Subtitles | من ثم حسب جميع رصاصاته ، فتم إخراج (هاري) مجددا |
| Ve bundan sonra bekliyorsun seninkinden hızlı Kurşunların gelmesini bekliyorsun. | Open Subtitles | ثم تنتظر الرصاصة التى أسرع من رصاصتك |
| Ama öyle bile olsa aerodinamik koşullar, Kurşunların birbirlerinden az da olsa farklı yollar izlemesine yol açar. | Open Subtitles | حسناً , في تلك الحالة ستكون الرصاصتين مشوهتين بطرق مختلفة فتغيير ديناميكيتهما الهوائية |