"kurabiyeler" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكعك
        
    • البسكويت
        
    • بسكويت
        
    • كعك
        
    • الكعكات
        
    • الكوكيز
        
    • كوكيز
        
    • كعكات
        
    • والبسكويت
        
    • والكعك
        
    • ملفات تعريف الارتباط
        
    • البسكويتات
        
    Şöyle bir şey var evimden aldığın kurabiyeler esrarla doluydu. Open Subtitles إليك الأمر الكعك الذي أخذتيه من منزلي كان مليئًا بالخمر
    Tatlı olarak, marketten alınmış dondurma veya kurabiyeler. TED وللصحراء، الكعك المشترى من المتجر أو الآيس كريم.
    Bu Makolatalı yemişli pasta, bunlar da Makolata kızartmalı kurabiyeler. Open Subtitles و هذه كعكة التوت بالموكليت و هذه رقائق البسكويت بالموكليت
    Hala göldeki en lezzetli kurabiyeler seninkiler. Open Subtitles لا تزالين الأفضل في إعداد البسكويت في المنطقة
    Çok çeşitli kurabiyeler üretiyoruz. İstediğiniz ne varsa. Fıstıklı var, çubuk kraker var. Open Subtitles ونصنع العديد من أنواع البسكويت، أيما تريد لدينا بسكويت بالفستق، والبسكويت المملح القاسي
    Hediyeler, çikolatalar, kurabiyeler alıyor. Open Subtitles سيتلقى الكثير من الهدايا وسيكون هناك كعك وكاكاو ..
    Bu her misafir geldiğinde yaptığın midye şeklinde kurabiyeler var ya... Open Subtitles أتعرفين تلك الكعكات الصغيرة التيتعدينها... حينما يزورنا الضيوف؟ أريد دستة منها
    Bu maçta yenen kurabiyeler Betty Trout tarafında hazırlamıştır. Open Subtitles الكوكيز لمباريات اليوم مقدم من بيتي تراوت.
    Cory'nin yediği kurabiyeler yüzünden o da öldü! Open Subtitles لقد مات بعد أن أكل نفس الكعك الذى أكل منه كورى
    Sadece bir grup çocuk kostümleri, çok sayıda iskelet şekilli kurabiyeler ve şekerlemeler. Open Subtitles مجرداطفاليرتدونأزياء، و الكثير من الكعك على شكل هيكل عظمي وحلوى.
    İğrenç kurabiyeler yerdim. Open Subtitles ونستمع الى موسيقى الراب ونأكل الكعك اورال اعرف هذه النوعية
    kurabiyeler dışında, her zaman güzel kurabiyeleri olur. Open Subtitles باستثناء الكعك يوجد لديهم دائماً كعك جيّد
    Tamam biz meteliksiziz, fakat kurabiyeler bunu gösterir. Open Subtitles نحن نختلف في الرأي ولكن البسكويت له معنى آخر
    Bu arada o kurabiyeler olağanüstüydü. Open Subtitles بالمناسبة, هذا البسكويت الذي عملته كان مذهلاً.
    Sizin için mutfakta şekerli kurabiyeler var. Open Subtitles أتعرفون؟ لدي بعض البسكويت الخاص مع الحلوى في المطبخ لكم يا أطفال
    Bağırmak yok, çikolatalı sütten sonra bırakırız, tereyağlı kurabiyeler.... Open Subtitles بدون صراخ ، سنأخذ إستراحة لاحقا لشوكولاتة الحليب، بسكويت الزبدة
    - Bu ilk günüm. Sana bir şey söyleyeyim mi? Bunlar hayatımda yediğim en güzel kurabiyeler. Open Subtitles دعني أخبركِ هذا أفضل بسكويت تذوقته في حياتي
    Bahsettiğiniz kurabiyeler gerçek mi, sembolik mi? Open Subtitles كعك السكر الذي تتحدثين عنه، هل هو حقيقي أم رمزي؟
    Sepetin içinde kurabiyeler vardı ve bunların yasadışı bir uyuşturucuya bulaşmış olabileceğine inanmak için sebeplerimiz var. Open Subtitles نعم حسناً , كان هناك كعك في داخلها ولدينا أسبابنا لنعتقد , أن بها مخدر غير شرعي
    - Beğendin mi? Sana söylüyorum, burada milyon dolarlık kurabiyeler var. Her biri bir milyon. Open Subtitles أقول لك، هناك الملايين من الدولارات في هذه الكعكات.
    Bu, kurabiyeler pişmeden hamurla oynamak gibi bir şey. Open Subtitles لقد بالغتي ذلك مثل تخريب عجين الكوكيز قبل أن يخبر
    Bilirsin işte, kurabiyeler, top kekler, turtalar, ekmekler falan. Open Subtitles كما تعلم، كوكيز ، كب كيك، فطيرة ، الخبز
    Bunlar güzel kurabiyeler. Open Subtitles هذه كعكات لذيذة،
    "Onlara koştuk. Bizlere sarıldılar, kurabiyeler, çikolatalar verdiler." Open Subtitles جرينا نحوهم وهم أعطونا الأحضان والكعك والشوكولاته
    Anne, bu kurabiyeler nefis kokuyor. Open Subtitles يا أمي، ملفات تعريف الارتباط هذه رائحة مذهلة
    Sahnede bilge adam tarafından yenmiş kurabiyeler. Open Subtitles هذه البسكويتات التي اكلها الرجل الحكيم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more