"kurabiyelerden" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكعك
        
    • البسكويت
        
    • بسكويت
        
    • بسكويتك
        
    • الكوكيز
        
    İsterseniz annemin yapmış olduğu kurabiyelerden alın. çok güzeller. Open Subtitles خذوا بعض الكعك لقد أعدّته أمى, انه جيد جداً
    Pastayı bana ver ve aynı zamanda şu kurabiyelerden de istiyorum. Open Subtitles أعطني الفاتورة ، وسوف آخذ بعض الكعك أيضاً
    gidonunda püsküller olan pembe bir bisiklet, onunla büyükannenin sokağına gidip zili çalardın... o da hemen çıkıp sana yaptığı kurabiyelerden getirirdi. Open Subtitles و ترنين لها جرس الدراجة فتخرج و تقدم لكِ الكعك ساخناً
    - kurabiyelerden maaş ödeyecek kadar kazanıyoruz. - Kesinlikle! Open Subtitles ـ نحن نجني مالا من البسكويت يكفي لدفع بعض المال لها ـ صحيح
    Kazanmanızı istemiştim, diğerine de nazik davranacaktım, fakat ona hep tatsız kurabiyelerden ikram edecektim. Open Subtitles كنت اتمنى ان تفوز لهذا المنصب وليس الخصم الآخر الذي لطالما كنت اعطيه البسكويت الممل بدون شوكولا
    Ödül olarak da, o çok sevdiği çikolatalı kurabiyelerden alabilecekti. TED وكمكافأه له يمكنه شراء بعض بسكويت الشوكولاته، لأنها المفضلة لديه.
    Allison, seyahatin için en sevdiğin kurabiyelerden yaptı. Open Subtitles آليسون) أعدّت لك بسكويتك) المفضل لرحلتك
    Ben de her zaman arpa kurabiyesinin o kurabiyelerden daha güzel olacağını düşünürdüm. Open Subtitles وانا كنت دائما الاحظ ان عجينه الكعك الذ من الكعك نفسه
    Hepimiz biliyoruzki sağlık ve mutluluğun yolu kurabiyelerden geçer. Open Subtitles نعرف جميعاً بأن مفتاح السعاده والصحه هو الكعك
    Tüm yaptığı eski büyük koltuğunda oturmak ve fırıldak kurabiyelerden yemek. Open Subtitles جلُ ما يفعله هو الجلوس على كرسيه وأكل الكعك
    Taşlardan, kurabiyelerden ya da Hattie'nin kahvesine kattığı şeyden kime ne? Open Subtitles من يهتم بالأحجار أو الكعك أو ايا كان ما تضعه هاتي في قهوتها؟
    Yaptığım kurabiyelerden dedene de götüreceksin. Open Subtitles عليك بالمشي طوال الطريق إلى جدك لتأخذ طبقة الكعك التي حضرتها.
    - Selam Claire. Sevdiğin kurabiyelerden getirdim. Open Subtitles مرحباً كلير، أحضرت لك من الكعك الذي تحبينه
    Kazanmanızı istemiştim, diğerine de nazik davranacaktım, fakat ona hep tatsız kurabiyelerden ikram edecektim. Open Subtitles كنت اتمنى ان تفوز لهذا المنصب وليس الخصم الآخر الذي لطالما كنت اعطيه البسكويت الممل بدون شوكولا
    Sana çok sevdiğin şekerli kurabiyelerden yaptım. Open Subtitles صنعت لك بعض البسكويت والكعك سيعجبك كثيرا
    İstediğiniz şekilde ikramlardan, kahveden ve kurabiyelerden alabilirsiniz beyler. Open Subtitles لمّ لا نتناول بعض المرطبات، قهوة؟ .تناولوا بعض البسكويت
    Sanırım kurabiyelerden daha çok sevdim, hatta kırmızı kurabiyelerden bile. Open Subtitles ،أظن إنّي أحبهم أكثر من البسكويت .حتى البسكويت الأحمر
    Ofiste de yapabilirim, şu kurabiyelerden bir kaç tane yerken veranda da yapabilirim. Open Subtitles ...يمكنني أن أفعل ذلك في المكتب، أو أو عمل ذلك في الشرفه بينما أتـناول بعض البسكويت
    Sadece ailenizin bu kağıtları imzalamaları gerekir ayrıca yolculuk parasnı karşılamak için bu kurabiyelerden 30 kutu satmalısınız. Open Subtitles تحتاجون إلى تسريح خطّي من وليّ الأمر و مطلوب منكم بيع 30 علبة بسكويت لتغطية تكاليف الرحلة
    Geçerken masama uğrasana karının sevdiği... tereyağlı kurabiyelerden yaptım. Open Subtitles توقّف عند مكتبي في طريق خروجِك لقد حضّرت بعضاً من بسكويت الزبدة الذي تُحبه زوجتك
    Sana siyah beyaz kurabiyelerden aldı. Open Subtitles لقد أحضر لكِ قطعة بسكويت بتلك النكهتين
    Allison, seyahatin için en sevdiğin kurabiyelerden yaptı. Open Subtitles آليسون) أعدّت لك بسكويتك) المفضل لرحلتك
    Belki yolda çarşıya uğrar ve şu kurabiyelerden alırım. Open Subtitles لربما سأتوقف في السوق, وأشتري البعض من تلك الكوكيز.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more