Kuran'ın cennet tarifinde geçtiği söylenen 72 huri bahsini duymuşsunuzdur. Bu konuya geri döneceğime dair söz vererek geçiyorum. | TED | ربما كنت قد سمعت عن فكرة القرآن عن الجنة بأنها 72 عذراء. وأعدكم بأنني سوف أعود إلى موضوع العذارى. |
Ve ben neden şöyle dendiğini anlamaya başladım: Kuran ancak Arapça olarak Kuran'dır. | TED | وثم بدأت أفهم لماذا قيل أن القرآن هو حقا القرآن باللغة العربية فقط. |
Çocuklar için Kuran kursumuz var ve ben kendim öğretiyorum. | Open Subtitles | و نعقد جلسات لتحفيظ القرآن للشباب و أقوم بنفسي بتدريسهم |
- Ama sen her zaman, bildiğini söylersin... - Kuran'da yazılı olanları. | Open Subtitles | ـ لكنّك تقول دائما أنّك تعرف ـ ما هو في قرآني |
Sen buradasın ve ben de Kuran'ımda ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنت هنا.. وأنا أعرف ما هو في قرآني |
Kuran'daki ayetleri alıp eşcinselliğin suçlanması için genel bir örtü olarak kullanamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نأخذ الأيات من القرأن ونستخدمها كغطاء إدانة للمثلية الجنسية |
Kuran'da "Eşcinselliğe karşı ayrımcılık yapmayın" | Open Subtitles | كنت أتمنى أن تكون هناك أية بالقرأن تقول |
Son yıllarda, Kuran'ın yakıldığı ya da sayısızlık yapıldığı birçok olay yaşanmıştır. | Open Subtitles | في السنوات الأخيرة كان هناك حالات عديدة حيث حُرق القرآن أَو دُنّس |
Dini konularda baskı olmayacağına dair Kuran'dan sıkça yapılan bir alıntı vardır ve İslam Peygamberi putperest Araplara itafen;... | Open Subtitles | هناك مثال مقتبس من القرآن نفسه يجب الا يكون هناك إلزام في الأمور الدينية والنبي قال حتى للعرب الوثنين |
Kuran, Tevrat ve İncil'in mesajını yenilemek tazelemek için indirildiğini ifade ediyor. Zaten üçte biri, | TED | يقول القرآن أنه جاء لتجديد رسالة التوراة والانجيل، لذا، ثلث منه |
Bir kız, eğer şanslıysa, karanlık bir odanın köşesinde -- Kuran'a bakabilme şansına sahipti. | TED | فتاة في زاوية غرفة .. ان كانت محظوظة بما فيه الكفاية لكي تملك الضوء لكي تستطيع أن تقرأ القرآن |
Daha da önemlisi; cihat ya da savaşla bağlantılı Kuran ayetleri; bağışlayıcılık, iyilik ya da sabır ile ilgili ayetlerin etkisini yok etmez. | TED | وبشكل أهم، آيات القرآن الكريم المرتبطة بالجهاد والقتال لا تلغي الآيات التي تتحدث عن التسامح، عمل الخير، أو الصبر. |
Dönüşümlü olarak birbirlerinin çocuğuna bakmak için, para biriktirmek için, dans partileri düzenlemek için, Kuran ezberlemek, İngilizce öğrenmek için | TED | كانت لديهن تناوبات بخصوص من يراقب أطفال من ومتى، ولادخار المال الإضافي، وإقامة حفلات الرقص الشرقي، وحفظ القرآن وتعلُّم الإنجليزية. |
Küçük bir okuma yazma kursuyla Kuran okumaya başladık, sonra matematik sınıfı, ingilizce sınıfı, bilgisayar sınıfı eklendi. | TED | لقد بدأنا كفصل صغير لتعليم قراءة القرآن, ثم إمتد الى فصل للحساب, ثم فصل للغة الإنجليزية ثم فصل لتعليم الكمبيوتر. |
Daha sonra da medreseye götürüyor Kuran'dan birşeyler öğretiyorlar. | TED | ثم يأخذوننا إلى المدرسة ويعلمونا أشياء من القرآن. |
Fakat bildiğim kadarıyla Kuran savaşmaya izin vermez. Kazanamazsınız. | Open Subtitles | لكني قرأت في القرآن بأنه لا يجب أن تخوضوا حرباً لا يمنكم ربحها |
"Şimdi sen de benim Kuran'ımda neler olduğunu bileceksin, Momo." | Open Subtitles | الآن ستعرف أنت أيضا، مومو ما في قرآني |
Abdestsiz ve izinsiz Kuran'ıma dokunma. | Open Subtitles | لا تلمس قرآني مالم تغتسل وتطلب الإذن |
Ben sadece Kuran'da yazılı olanı bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط ما في قرآني |
Ben ayrılmadan beni koruması için Kuran'ı başımın üzerine tuttu. | Open Subtitles | هى أحكمت القرأن فوق رأسى لأجل الحماية قبل أن أسافر |
Fakat nereye kadar? Allah bize Kuran ile yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكن المفارقة كبيرة ذلك أن الله يحاول مساعدتنا من خلال القرأن |
Hayır, kardeşim. Halifelik, Kuran'da yazılı bir görevdir. | Open Subtitles | لا، يا إخواني الخلافة واجب مؤكد في القرأن |
Onlar gerçek. Kuran'da bile yazıyor. | Open Subtitles | إنه موجود، هو مذكور بالقرأن حتى |