Eline iyi bir şans geçse bile kurbağa gibi oturacak mısın? | Open Subtitles | ستبقى مثل ضفدع في بئر حتى لو أتتك الفرصة؟ |
Ve seninleyken kalbim temmuz ayında asfalt üstünde hemen ölmeden önceki bir kurbağa gibi hop hop atıyor. | Open Subtitles | وعندما أكون معك قلبي يقفز ,مثل ضفدع على الأسفلت قبل ان يموت |
Prensesin öptüğü kurbağa gibi hissediyordum. | Open Subtitles | لقد شعرتُ أنني كالضفدع الذي قبلتهُ الأميرة |
kurbağa gibi dilini uzatır. Yapışkan kollarıyla seni boğazlar. | Open Subtitles | يُمَد لسانُه كالضفدع ويخنقكِ بهِ وهو حد كالمخلب |
Kollarını geriye itip bacaklarını kurbağa gibi çırp. | Open Subtitles | إدفع يداك إلى الخلف و حرك رجليك مثل الضفدع |
Sinek yakalayan kurbağa gibi dilini dışarı çıkar ve "Aa" de. | Open Subtitles | اخرج لسانك مثل الضفدع الذي يحاول صيد ذبابه وقل آآآآآه |
kurbağa gibi giyiniyor olabilirim. Ama aslında cazibe prensiyim. - Bay Esposito? | Open Subtitles | صحيح أنا أبدو لك كضفدع لكنني في الحقيقة أمير مسحور |
Sadece bir kapı açıp hastaya sorununu gösterip bir kurbağa gibi kenarda durmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد فقط أن أفتح الباب للمرضي و أريهم مرضه و هو جاثم مثل ضفدع الطين |
Biliyorum annem iyi görünüyor ama o kimse bakmadığı zamanlarda şarkı söyleyip dans eden çizgi kurbağa gibi. | Open Subtitles | أعلم ان امى تبدو لطيفة لكنها مثل ضفدع الكرتون الذى يرقص ويغنى حينما لا ينظر اليه احد |
Eğer Beni acilen hastaneye götürürsek midesini boşaltacaklar ya da onu kurbağa gibi kesecekler ve her hâlükârda tahmin edin ne bulacaklar? | Open Subtitles | لو أخذنا (بن) إلى الطوارئ الآن سيقومون بغسيل معدته أو سيشرحونه مثل ضفدع وفي كلا الحالتين، احزروا ماذا سيجدون ؟ |
Azar azar ısıtılan bir suyun içine koyulup kaynayarak öleceğini bilmeyen bir kurbağa gibi. | Open Subtitles | لا، لقد تغيّرت. كالضفدع الذي وُضع في قِدر من الماء والذي سُخن تدريجيًا حتّى إنّه لم يدرك إنّه يُغلى حتى الموت. |
3 tane en iyi 6 tane de normal arkadaş edindim ve kurbağa gibi yüzmeyi öğrendim! | Open Subtitles | لقد حصلت على ثلاث أصدقاء مقربين وست اصدقاء عاديين وتعلمت السباحه كالضفدع |
- Kurbağa. - Kurbağa. Aynen kurbağa gibi çalıyor. | Open Subtitles | ـ فروق ـ اسمه فروق، عزفه كالضفدع |
Tamam, yılanın ağzındaki kurbağa gibi böğürme, paranı vereceğim. | Open Subtitles | لاتصرخي كالضفدع في فم الحية سوف أدفع |
Hey, eğer kendimi iyileştirmiş olmasaydım seni bir kurbağa gibi parçalara ayırırdım. | Open Subtitles | هيه لو انني لم اشفي نفسيّ لقمتُ بتشريحك مثل الضفدع |
- Prense dönüşen kurbağa gibi. - Yok canım, daha çok penguen gibi. | Open Subtitles | مثل الضفدع الذي اصبح اميرا - بل اكثر من ذلك انه مثل البطريق - |
"Sıkıntılı bir durumun güzel yanı bir kurbağa gibi çirkin ve zehirli olsa da başına kıymetli bir mücevher giymiştir." | Open Subtitles | "في الأغراض الحلو الشدائد ، "قبيحة وسامة مثل الضفدع بعد ترتدي جوهرة ثمينة في رأسه". |
- Kıçı tutuşmuş kurbağa gibi. | Open Subtitles | مثل الضفدع مع صاحب الحمار على النار. |
Onun kurbağa gibi kıvrılışını görmenin hazzını yaşamak istiyorum. | Open Subtitles | بنفسه من أجل الرقائق أريد رؤيته خانعاً كضفدع |
Biraz su iç istersen, sesin ölen bir kurbağa gibi geliyor. | Open Subtitles | يجب ان تتناولي بعض الماء تبدين كضفدع يحتضر |