| Sonra kurbanının cebinden anahtarı alır ve gerisini biliyorsunuz. | Open Subtitles | ثم أخذ المفتاح من جيب الضحية و أنتم تعرفون البقية |
| Anlamı şu ki, katil kurbanının kim olduğunu kesin olarak biliyordu. | Open Subtitles | وجهة نظرى ان القاتل كان يعرف جيدا من الضحية |
| İkinci kurbanının cesedinin de ilki gibi aynı morga gideceğini düşündü. | Open Subtitles | لقد إفترض أن جثة ضحيته الثانية ستُضع فى نفس المشرحه الاولى |
| ~04.20~ kurbanının üstüne oturuyor, çömeliyor ya da bacaklarıyla sıkıştırıyor. | Open Subtitles | هو يجلس أو يقرفص وقد فرج ساقي ضحايا والنشوة الجنسية على الأغلب |
| Matador, kurbanının bir şekilde zararlı, zehirleyici biri olduğunu düşünüyormuş. | Open Subtitles | السفاح يؤمن بأن ضحاياه كانو سامّين بشكل ما، رجل سام |
| Cinayet kurbanının arkadaşlarına sorulan, bir seri sorudan oluşan, devrimci bir teknikle. | Open Subtitles | تقنية جذريّة تتألف من طرح سلسلة من الأسئلة لأصدقاء ضحيّة جريمة القتل |
| Katil nasıl bir güdüyle kurbanının yağ dokusunu çıkartabilir ki ? | Open Subtitles | الذي حافز محتمل يمكن أن القاتل عنده... للإزالة نسيج ضحيّته السمين؟ |
| Çarpıp kaçma kurbanının parmak izlerini araştırdım. | Open Subtitles | بحثت عن بصمة الضحية في قضيتك الصدم و الفرار |
| Andre için ona süper insan gücü versin diye kurbanının kalbini.... ...hala atarken yer derlerdi. | Open Subtitles | يقولون ان اندرى ياكل قلب الضحية بينما مازال ينبض لينال طاقة بشرية خارقة |
| Maden kurbanının diş kayıtlarından Sarah Koskoff olduğu belirlendi. | Open Subtitles | سجل أسنان الضحية أفلح بتحديد هويت الضحية أسمها سارا كوسكوف من بيثيسدا , ولاية ميرلاند |
| Mr. Glaser, kurbanının kıravatının parçasının sizin sürdüğünüz arabada ne işi olduğunu açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | السيد جلاسر، هل يمكن ان توضح كيف جزءا من ربطة عنق الضحية تم العثور في السيارة التي كانوا يستقلونها؟ |
| Doktorun bana söylediğine göre son kurbanının, | Open Subtitles | الطبيب أخبرني أن أقول لك أن الضحية الأخيرة |
| Bir katilin kurbanının cenazesine gelmesi pek uygun değildir, dedektif. | Open Subtitles | أنه غير ملائم لقاتل أن يأتي إلى جنازةِ ضحيته |
| Tutuklu alçağın her yeri kurbanının kanı ile kaplıydı. | Open Subtitles | حيث أمسك بالمنشار الكهربائي وقام بتقطيع ضحيته إلى 9 أجزاء |
| Bu adam daha önce 7 kurbanının evine elini kolunu sallayarak girmişti. | Open Subtitles | هذا الرجل يدخل الى منازل 7 ضحايا قبل هذه |
| Restaurant kurbanının ofisinde bulduğumuz kartın aynısı. | Open Subtitles | هذه نفس البطاقة التي يحملها أحد ضحايا المطعم |
| Matador, kurbanının bir şekilde zararlı, zehirleyici biri olduğunu düşünüyormuş. | Open Subtitles | السفاح يؤمن بأن ضحاياه كانو سامّين بشكل ما، رجل سام |
| Sanırım bu cinayet kurbanının oğlu Gary Sacks. | Open Subtitles | هاريسن: أعتقد هو غاري يطرد، إبن ضحيّة القتل. |
| Üçlemeci'ye o kadar odaklandım ki, kurbanının kim olabileceğine aldırmadım. | Open Subtitles | "ركّزتُ على قاتل الثالوث كثيراً فغفلتُ عمّن قد تكون ضحيّته" |
| Sonraki kurbanının okuldan biri olacağı söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون أن ضحيتها القادمة . شخص ما من المدرسة |
| Karındeşen Jack, yazdığı bir mektupta sonraki kurbanının kulak memesini keseceğini anlatıyordu. | Open Subtitles | في احدى رسائل التواصل خاصته جاك السفاح وعد ان يزيل شحمة الأذن لضحيته القادمة |
| Bu kinci kadın, kurbanının ölmesini istediğini, birden fazla tanığa açıkça söylemiş ve en küçük bir pişmanlık duygusu ifade etmedi. | Open Subtitles | وهذه المرأه الثأريه والتى تمنت موت الضحيه أمام أكثر من شاهد لم تشعر بقليل من الندم |
| Belki bunun yerine cinayet kurbanının röntgen filmi üzerinde konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما من الأفضل إذا كنا نتحدث عن الأشعة السينية لضحية القتل بدلاً من ذلك؟ |
| 6. bombalı saldırı kurbanının kaydı. Vücudun alt tarafında ciddi yaralar gövdeye kadar uzanan barut yanıkları-- | Open Subtitles | تسجيل تقرير التشريح لضحيّة التفجير رقم 6، ثمّة الكثير من الجروح الحادة في الجزء السُفليّ. |
| kurbanının bir ağaçta sallandığını görmek gibiydi. | Open Subtitles | أمسك دبوساً بقدمي أرى ضحيتك معلقة على الشجرة |