Çalışanlarım hayatını kurtarıyor ve "teşekkür ederim" demek yerine onları kovdurmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | شريكي ينقذ حياتك، و بدلاً من تقديم الشكر، تريدين طرده من عمله. |
O küçük uçağını her uçuruşunda kaza yapmayarak hayat kurtarıyor. | Open Subtitles | حسناً، بكل مرة يحلق بطائرته الصغيرة ينقذ أرواحاً بعدم تحطيمها |
En önemlisi de dünyayı kurtarıyor olsan iyi edersin. Olur da ezik, satılmış biri olursan git kendini bir uçurumdan at. | Open Subtitles | وأهم شيء ، من الأفضل أن تكون تنقذ العالم فإذا أصبحت سخيفاً بوظيفة سخيفة فمن الأفضل أن ترمي نفسك من هاوية |
Bu teknolojiler genelde hayat kurtarıyor ama aynı zamanda ızdırabı ve ölüm sürecini uzatıyor. | TED | هذه التقنية غالباً ما تنقذ الحياة، ولكنها أيضا يمكنها إطالة الشعور بالألم وإطالة منازعة الموت. |
Seksi itfaiyeci anne ve bebeğini ateşten kurtarıyor mu? | Open Subtitles | أم الطفل الذي أنقذ من الحريق تشكر رجل المطافي العاري؟ |
Ve dünya genelinde uydular ve uyarı sistemleri Bangladeş gibi sel eğilimli alanlarda hayat kurtarıyor. | TED | وحول العالم، فإن الاقمار الصناعية وأنظمة الإنذار المبكر تقوم بإنقاذ الحياة في الاماكن المعرضة للفيضانات كبنجلادش. |
Ve benim varlığım, size göre anlamsız ve akıl almaz olmakla birlikte, hayat kurtarıyor! | Open Subtitles | و وجودي رغم غرابته بالنسبة لك ينقذ أرواحاً |
Ama iyi bir kalbi var. Filmin sonunda kızı kurtarıyor. | Open Subtitles | لكنه طيب القلب وفي نهاية الفيلم ينقذ الفتاة |
Biri futbol topu atıyor, diğeri hayat kurtarıyor. | Open Subtitles | واحد يلعب كرة القدم، والآخر ينقذ حياة الآخرين |
Aldığın ilaç, senin performansına ket vuruyor, çünkü senin hayatını böyle kurtarıyor. | Open Subtitles | ، فمن المفترض أن الدواء يقوم بتثبيط نشاطك البدنى و هذه هى الطريقة التى ينقذ بها حياتك |
Kimsenin yapamadığı şekilde hayat kurtarıyor. | Open Subtitles | ينقذ الحيوات حيوات لا يمكن لغيره إنقاذها |
Yani sinyalsiz kavşaklar, DUR işareti olanlar, pek çok hayat kurtarıyor, ama sayıları çok fazla artıyor. | TED | إذاً, التقاطع بدون إشارة, تعني إشارات قف, إنها تنقذ الكثير من الأرواح, ولكن هناك إنتشار مفرط منها. |
Çünkü hayat kurtarıyor. Peki bunu sağlayacak daha iyi bir yol var mı? | TED | لأنها تنقذ الأرواح. إذاً, هل هناك طريقة أفضل لتحقيق هذا الهدف؟ |
Mahabuba şimdi, o hayat kurtarıyor, yüzlerce binlerce kadını. | TED | وإذن الآن، محبوبة، تنقذ حياة مئات، بل آلاف النساء. |
O benim kanalımı rezaletten kurtarıyor... sen yakasına mı yapışıyorsun? | Open Subtitles | لقد أنقذ المحطة من الخزي وأنت تمسكه من ياقته؟ |
Huzurevleri bir çok evliliği kurtarıyor. Bana güven. | Open Subtitles | دار المسنين أنقذ الكثير من الزيجات ، ثق بي فحسب |
Seni ne zaman bırakmak zorunda kalsam salaklar seni kurtarıyor. | Open Subtitles | أنت لا تفعل أي شيء بشكل تام في كل عملية ادخل لمسرح الاحداث وأقوم بإنقاذ حياتك |
Her saç randevusunda bir hayat kurtarıyor mübarek. | Open Subtitles | انقاذ الارواح هو موعد واحد للشعر في كل مرة |
Dünya'yı kurtarıyor olabiliriz... - tam burada, şu anda Binbaşı. | Open Subtitles | يحتمل أننا ننقذ الأرض هنا والآن أيها الرائد. |
Delhi polisi olay mahalline ulaştı ve binada mahsur kalan sivilleri kurtarıyor. | Open Subtitles | شرطة دلهى وصلت الموقع و يقومون بانقاذ المدنيين من المبنى |
Biz tasarladık ve hayatlar kurtarıyor. | Open Subtitles | حسناً، لقد بنيناها، وإنّها تُنقذ حيواتٍ. |
Bunun içinde ne varsa gerçekten hayat kurtarıyor. | Open Subtitles | أيا يكن ما بهذا.. فهو منقذ للحياة.. |
Bay Kas seni hazırlık çalışmasından kurtarıyor. | Open Subtitles | يبدو أن سيد العضلات يوفر عليك بعض العمل التمهيدي |
Gerçek şu ki, bilim 10'da 10 kazanıyor, günü kurtarıyor. | TED | الحقيقة أنه في 10 مرات من أصل 10 يفوز العلم وينقذ اليوم. |
İki grup Jedi var, biri aşağı şehir merkezinde... ve ikincisi mercan zeminin yakınındaki mahkumları serbest kurtarıyor. | Open Subtitles | هناك مجموعتان من الجاداي واحدة فى اسفل المدينة والاخري تحرر السجناء |
Beni cehennemden kurtarıyor ve uyanık olduğuna seviniyor. | Open Subtitles | تنقذني من الجحيم و هي مسرورة بأنها كانت مستيقظه حينها. |
Eminim. Vaiz Billy günahkarları teker, teker kurtarıyor. | Open Subtitles | أنا أعلم ذلك , القديس " بيلي " ينقذهم مذنب تلو |
Saçlarının kısa olması onları başlarına gelecek bazı sıkıntılardan kurtarıyor. | Open Subtitles | أي حلاقة شعر قد تنقذه الكثير من الحزن. |