"kurtarabilmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لإنقاذ
        
    • لانقاذ
        
    • لإنقاذه
        
    • لأنقذ
        
    • لينقذ
        
    • لانقاذك
        
    • لينقذوا
        
    • لانقاذهم
        
    Bunun üzerine ameliyatı benim doktorum yaptı, sesimi kurtarabilmek için son bir hamle. TED فقام جراحي الخاص بهذه العملية .. وفي الجراحة الاخيرة التي كانت تهدف لإنقاذ صوتي
    Daha sonra hepsini kurtarabilmek için birini öldürmeyi seçtin. Open Subtitles إخترت قتل واحد ذلك اليوم لإنقاذ الكثيرِ لاحقاً
    Ele geçirilmiş olsun, olmasın Richard, bir hayat kurtarabilmek için her şeyi yapar. Open Subtitles مجبر أم لا سوف يفعل ريتشارد أى شىء لإنقاذ الحياة
    Yarım bile olsa, Akamaru'yu kurtarabilmek için bir ihtimal var, yapabiliriz! Open Subtitles رغم ذلك، فلدينا نصف الفرصة لانقاذ أكامارو يعتمد الأمر على هذا الدواء
    O senin arkadaşın olsaydı kurtarabilmek için elinden geleni yapardın. Open Subtitles لو كان هذا صديقك, ستفعل ما تستطيع لإنقاذه
    Hayatını kurtarabilmek için sahte ölümünü düzenledim, böylece işine devam edebilecektin. Open Subtitles ! لقد سمعت أنها كانت رائعة ,لقد زيفت موتك لأنقذ حياتك
    O zaman kral, dünyasını kurtarabilmek için ne yapmalıdır? Open Subtitles ثم ما الذي يجِب على الملك فعله لينقذ عالمِه
    Seni kurtarabilmek için. Şimdi biz beraberiz. Open Subtitles فعلت هذا لانقاذك و الان سنكون مع بعضنا
    Doktorlar, hayatımı kurtarabilmek için bacağımı kesmeleri gerektiğini söylediler. Open Subtitles قال الأطباء بأنهم سيقطعونها لينقذوا حياتي
    Bebeği kurtarabilmek için güvenli evin yerini söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles كان عليّ التضحية بالبيتِ الآمن لإنقاذ الطّفلة.
    İnsanlarını kurtarabilmek için bildiği tek yol, bu savaş. Hayatını kaybedeceğini bilse dahi gidecektir. Open Subtitles تلكَ المعركة هي السبيل الوحيد الذي يعرفه لإنقاذ شعبه إن كان سيخسر حياته، فسيذهب على الرغم من ذلك.
    Kariyerimi kurtarabilmek için. Open Subtitles مهما يتطلبه الأمر لإنقاذ حياتي المهنية يارجل
    Onca yolu ailemi kurtarabilmek için mi geldin? Open Subtitles قطعت كلّ هذه المسافة إلى هنا لإنقاذ عائلتي؟
    Sadece hayatını kurtarabilmek için her şeyin yapıldığından emin olmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أتأكد فحسب أن أي شيء محتمل لإنقاذ حياته قد قمتم به.
    Bu da gardiyanların dikkatini dağıtır ve ekibimizi kurtarabilmek için zaman kazanırız. Open Subtitles صرف انتباه الحراس ومنحنا الوقت لإنقاذ فريقنا
    Bir şeyleri başarabilmek için, hayatları kurtarabilmek için o kadar yeterli bir zaman ki. Open Subtitles وهذا وقت وافر جداّ لإنجاز شيأً ما. لإنقاذ الأرواح.
    Ben küçük bir hanımın hayatını kurtarabilmek için yetiştirildim, ama onu üzmek için değil. Open Subtitles لقد نشأت لانقاذ الفتيات الاتي يمرن بضائقة لا أن أكون بضيقه , وفتاه تساعدني
    Sırf onu kurtarabilmek için şeytani annenin bundan vazgeçmemi sağlamasına izin veremem. Open Subtitles و انا لن اسمح لأمك الشريره أن تجعلنى اتنازل و استقر مع أى رجل لانقاذ مطعمى
    Onu kurtarabilmek için yapabildiğim herşeyi yaptım. Open Subtitles لقد فعلت كل ما فى أستطاعتى لإنقاذه.
    Hayatını kurtarabilmek için! Delilik savunmanı yalanladın. Open Subtitles لأنقذ حياتك، أنت دحضت حجج الدفاع عنك بناءاً على حالتك العقلية
    Ve başkanın kardeşinin öldürülmesi suçu üzerine hapse atılarak idama mahkum edilmiş abisini kurtarabilmek için kendisini, kardeşinin hapis tutulduğu hapishaneye attırabilmek için... Open Subtitles و هذه الرحلة لينقذ أخيه الكبير الذي تم التلاعب بالأدلة لإقاعه و إتهامة بالقتل و الترتيب لشنقه لقتله شقيق نائبة الرئيس
    Seni kurtarabilmek için. Şimdi biz beraberiz. Open Subtitles فعلت هذا لانقاذك و الان سنكون مع بعضنا
    - Korkaklar, kendilerini kurtarabilmek için anlaşma yapıyorlar demek. Open Subtitles يعقد الجبناء صفقاتهم لينقذوا أنفسهم
    Eğer kalırsanız, Adama'ya onları kurtarabilmek için bir şans verebilirsiniz. Open Subtitles اذا ما بقيتم في مكانكم فانكم تعطون اداما الفرصه لانقاذهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more