Şimdilerde ABD'de gösteriler var, bazı devlet istatistiklerinden tamamen kurtulmak için. | TED | هناك فعلاً تحركات في أمريكا الآن للتخلص من إحصائيات الحكومة كليًا. |
Elimizde bulunan aşırı miktarda esrardan kurtulmak için iyi bir yol. | Open Subtitles | ستكون هذه طريقة جيدة للتخلص من كل القنابل التي نكذب حولها. |
Yani, ıssız adaya düşsem ve oradan kurtulmak için tek yolum sevimli arayüzler yapmak olursa, orada ölürüm. | TED | أعني ، أذا تقطعت في السبل بجزيرة والطريقة الوحيدة للخروج من الجزيرة كانت أن أعمل واجهة جميلة ، سأموت هناك |
-Bundan kurtulmak için bir şeyler yapmamız lazım. -Sanırım ameliyat olmak zorundasın. | Open Subtitles | ـ يجب أن نفعل شيئاً لتجنب حدوث هذا ـ وأفترض أننا يجب أن نقوم به جميعاً |
Şimdiyse benden kurtulmak için tek ihtiyaç duyduğu senin iznindi. | Open Subtitles | و الآن الشي ءالوحيد الذي احتاجه ليتخلص مني هو موافقتك |
Bu heriften kurtulmak için kaçmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن ألجأ إلى العنف لأتخلص من ذلك الرجل |
O zaman ondan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapmamıza izin ver. | Open Subtitles | إذاً عدينا أنك لن تمنعينا من فعل ما يلزم للتخلص منها. |
Onlardan kurtulmak için ne kadar uğraşırsanız uğraşın sürekli yeniden ortaya çıkarlar. | Open Subtitles | و مهما كانت محاولتنا شديدة للتخلص منها فإنهم دائماً يحتاجون للقص ثانيةً |
İçindeki o şeyden kurtulmak için ne yapman gerektiğini anlıyor musun? | Open Subtitles | تفهم ما يجب عليك فعله للتخلص من ذلك الشيء الذي بداخلك؟ |
Sadece ofisindeki bir casustan kurtulmak için üçlü bir cinayet ayarlayabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل حقاً تظن بانه اعد لجريمة ثلاثية فقط للتخلص من جاسوس في مكتبه؟ |
Bu sıkıntıdan kurtulmak için, beynimiz haklı sebepler üretmeye başlar. | TED | للتخلص من هذا الشعور غير المريح، دماغنا يبدأ بالتبرير. |
Çünkü bu hastalıktan kurtulmak için uygulamamız gereken plan içinde birçok şeyi barındırıyor. | TED | لأن خارطة الطريق للتخلص من هذا المرض يتطلب الكثير من الأمور |
"kurtulmak için tek çare var. Sen ikinci kata tırmanıp pencereden içeri gir. | Open Subtitles | هناك طريقة واحدة للخروج من هذا المأزق تتسلق أنت للطابق الثانى وتدخل من النافذة |
Bu, ırkçılığın bizi getirdiği yerden kurtulmak için, tek yolumuz. | Open Subtitles | .. إنها الطريقة الوحيدة لتجنب الكارثة . التى ستؤدى إليها العنصرية بدون شك |
Frank Pentangeli, Rosato kardeşlerden kurtulmak için iznimi istedi. Reddedince, beni öldürtmeye çalıştı. | Open Subtitles | فرانك بنتيجيلى زرانى و طلب اذنى ليتخلص من الأخوين روزاتو |
O salaktan kurtulmak için 24 saatim var yoksa... 18 yıllık emeğim boşa gidecek. | Open Subtitles | لدي 24 ساعة لأتخلص من هذه المهزلة أو مخططي الذي منذ 18 سنة يذهب كالدخان |
Bunlar, İsviçre'deki kasvetli havadan kurtulmak için oldukça faydalı. | TED | وكانت تلك حيلة جيدة للهروب من البيئة المملة في سويسرا. |
Senden kurtulmak için evrenin sonuna kadar onca yolu geldi. | Open Subtitles | طارت كل هذه المسافة حتى آخر الكون لتتخلص منك فحسب |
Biliyorsun değil mi, o iç seslerden kurtulmak için tıbbi yöntemler var. | Open Subtitles | أتدركين أن هناك دواء قد صُمّم للتخلّص من تلك الأصوات؟ |
kurtulmak için tek şansı fark edilmeden nöbetteki Bosnalı muhafızı geçmek. | Open Subtitles | فرصته الوحيدة للنجاة هي التسلل وتخطي الحارس البوسني الذي يتولى المراقبة |
Bir kızın, zorluktan kurtulmak için bazen ahlaksızlık yapması gerekir. | Open Subtitles | أحياناً يجب أن تكون الفتاة رخيصة لتخرج من المشاكل |
Bir asalaktan kurtulmak için kullanıldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | ونعتقد أنها إستعملت لإزالة طفيليات محددة |
Bununla birlikte, kurtulmak için göstereceği en küçük bir çaba devasa ağın dört bir yanından çok sayıda örümceği davet etmeye yarar. | Open Subtitles | رغم ذلك فإن أقلّ محاولة لتحرير نفسه لا يعمل إلاّ على جذب العديد منهم من جميع أنحاء الشبكة العملاقة. |
Bir iş bulurum ve buradan kurtulmak için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | سأجد عمل وسأفعل كل ما يتطلبه الأمر لأبتعد من هنا |
Altta kalıp ölmek istemiyorsam, o zaman kurtulmak için ne gerekirse yapıyorum. | Open Subtitles | وإذا أردت ألا أموت أسفله ، فعلي فعل أي شيئ لأتخلّص منه |
Buna ihtiyacımız var. Ruhban sınıfına Yahudilerden kurtulmak için yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد اخبرتك بأن رجال الدين سيساعدوننا في التخلص من اليهود |