Bu paranın tek bir kuruşunu bir daha göremeyebileceğini anlamıyor musun? | Open Subtitles | أتفهمين أنكِ ربما لن تري أي قرش من تلك الأموال مجدداً؟ |
Senin de bir kocan var. Her kuruşunu sana harcayan bir koca. | Open Subtitles | إنتى لديكِ زوج قد ينفق أخر قرش معه عليكِ |
Söz veriyorum, her kuruşunu geri ödeyeceğim. | Open Subtitles | أوعدك.. أوعدك أن أرد لك كل قرش عندما أكون حرا ً |
Hile dolapla Kaybettiysen son kuruşunu | Open Subtitles | لو من خلال الكثير من الحماقة فقدت آخر سنت أحمر |
Kendime sürekli, çok büyük bir miktar para çaldığımızı ama bugüne kadar tek bir kuruşunu bile göremediğimizi söyleyip duruyorum. | Open Subtitles | أخبر نفسى دائماً بأننا سرقنا مبلغ كبير من المال ولكن حتى الآن لم أرى أى سنت منه |
Her kuruşunu kendim ödeyeceğim. | Open Subtitles | سأدفع كل فلس بمعيتي الخاصة |
Evet, Sanırım bu sene, Harçlığımın her kuruşunu, kendim kazanıyor olacağım. | Open Subtitles | نعم أعتقد أني سأكسب كل قرش من مصروفي هذا العام |
Bana paranın her kuruşunu, geminin inşasında kullandığını söyledi. | Open Subtitles | أين هو ؟ أخبرني أنه أنفق كل قرش يصنع سفينته |
Pekala, birşey söyleyeceğim, bu şirketin sermayesinin her bir kuruşunu sizlere ve ailemize vermek istiyorum. | Open Subtitles | حسنا ، إسمع ، أريد فقط أن أقول أني أنوي الحصول على كل قرش بالإنصاف للخروج من هذه الشركة |
Gelin alın. Her bir kuruşunu hak ettiniz. | Open Subtitles | تعالوا واحصلوا عليها أنتوا تستحقون كل قرش |
Ona paramın her kuruşunu bu gösteriye yatırdığımı Hanover'ın yatırımcılarımıza güven ve gönül rahatlığı sağlayacağını ihtiyacım olan parayı aldığımda Hanover'ı yok edeceğimi ve sonunda her şeyin çözüleceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتها باني وضعت كل قرش لي لذلك العرض وهانوفر كان ضرورياً لإعطاء مستثمرينا الثقة وراحة البال |
Yurtdışında param olsa bile, bir kuruşunu bile alamazsın. | Open Subtitles | حتى لو كنت أحمل أموالاً خارجية لن تري قرش منها |
Açlığınızı gizledin, her kuruşunu biriktirip, bu oteli yaptın , baba. | Open Subtitles | تخفي جوعك توفر كل قرش حتى بنيت هذا الفندق آبي |
Paranın her kuruşunu geri vermeye ve ömrümüzün geri kalanını Mississippi hapishanesinde geçirmek yerine Pazar ayinlerine gelmeye karar verdik. | Open Subtitles | لذا قررنا إرجاع المال كل شئ دون إستثناء سنت منه و أن نحضر أبتهالات الأحد بدلا من أن نصرف بقية أيامنا فى سجن الميسيسبى |
Evlendikten sonra her kuruşunu vereceğim. | Open Subtitles | اعطيها المال. أنا سَأَدفع لّ سنت بعد الزواجِ |
Ben her kuruşunu ödeyeceğim. Bilmeni istiyorum. - Peki. | Open Subtitles | دولار من سنت لأخر دينك سأرد انا ذلك تعرف ان اريدك |
- Bir kuruşunu bile harcayamayacaksın. | Open Subtitles | أنتلنتعيش لمدة طويلة بما فيه الكفاية لصرف سنت واحد منه. |
Bunu bilmekten mutlu olacağım, paramın her kuruşunu kaybettim . | Open Subtitles | ستكون سعيدًا جدًا عندما تعلم أنني خسرت كل سنت من أموالي الخاصة بدوري |
Her kuruşunu hak ederek, doğru mu? | Open Subtitles | ويساوي كُلّ سنت ملعون ، أليس كذلك؟ |
Ona Visualize'ın avukatlarının Parkman'ın arkasında olduğunu ve Frost son kuruşunu kaybedene kadar mahkemede onu savunacaklarını söyledim. | Open Subtitles | قلت له أن محاموا المنظمة (يقفون خلف (باركمان وسينقلون القضية الى المحكمة حتى يصرف (فروست) آخر فلس له |
Benim kurallarıma göre oynayacaksınız yoksa davayı o kadar uzatır ve giderlerini o kadar arttırırım ki ikinizde paranın tek kuruşunu bile göremezsiniz. | Open Subtitles | سوف يكون اللعب بقوانيني أنا... ... وإلا سوف أمنع عنكم هذه النقود بطريقة محكمة جدا لدرجة أنكم لن تروا منه قرشا واحدا أبدا مهما طال الزمن. |
Ama ne paramın tek kuruşunu almayı ne de çocuklarımızın velayetini almayı hak ediyor. | Open Subtitles | ولكنّه لا يستحقّ سنتاً من أموالي. أو حضانة أطفالنا. |
Tek kuruşunu bile harcamamış. | Open Subtitles | ولا تضيعه على طاولات القمار ولم تصرف منه قرشاً واحداً |