"kusmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • أتقيأ
        
    • التقيؤ
        
    • القيء
        
    • يتقيأ
        
    • تقيأ
        
    • تقيأت
        
    • اتقيأ
        
    • التقيأ
        
    • والتقيؤ
        
    Sonra boğulmaya başladım, ve ardından suda kusmaya başladım. TED ثم بدأت أختنق ثم جعلني ذلك بسرعة أتقيأ في الماء
    kusmaya başladığımda, hastalandığımı sanmıştım. Open Subtitles أتعرف، حينما بدأت أتقيأ ظننت أني أصبت بالوباء
    Düzenli olarak ateşli kafamı seramik karolara geçiriyor, günlerdir bir şey yememiş olmama rağmen kusmaya çalışıyordum. TED أتقلب لتبريد رأسي المحموم على أرضية السيراميك ومحاولاً إجبار نفسي على التقيؤ رغم أنّي لم آكل شيئاً منذ أيام.
    kusmaya çalistim ama hiçbir sey gelmedi. Open Subtitles حاولت أن أجبر نفسي على التقيؤ لكنّ شيئاً لم يخرج
    Kan kusmaya ve iki düzine uyuşturucu bağımlı ve bağımsız semptoma geri döndük. Open Subtitles عدنا إلى القيء المدمّى ودزينة الأعراض التي لها أو ليس لها علاقة بالمخدرات
    Kan kusmaya başlamıştım. Kardeşin kan mı kusuyordu? Open Subtitles ثم بدأت أتقيأ دماً هل كان أخاك يتقيأ دماً؟
    Önce biri kusar sonra hepsi aynı anda lanet pokerin masasının her tarafına kusmaya başlardı. Open Subtitles أحدنا تقيأ و تبعه الآخرون فوق أوراق اللعب
    Geçen sefer üzerimize kusmaya başladığınızda kanınızdaki alkol oranı 0,21'di. Open Subtitles المرة الماضية تقيأت علينا جميعا، مستوى الكحول عندك كان 0.21،
    Ve kusmaya başladığım sırada odanın içinde, tutunabileceğim bir şeyler aradım. Open Subtitles اشتممت الجعّة التي بيدي. وبينما كنت أتقيأ أبصرت غرفة المعيشة بحثًا عن شيء لأتمسّك به.
    Beşinci sınıftaydım ve matematik dersinde kusmaya başladım. Open Subtitles كنت في الصف الخامس بدأت أتقيأ في منتصف حصة الرياضيات
    Bir de baktım sağa sola kusmaya başladım. Open Subtitles كل ما أتذكره بعدها أني قمت أتقيأ
    Ben onu bütün pişiririm ve o kusmaya başlar. Open Subtitles هذا كل ما أستطيع أن أطبخ له و هو يستمر في التقيؤ.
    Stres olup üst kattaki tuvalete kusmaya karar verdi. Open Subtitles شعر بالذعر وقرر التقيؤ في حمامنا في الطابق العلوي.
    Stres olup üst kattaki tuvalete kusmaya karar verdi. Open Subtitles شعر بالذعر وقرر التقيؤ في حمامنا في الطابق العلوي.
    kusmaya ve altını doldurmaya meyilli kel bir küçük adam. Open Subtitles رجل صغير أصلع يعاني من القيء وحساسية من ارتداء الحفاضات
    kusmaya zorlamak mide içersindeki parçacıkların yemek borusunu ...kazımasına yol açar. Open Subtitles قوة القيء تنزع قشرة المريء وتأخذ جزءاً من جلد الشخص المتقيء مع محتويات معدته
    Öksürmeye başlarsın, bütün heryere kusmaya başlarsın. Open Subtitles أنت الإسكات، كنت القيء في كل مكان.
    Tüketen kişilerde kan kusmaya yol açacak ölçüde akciğer kanaması, Open Subtitles بمافيذلك،نزيفرئوي الذي يجعل الشخص يتقيأ دما
    kusmaya başlamadan önce onu kapıya kadar getirdim. Open Subtitles تمكنت أن أوصله للمنزل قبل أن يتقيأ.
    Peki, hem pelegraya hem de kanlı kusmaya ne sebep olur? Open Subtitles ماذا يسبب البيلاجرا إذاً و تقيأ الدم؟
    Birkaç gün öncede kan kusmaya başladım. Open Subtitles منذ يومين تقيأت وكان هناك دماً
    Kısa bir süre sonra kusmaya ve hasta bezi kullanmaya başlayacağım. Open Subtitles قبل أن تدرك الأمر أنا سأكون اتقيأ وأرتدي الحفاظات
    O gece, kusmaya başladı. Open Subtitles وبعد ذلك لاحقاً تلك الليلة ...بدأ التقيأ
    Ayrıca hafıza kaybı ve kusmaya da dikkat etmeliyim. Open Subtitles أراقب فقداني للذاكره والتقيؤ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more