Bunu kutlamak için bir şeyler içmeye ya da yürüyüşe çıkmaya ne dersin? | Open Subtitles | أنظر ، لماذا لا نذهب لتناول مشروب أو الذهاب في نزهة للاحتفال ؟ |
Bu köy gibi yüzlercesi, bu harika... ..topraklara gelişimizi kutlamak için toplandılar. | Open Subtitles | مئات القرى مثل هذه توقفت للاحتفال بنقل شعبنا إلى الأرض الجديدة العظيمة |
Ve bunu kutlamak için tüm şubelere kamera düzeneği kurulup, bağlantı sağlanacakmış. | Open Subtitles | و , للإحتفال بذلك كل فروع الشركة المختلفة ستُشارك عبر الأقمار الصناعية |
Bazı çocukların tam not aldıtları fizik testlerini kutlamak için çıkacaklarını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال ، بعض الشبان خارجين للإحتفال بإمتحان فيزياء نجحوا به ؟ |
Minikler hokey takımım bir turnuvayı kazanmıştı ve herkes kutlamak için bize gelmişti. | Open Subtitles | فريقي في الهوكي حقق فوزاً عظيماً في البطولة وقد عاد الجميع لمنزلي للأحتفال |
Ama doğum günümü kutlamak için hepimizi öğle yemeğine götürecekmiş. | Open Subtitles | ولكنه يريد أن يأخذنا جميعاً الى الغذاء للاحتفال بعيد ميلادي |
Bu güzel günde burada sevgili arkadaşlarımızın birlikteliğini kutlamak için toplandık. | Open Subtitles | نحن نجتمع هنا في هذا اليوم الجميل للاحتفال بزواج اصدقائنا الاعزاء |
O hâlde en azından bu akşam kutlamak için sana yemek ısmarlayayım. | Open Subtitles | نعم، حسنا، اسمحوا لي على الأقل يشتري لك العشاء هذه الليلة. للاحتفال. |
En azından kutlamak için seni yemeğe çıkarmama izin ver. | Open Subtitles | اسمحوا لي على الأقل يشتري لك العشاء هذه الليلة للاحتفال. |
Buraya, geçirdiğimiz bir günü daha ve yolculuğumuzdaki sonraki adımı kutlamak için toplandık. | Open Subtitles | نحن نجتمع هنا للاحتفال يوم يمر آخر ومعها أكثر واحد خطوة في رحلتنا. |
Hükümet liderleri, insan ruhunun en yüksek ifadesi olan kültürü kutlamak için bu yıllık etkinlikleri ortaya çıkardı. | TED | كان القادة يقيمون مثل هذه الأحداث السنوية للاحتفال بالثقافة كأسمى وسائل التعبير للنفس البشرية |
Annemin hayatını kutlamak için geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | مارس,عام 2011 شكرا لكم جميعاَ على حضوركم ..للإحتفال بحياة أمي |
Sonuç olarak, her sene, aynı salonda Uluslararası Kadınlar Gününü kutlamak için harika bir konsere ev sahipliği yapıyorum. | TED | لذلك وفي كل عام في نفس القاعة، أستضيفُ حفلة موسيقية رائعة للإحتفال بيوم المرأة العالمي. |
Sanatım sayesinde, etrafımda olup bitenleri çok daha iyi fark etmeye başladım: Mekânlar arasında nasıl dolaşıyoruz, kutlamak için kimleri, hatırlamak için kimleri seçiyoruz. | TED | من خلال عملي، لقد أدركت الكثير حول العالم من حولي: كيف نتحرك عبر المساحات، من الذي نختاره للإحتفال والذي نتذكره. |
Bu bir şey kutlamak için ilk fırsatım. | Open Subtitles | إنّها أول مرة تسنح لي الفرصة للإحتفال بأمرٍ ما |
Gelin. kutlamak için biraz viski ve şampanya içelim. | Open Subtitles | تعالوا لنشرب بعض الويسكي والشمبانيا للإحتفال |
Bay Holmes'ün dönüşünü kutlamak için iyi bir şişe Claret açalım mı? | Open Subtitles | هل افتح زجاجة من افضل الشراب للأحتفال بعودة السيد هولمز ؟ |
Dönüşünü kutlamak için bir balo vermekten daha doğal ne olabilir ki? | Open Subtitles | ماذا سيكون أكثر طبيعه من حفل للأحتفال بعودته؟ |
Bir zaferi kutlamak için çok güzel bir yol. | Open Subtitles | لماذا هذا الطريقُ المثاليُ. لي للإحتِفال بهذه اللحظةِ المنتصرةِ |
Sigaralar, bir çanta dolusu eşya, eğer isterseniz çocuğunuzun okul mezuniyetini kutlamak için bir şişe brendi. | Open Subtitles | سجائر زجاجة براندى لتحتفل بنجاح أولادك فى الثانويه |
Ülkenin her yanından insanlar kutlamak için buraya geliyorlardı. Şarkı söyleyip, dans ediyorlardı. | Open Subtitles | يأتي الناس من كل أنحاء البلاد ليحتفلوا ويغنون ويرقصون، |
Burada hepimiz temiz ve saf aşkı kutlamak için toplandık. | Open Subtitles | نحن متجمّعون هنا كي نحتفل بالحبّ الصافي والبسيط |
Burada pandanın doğumunu kutlamak için bulunuyoruz. | Open Subtitles | نحن متواجدون هنا اليوم من اجل الاحتفال بميلاد البندا الجديدة |
Bugün burada burada kardeşimin-- Amcanızın 47inci yaşgününü kutlamak için toplandık. | Open Subtitles | إننا نحن هنا لنحتفل بعيد ميلاد أخي وعمكم الرابع والسبعين |
Bütün ülke başarı ve galibiyeti daha önce hiç görülmemiş şekilde kutlamak için hazırlıklarını tamamlamış durumda.. | Open Subtitles | يلعب البرازيل من اجل الفوز و المدينة كلها اغلقت محالها تهيئا للاحتفالات على نطاق واسع لم نشهد له مثيل |
Neyse, daha önce sadece yarımızın ölüşünü kutlamak için bir parti verdiğimizi belirtmek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أعلمك أننيسأقيم.. حفلاً صغيراً الليلة ، لأحتفل بأن نصف عددنا فقط مات حتى الآن |
Tatlı kocam için bozuk para cüzdanı almaya gelmiştim, 4 Temmuzu kutlamak için. | Open Subtitles | أتيت لابتياع كيس 5 سنتات "مخدرات" لزوجي الحبيب ليحتفل بعيد الاستقلال |
orada çıkartılan geniş bir dizi mücevher çeşidini kutlamak için. | Open Subtitles | احتفالا بالمجموعة الضخمة من الأحجار الكريمة التي تم التنقيب عنها |
O günün şafak vakti güneşin cömertliğini, kutlamak için oldukça sevinçli bir olay olmalıydı. | Open Subtitles | فجر ذلك اليوم كان يُعتبر مناسبة سعيدة احتفالاً بسخاء الشمس |
Bunu kutlamak için, yüksek mevkidekiler şerefime parti verdiler. | Open Subtitles | ولكي يحتفلوا ، قاموا بعمل حفلة كبيرة على شرفي |