"kutlamaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • للإحتفال
        
    • للاحتفال
        
    • الإحتفال
        
    • الاحتفال
        
    • نحتفل
        
    • لنحتفل
        
    • للأحتفال
        
    • الأحتفال
        
    • يحتفل
        
    • ونحتفل
        
    • بالاحتفال
        
    • أحتفل
        
    • تحتفل
        
    • يحتفلون
        
    • لأحتفل
        
    Bu gece yemekğe çıkıp kutlamaya ne dersin? Open Subtitles ولكن ماذا لو دعوتك على العشاء الليلة للإحتفال
    Yarın şehir dışına, doğum gününü kutlamaya gideriz. Open Subtitles غداً سنخرج من المدينة للإحتفال بعيد ميلادك
    Buzlu şampanyanız yanınızda, kutlamaya hazırsınız. TED الشمبانيا في الثلج بجانبكم، ولديكم الأكواب مبردة للاحتفال.
    Ehliyetinin iade edilmesini kutlamaya yardımcı olmak için biraz yeniledim. Open Subtitles بعض التعديلات كي يكون بوسعك الإحتفال باسترجاع رخصة القيادة
    Peki benimle yunan kültürünü biraz pistte kutlamaya ne dersin? Open Subtitles إذا هل تريد الاحتفال بالثقافة الإغريقية معي على ساحة الرقص؟
    Ben bebek değilim. Belli ki hepimiz Cadılar Bayramı'nı kutlamaya karar verdiğimiz için mutluyuz. Open Subtitles انا لستٌ طفلاً انني سعيد اننا قرننا ان نحتفل بالهالويين
    Onca kutlamaya geldik ama bir selam bile veremiyoruz mu yani? Open Subtitles إذن أتينا لنحتفل بها من دون حتى أن نلقي عليها التحية؟
    İşleri erken bitirdim. Yani kutlamaya hazırım. Open Subtitles انتهيت من ذلك في وقت مبكر ، وأنا على إستعداد للإحتفال.
    Gitmem gerek. Annelerim beni kutlamaya götürüyor. Open Subtitles يتوجب عليا الذهاب , سنخرج انا وامي للإحتفال
    Ve sizi maçtan sonraki kutlamaya davet etmek istedim. Open Subtitles أردتُ دعوة كليكما لكنيستنا للإحتفال بعد اللّعبة
    Olaylar bu raddeye nasıl ve niçin geldi diye tartışabiliriz ama yarın, kutlamaya gitmemiz gerekiyor. Open Subtitles يمكننا التحدث مجددًا عن الكيفية والسبب لكن غدًا علينا أن نذهب للاحتفال
    Bir takım olarak kutlamaya geldik. Burada sizin için birçok tatlı var. Open Subtitles نحن لم نأتي هنا للمصارعه أتينا للاحتفال كفريق
    Kararıma katılmadığını biliyorum ama ona rağmen bugün buraya geldiğin ve kutlamaya katıldığın için teşekkür ederim. Open Subtitles أعلم أنَّك لم توافق على طلبي في البداية و لكن شكرًا لك على قدومك اليوم للاحتفال معنا
    Bunu tatlıya bağlamanın bir yolu yok gibi. kutlamaya kadar onları mahkûm edelim diyorum. Open Subtitles لا أرى طريقة لحل هذا ، رأيي أن نسجنهم حتى إنتهاء الإحتفال
    Çünkü kutlamaya devam etsek iyi olur, biliyorsun? Open Subtitles لأنه سيكون امرا لطيفا .. الحفاظ على الإحتفال
    Tarihi liderleri başarı ve zaferleriyle kutlamaya alışkınız. TED اعتدنا الاحتفال بالقادة التاريخيين لإنجازاتهم وانتصاراتهم.
    Ve inanıyorum ki, bu şekilde hikayenin gidişatını bir kutlamaya veya bir umuda doğru değiştirebiliriz. TED و اعتعد انه يمكننا ان نقلب هذه القصة لواحدة عن الاحتفال وواحدة عن الامل
    Gelişigüzel bir günde, beraber kutlamaya karar verdik. Open Subtitles لذلك قررنا أن نحتفل بأعياد ميلادنا في يوم حيادي
    - İhtiyarın eve dönüşünü kutlamaya. - Ben gelmeyeyim. Open Subtitles ـ لنحتفل بعودة الرجل المُسن إلى بيته ـ لن آتى
    - Biz buraya aşkımızı kutlamaya geldik. Sadece birlikte olmak istiyoruz. Open Subtitles نحن هنا للأحتفال بزواجنا و حبنا معا ليس للفوز بعروض مجانية نحن نريد فقط أن نكون معا
    Ama kutlamaya katılmanızın, Roman ve Sophia için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Open Subtitles لكني أعِ انه من المهم لرومان وصوفيا مجيئكِ في الأحتفال
    Hayatımda, kutlamaya değecek büyük, heyecan verici olaylar olmadı. Open Subtitles لم احصل على مناسبات كبيرة في حياتي تستحق ان يحتفل بها.
    Yaşadığımız zorlukları bir kenara bırakıp bu başarılı süreci kutlamaya ne dersin? Open Subtitles ما رأيكَ أن نضع مشاكلنا جانباً ونحتفل بهذا التحوّل الناجح
    Bizim kutlamaya dalmamızdan yararlandılar. Open Subtitles أختى، نحن كنّا مشغولين بالاحتفال عندما أخذوا العائدة
    Ama, ben burada hayatımdaki önemli bir anı kutlamaya çalışıyorum. Open Subtitles وأنا هنا أحاول أن أحتفل بتلك اللحظة المُهمّة من حياتي
    Süslü bir elbise partisiyle kutlamaya karar verdi. Open Subtitles قررت أن تحتفل فيه بحفل أزياء فاخر
    Kampta iki harem var şimdiden kutlamaya başladılar. Open Subtitles لقد ترك الأتراك حريمهم هنا وهم يحتفلون بالإنتصار
    Mike, az kaldı ağzının ortasına çakacaktım. Bir de kafa geliyordu. Boşanma partimi annenin evinde kutlamaya hiç niyetim yok! Open Subtitles مايك, كنت على وشك ضربك على وجهك لن اذهب الى منزل امك لأحتفل بطلاقي لن اذهب الى منزل امه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more