Eminim bir polis kuvvetini yönetebilirim. | Open Subtitles | وأنا واثق أنه يمكنني أن أقود قوّة الشرطة يا سيدي |
Eminim bir polis kuvvetini yönetebilirim. | Open Subtitles | وأنا واثق أنه يمكنني أن أقود قوّة الشرطة يا سيدي |
Bu camın kuvvetini zedeleyebilir. | Open Subtitles | ذلك يُساوم قوّة الزجاج |
Parmakların eski kuvvetini daha iyi hatırlardı eğer kılıcını kavrasalardı. | Open Subtitles | أصابعك قد تتذكر قوتهم السابقه جيدا لو أنهم أمسكوا بسيفك |
Parmakların eski kuvvetini daha iyi hatırlardı eğer kılıcını kavrasalardı. | Open Subtitles | أصابعك قد تتذكر قوتهم السابقه جيدا لو أنهم أمسكوا بسيفك |
Umarım arabanın gövdesini ve kurbanın iskeletinin, gerilme kuvvetini de hesaba katmışsındır. | Open Subtitles | كنتُ آمل أنّكِ شملتِ هيكل السيارة وقوّة شد الهيكل العظمي للضحيّة |
Bunu Peter'a manyetizma ve merkezkaç kuvvetini öğretir diye almıştım. | Open Subtitles | ظننتُه سيعلّم (بيتر) المغناطيسيّة و قوّة الطرد المركزيّ. |
Bir okçu kol kuvvetini bu şekilde oluşturur. | Open Subtitles | هكذا يبني النشّاب قوّة ذراعه. |
Senju Klanı kuvvetini jutsudan değil de sevgiden almasına karşın Uchiha Klanı'nın jutsu gücüne daha değer verdiği söylenirdi. | Open Subtitles | اعتادوا على التفكير بأنهم يشابهون عشيرة السينجو ...التي استندوا قوتهم من الحب على عكس الأساليب أساس قوة عشيرة الأوتشيها |
Bunun kendilerinin gücü ve kuvvetini gösterdigine inanılırdı. | Open Subtitles | كان يعتقد بانها تظهر قدرتهم و قوتهم |
Okun açısını, gidişatını ve okların kuvvetini saptayabiliyorum. | Open Subtitles | مثل زاوية الهجوم ومسار الطعن وقوّة دفع الأسهم. |