| kuyruğuyla çok büyük zarar verebilir. | Open Subtitles | و بذيلها القوي يمكنها أن تسبب للحيتان القاتلة ضرراً بالغاً |
| Dişi bir ejderha, erkek ejderhayı çekici bulduğu zaman, ona kuyruğuyla saldırır. | Open Subtitles | عندما تعجب انثى التنين بذكر ما تضربه بذيلها |
| Bir faydası olacaksa Tracy onu kuyruğuyla kesti. | Open Subtitles | أجل، لقد جرحتها (ترايسي) بذيلها لو أنّ هذا سيصنع فارقاً. |
| Bir keresinde Gaminsky'nin hippinin tekini kendi at kuyruğuyla ölümüne boğduğunu görmüştüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت جامنسكي مره يخنق هيبي حتى الموت بواسطه شعره المربوط كـ ذيل حصان |
| Çalışmaz. Yırtıcı güç konvertörünü kuyruğuyla parçaladı. | Open Subtitles | -لقد تعطلت، محول الطاقة تحطم آثر اصطدام ذيل (سلاشر) به |
| Bakın şimdi kayıyor ve kuyruğuyla ne yaptığına bir bakın. | TED | وشاهدوه الآن ينزلق وشاهدو ما يفعله بذيله |
| İnan bana Omega Chi'ler biraları ardarda deviren ve kuyruğuyla gösteriş yapan bir kız aramıyor. | Open Subtitles | ثقي بي، الأوميغا كاي لا تبحث على فتاة التي تشرب البيرةَ بشراهة وتعْرضُ ذيلها. |
| Bana kuyruğuyla saldırdı. | Open Subtitles | -لقد هاجمتني بذيلها |
| İşe yaramaz kedi kuyruğuyla yapmayacağız bunu. | Open Subtitles | لن نقطع ذيل سنوبل |
| Zaman oku, bükülmeye başladığında kuyruğuyla temas eder. Sonu gelmez bir lup oluşturur. | Open Subtitles | عندما ينحني سهم الزمن حول نفسه .. فيلتقي بذيله ، فهو يصنع حلقة لا نهاية لها |
| bir köpekbalığı kuyruğuyla botun kenarına vurdu; Çok büyük ihtimalle, kendisine yaklaşan bottan korktuğu için. kendisine yaklaşan bottan korktuğu için. Sorun olmadı, çok az ıslandık, o kadar. | TED | سمك قرش ضرب جانب القارب بذيله وأعتقد انهُ جفل بسبب اقتراب القارب منه وليس بسبب وضع العلامة ومر ذلك بسلام تبللنا ,لكن لا مشكلة |
| ...tehlikeli kuyruğuyla daha iyi nişan almak için kafasını omzunun üzerinden çevirir. | Open Subtitles | تدير رأسها إلى الوراء لتنظر حول كتفها لكي تصوب ذيلها المترجح الخطير بشكل أفضل. |
| kuyruğuyla tutunmayı başardı. | Open Subtitles | لقد امسكها ذيلها |