"kuyruklarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذيولهم
        
    • ذيول
        
    • ذيولها
        
    • ذيولك
        
    • ذيله
        
    • وذيول
        
    Eve gelirsin, o küçük kuyruklarını sallarlar. Seni gördüklerine mutlu olurlar. Open Subtitles تجدهم يهزّون ذيولهم لسعادتهم برؤيتك عند عودتك
    Tembellik eder, uyur, kuyruklarını kovalayıp, ayakkabıları çiğnerler. Open Subtitles يتقلبون , ينامون , يلاحقون ذيولهم يلاحقون الأحذية , ولا يحتاجون لمعلم
    kuyruklarını seyrekçe çarparak ve suyun enerjisini kullanarak kendilerini ileriye doğru atmayı başarırlar. Open Subtitles بضرب ذيولهم بالكاد، فيتمكّنون من دفع أنفسهم للأمام باستخدام قوّة المياة
    Istakoz kuyruklarını getirdiler ve ben seninkileri de yemek istiyorum. Open Subtitles لأنهم وضعوا ذيول سرطان البحر وأريد أن آكل الخاصة بك
    kuyruklarını taramak için kullandığım küçük tarakları da kaldır. Open Subtitles جانب الفرشاة الصغيرة ، التي أستخدمها لتمشيط ذيولها
    Ay çıkınca ve kuyruklarını görünce artık seni takip etmeyeceğim. Open Subtitles بعد ان يظهر القمر و ارى ذيولك لن اقوم بمتابعتك بعد ذالك
    - Kendi kuyruklarını kovalayan polislerin meselesi. - Buna kızıyorum! Open Subtitles انها مسألة ان البوليس يطارد ذيله أنا مستاء من قولك
    Küçük çocukları köpek yavrularının kuyruklarını ve büyük, şişman salyangozları yer. Open Subtitles إنه يأكل الفتيان الصغار وذيول كلاب الجرو والحلزونات السمينة الكبيرة
    Yağlanmış ve kokan kuyruklarını dişiyi ikna etmek için ona doğru yavaşça sallıyorlar. Open Subtitles أشبعوا ذيولهم بالرائحة ثم يلوحونهم باتجاهها في محاولة لإقناعها للتزاوج.
    kuyruklarını örerek, toynaklarını temizleyerek ve menilerini almak için yapay yolla onları uyararak büyüdük. Open Subtitles نقوم بتضفير ذيولهم ، تنظيف حوافرهم و تحفيزهم بشكل صناعياً لـ نجمع نسلهم
    kuyruklarını yüzeyin üzerine kaldırmaları aşağıya doğru ilerleyip muazzam kril ve ringa sürülerine ulaşmaları için gereken hareketi sağlıyor. Open Subtitles رفع ذيولهم فوق السطح يمنحهم ببساطة عزم نزولٍ كافٍ لبلوغ أسراب القريدس وأسماك الرنكة بالأسفل
    Mükemmel bir hizada yüzüp kuyruklarını aynı anda sallayarak buzu kıran bir dalga oluşturuyorlar. Open Subtitles ،سابحين في تشكيل مثالي يلطمون ذيولهم في انسجام ويخلقون موجة تصدع الجليد
    kuyruklarını yüzeyin üzerine kaldırmaları aşağıya doğru ilerleyip muazzam kril ve ringa sürülerine ulaşmaları için gereken hareketi sağlıyor. Open Subtitles رفع ذيولهم فوق السطح يمنحهم ببساطة عزم نزولٍ كافٍ لبلوغ أسراب القريدس وأسماك الرنكة بالأسفل
    Mükemmel bir hizada yüzüp kuyruklarını aynı anda sallayarak buzu kıran bir dalga oluşturuyorlar. Open Subtitles ،سابحين في تشكيل مثالي يلطمون ذيولهم في انسجام ويخلقون موجة تصدع الجليد
    Böylece mutasyon geçirip kuyruk boylarını azaltarak karadaki yaşamda daha başarılı olmaya başladılar. Böylece, sonraki nesle kısa kuyruklarını aktaracak kadar uzun yaşayabildiler. TED فأصبح الأفراد الذين تغيرت ذيولهم لتصبح أقصر أكثر تأقلمًا مع العيش على اليابسة، قادرون على النجاة لوقتٍ كافٍ ليمرروا ذيولهم القصيرة إلى الجيل التالي.
    Birbirimizin kuyruklarını kopartıp kızartabiliriz, geri büyürler. Open Subtitles كما أنه يمكننا أن نقطع ذيول بعضنا البعض ونقوم بشيها
    Danimarka'da domuzlar birbirini ısırmasın diye yavruyken kuyruklarını keseriz. Open Subtitles نحن نقص ذيول الخنازير كي لايعض بعضها بعض
    Laboratuvar farelerimizin kuyruklarının yeniden çıkacağını mı merak ettik kuyruklarını kesip göreceğiz. Open Subtitles إن أردنا معرفة ما إذا كانت ذيول الفئران المخبرية ستنمو مجدداً فسنقوم ببترها ونرى إن كانت ستنمو
    Fareler korktular ve oraya buraya kaçışırken kuyruklarını doladılar. Open Subtitles شعرت الفئران بالفزع وزحف كل منها على جسد الآخر فاشتبكت ذيولها وانعقدت.
    Köpekler öldükten saatler sonra bile kuyruklarını sallarlar. Open Subtitles الكلاب تهزّ ذيولها لساعات بعد الموت.
    Ay çıktı, bana kuyruklarını göster! Open Subtitles القمر ظاهر أريني ذيولك
    Polis, Kira'dan o kadar korktu ki kuyruklarını bacaklarının arasına kıstırıp kaçtılar. Open Subtitles هل تقول بأن قسم الشرطة يدس ذيله بين ساقيه خوفاً من قدرة كيرا؟
    Hayır, beş denizkızı. Turuncu, yeşil kuyruklarını sallayıp duruyorlarmış. Open Subtitles لا,بالخمس حوريات بحر,مع عيون خضراء وذيول برتقالية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more