"kuyruklu yıldızın" - Translation from Turkish to Arabic

    • المذنّب
        
    • المذنب
        
    • مذنّب
        
    • الشهاب
        
    • المذنبات
        
    Büyükannemle konuşuyordum ve bana kuyruklu yıldızın kıyameti işaret ettiğini söyledi. Open Subtitles حسناً، لقد كانت تتحدّث مع الإلهام و قالت أنّ المذنّب علامة من علامات تهديد الموت
    kuyruklu yıldızın katı parçası yalnızca bir kaç mil çapında olabilir. Open Subtitles الجزء الصلب من المذنّب قد يكون بعرض بضعة أميالٍ فقط
    Ancak gerçekten onları anlamak için bir kuyruklu yıldızın kalbine gerçekten yaklaşmamız gerekir. Open Subtitles لكن لفهمها علينا الاقتراب من قلب المذنّب
    Bu tip şeyleri Mars'tan biliyoruz zaten ama, bu kuyruklu yıldızın atmosferi yok yani kumda rüzgar dalgalanması gölgesi olması biraz zor. TED لقد شاهدنا ذلك من قبل على المريخ، لكن هذا المذنب لا يمتلك غلافًا جويًا؛ لذا فإن من الصعب تشكّل ظلال بفعل الرياح.
    Aslında kuyruklu yıldızın yörüngesinde dönmeyi normalde yapılmayan bir şeyi yaparak başardık. TED في الحقيقة، فقد قمنا بالدوران حول المذنب باستخدام شيء لا نقوم بفعله عادة باستخدام المركبة الفضائية.
    İlk kez bir uzay aracı bir kuyruklu yıldızın yüzeyine inecek. Open Subtitles للمرّة الأولى على الإطلاق ستمس مركبة فضاء سطح مذنّب
    Tarihte ilk defa bir kuyruklu yıldızın tam merkezine ait bir resim elde ettik. Open Subtitles للمرّة الأولى في التاريخ صارت لدينا لَقطة لمركز المذنّب
    Çarpışmanın püskürttüğü malzeme ilk defa, bir kuyruklu yıldızın çekirdeğinde ne olduğunu görmemize imkân sağladı. Open Subtitles المادّة التي لفظها الانفجار سمحت لنا أن نرى باطن نواة المذنّب للمرّة الأولى
    kuyruklu yıldızın içinde gaz cepleri patlayabilir ve uzaya büyük kayaları fırlatabilir. Open Subtitles داخل المذنّب تنفجر جيوبٌ من الغاز وتقذف صخورًا ضخمة نحو الفضاء
    Aslında, bir kuyruklu yıldızın tacı gerçekten kendi güneşinden daha büyüktü. Open Subtitles في الحقيقة، ذُؤابة المذنّب كانت أكبر من الشمس ذاتها
    kuyruklu yıldızın bir parçası Japonya'ya düşmüştü. Open Subtitles .شظيّةٌ من ذلك المذنّب أصبحت نيزكاً سقط على اليابان
    Bu durum gerçekten kuyruklu yıldızın dönme durumunu değiştirebilir. Open Subtitles قد يغيّر ذلك من حالة دوران المذنّب
    Güneşin, gaz buharlaşması üzerindeki etkisini ve kuyruklu yıldızın döndüğünü görebiliyorsunuz. TED يمكنكم رؤية تأثير الشمس على عملية تبخر الغازات. وبالنظر إلى أن المذنب يدور،
    Sağ yukarıda, sondanın çektiği bir resim var, kuyruklu yıldızın yüzeyinden 60 metre yüksekten çekilmiş. TED أعلى ويمين الشاشة، ترون صورة التقطها المسبار على ارتفاع 60 مترًا، 60 مترًا من سطح المذنب.
    kuyruklu yıldızın çekirdeğinin etrafındaki ışık bulutundan küçük bir sinyal alıyorum. Open Subtitles فقط قبل النواة في غيبة المذنب. أنا عندي هو أيضا.
    Roku'nun gidişi ve büyük kuyruklu yıldızın gelmesiyle... dünyayı değiştirmek için zamanlama mükemmeldi. Open Subtitles بموت روكو و قدوم المذنب الكبير كان الوقت مثالياً لتغيير العالم
    sıvı halde su olarak ulaşıyor. Fakat bu simülasyonlar sadece dünyaya çarptığı andaki kuyruklu yıldızın dış sıcaklığı Open Subtitles لكن هذه المحاكاة تتعقب درجة حرارة المذنب فقط
    Kızıl kuyruklu yıldızın tek bir anlamı vardır. Ejderhalar.. Open Subtitles المذنب الأحمر لا يعني سوى شيء واحد أيها الصبي..
    Her kuyruklu yıldızın yörüngesi hassas bir çekim gücüne bağlı bir dengededir. Open Subtitles مدار كل مذنّب هو توازن جذبي دقيق
    Bir kuyruklu yıldızın bana çarpmamasını istiyorum. Open Subtitles وأتمنى أيضاً أن لا يصيبني هذا الشهاب
    Bu kuyruklu yıldızın ne kadar su içerdiğini anlayabilmek için bilim adamları bir uyduyu bilerek onunla çarpıştırdılar. Open Subtitles ولمعرفة حجم الماء ،الذي تحتويه المذنبات وجّه العلماء قمر اصطناعياً ليرتطم عمداً بالمذنب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more