"kuzenine" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابن عمك
        
    • قريبك
        
    • قريبتك
        
    • قريبه
        
    • عمها
        
    • بقريبك
        
    • إبن عمك
        
    • ابنة عمه
        
    • وقريبه
        
    • إبنة عمك
        
    • أبن عمك
        
    • أبن عمه
        
    Şimdi de kuzenine ne kadar sertleştiğini göstermekte kararlısın değil mi? Open Subtitles والآن كنت عازمة لإظهار ابن عمك أنك تحصل أكثر صرامة، أليس كذلك؟
    Hastanede bulunduğun gün, kuzenine promisin verdin mi? Open Subtitles ذلك اليوم فى المستشفى هل اعطيت ابن عمك حقنه من البرومايسن؟
    Pelerin aptal bence. kuzenine böyle dediğimi söyle. Ya da dur, asla söyleme bunu ona. Open Subtitles العباءات مملة اخبري قريبك أنّي قلت هذا , فالحقيقة , أبداً , أبداً لا تقولي هذا.
    Beraber çalıştığımız ilk gün kuzenine çaktığını, çünkü üniversiteye bakir gitmek istemediğini söyledin. Open Subtitles أول يوم عملنا مع بعضنا أخبرتني بأنك أقمت علاقة مع قريبتك لأنك لم ترد الذهاب للكلية عذري
    Hey,Lois,Chrisin üstüne bu kadar gitme Ne demek TV yok o sınıfta kaldı, yani şükran gününde garajda kuzenine saldırması gibi bişey değil ki bu. Open Subtitles لويــس, اعطي كريس فرصة. أقصد، لا تليفزيون? لقد رسب في الصف هو ليس كمن سقط على قريبه...
    Daha bu sabah küçük kuzenine... hiçbir sebep olmaksızın vahşice vurmuş. Open Subtitles -بالطبع -هذا الصباح فقط -ضربت ابن عمها بوحشية دو استفزاز منه
    Sadece bu haftasonu kuzenine göz kulak ol. Open Subtitles فقط اعتني بقريبك هذه العطلة.
    Bunun için kuzenine teşekkürler. Open Subtitles يجب أن نشكر إبن عمك شون على هذا
    Size Byron'la ayısını, Wordsworth'ün kuzenine Coleridge'in kokaine aşkını anlatabilirim. Open Subtitles يمكنني إخباركم بشأن "بيرون" ودبه وعن وقوع "ووردز وورث" في حب ابنة عمه وعن وقوع "كوليردج" في حب الكوكايين
    Tabii o çocukla kuzenine de pay vermemiz gerekecek. Open Subtitles بالطبع يجب أن نُعطى الصبى وقريبه أيضاً نصيبهما.
    Dağıtıcım kuzenine bahsettiğin biradan bulmayı başarmış. Open Subtitles موزعي استطاع العثور على البعض من تلك البيره التي اخبرت ابن عمك بشأنها
    kuzenine tarlalarda çalışırsa temsil hakkına sahip olacağını söyle. Open Subtitles ,حسناً, أخبر ابن عمك إذا كان يعمل في الحقول فلديه الحق في التمثيل
    En iyisi bir de kuzenine deneme şansı ver oğlum. Open Subtitles ربما الأفضل أن تدع ابن عمك يأخذ ضربة بهذا يا بني
    kuzenine kabul salonunu sormayı unutma. Open Subtitles لا تنس أن تسأل قريبك عن صالة الإستقبال
    kuzenine daha nazik davranmam gerekiyor. Open Subtitles احتاج ان اعامل قريبك بشكل افضل
    Yıllarca bunun kuzenine oluşunu izledim. Open Subtitles شاهدتُ الأمرَ يحدُث لسنوات مع قريبك.
    kuzenine dışarıda beklemesini söyledin mi? Open Subtitles هل أخبرت قريبتك أن تنتظر بالخارج
    kuzenine tavuk muamelesi yapamazsın! Open Subtitles أياك أن تعامل قريبتك كالدجاجة!
    Bud'ın kuzenine bakması gerekirken onu kaybettiği bölümü hatırlar mısın? Open Subtitles رائع ,أتذكر الحلقة التي اضاع فيها ...باد) قريبه) عندما كان يفترض به أن يراقبه
    Avukatına, kuzenine, çocukluk arkadaşına garip notlar yazıyor. Open Subtitles هي ستدون الملاحظة الغريبة لمحاميها ابن عمها , صديق الطفولة
    Bak, Luke Cage kuzenine ne yapmış. Open Subtitles انظري ماذا فعل "كيج" بقريبك.
    Biz kuzenine yardımcı oluruz. Open Subtitles سوف نساعد إبن عمك على سلامة الفريق
    Barney kuzenine asılmıştı. Open Subtitles عندما رقص (بارني) بطريقة قذرة مع ابنة عمه
    Gerhard doğduğunda, doktor annesine ve kuzenine ya 15 dakika... ya da 100 yıl yaşabileceğini söylemiş. Open Subtitles عندما ولدَ (جيرهارد)، أخبر الطبيب والدته وقريبه بأنه سيعيش إما لـ15 دقيقة أو لـ100 سنة
    Seni korumak istiyorum, ama ben kuzenine benzemem. Open Subtitles أريد إنقاذك، لكن ليس مثل إبنة عمك. أريد جائزة.
    kuzenine o oyunu oynadım. Open Subtitles و صنعت تلك المسرحية من أجل أبن عمك
    Rigfort'un, Dutton'a ve kuzenine ne yaptığına bak. Open Subtitles شاهدي فقط مافعله رجفورت إلى دوتون وهو أبن عمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more