Eğer bu söylediğin doğruysa neden şu anda Küçük Chase'in kuzenleri apartmanını talan ediyorlar? | Open Subtitles | لو كان ذلك صحيحا لم يقوم أقارب تشايس الصغير بالانطلاق عبر ألواح شقتك الخشبية |
Bunlarda amca ve teyze... ve bunlarda Esha'nın kuzenleri, Teeny ve Binny. | Open Subtitles | هنا العم والعمة وهؤلاء هم أبناء عم إيشا، تيني وبيني |
Fillerin bu küçük kuzenleri, zengin besin zincirinin bir parçası. | Open Subtitles | هنا القليل من أبناء عمومة الفيل وهي تشكل جزءا من السلسلة الغذائية الغنية |
Stacey Bridges ve kuzenleri, Carlin'ler. Şirket hesabına çalışırlardı. | Open Subtitles | ستايسى بريدجز وأبناء عمه أبناء كارلن عملوا للشركة |
Dadıları, arkadaşları, kuzenleri, hepsine. | Open Subtitles | المربيات، زملائها في فريق ، أبناء العم. لقد تحدثت إلى الجميع. |
Bütün dayıları, halaları ve kuzenleri geldiler herkes çok neşeliydi. | Open Subtitles | لذا كل عماته و أعمامه حضرو مع أبناء العمومة و الكل كان بمزاج جيد |
Çünkü yeşil bakteriler kuzenleri olan mor bakterilerin yapamadığı bir şeyi yaptılar. | Open Subtitles | لأن البكتيريا الخضراء فعلت شيئا لم يستطيع فعله أبناء عمومتهم الأرجوانيين. |
"Süper Koopa kuzenleri" | Open Subtitles | " أولاد العم كوبا الخارقون " |
kuzenleri tatil için onu Paris'e davet etmiş. | Open Subtitles | طلب منا أقاربها قضاء العطلة معهم في باريس |
Böylece dinozorların öz torunlarını, yani kuşları incelemeye koyulduk; sonrasında yaşayan en yakın akrabalarını, yani timsahları mercek altına aldık; daha sonra kuzenleri diyebileceğimiz kertenkeleler ve kaplumbağalar araştırma konumuz oldu. | TED | لذا فنحن ننظر إلى تشريح الطيور، الذين هم أحفاد الديناصورات المباشرة، وفي تشريح التماسيح، الذين هم أقرب أقربائهم الأحياء، ومن ثم إلى تشريح السحالي والسلاحف، ولنقل أنهم أبناء عمومتهم. |
Bu zerrelerin daha ağır kuzenleri bile var 100.000 kezden daha fazla tartıldı | Open Subtitles | و حتى هذه الجُزيئات لها أقارب أثقل منها زيادة عنها بـ100,000 مرّة. و حتى هذه الجُزيئات لها أقارب أثقل منها زيادة عنها بـ100,000 مرّة. |
Annesi, babası, kardeşleri, kuzenleri, tüm ailesi öldürülmüş. | Open Subtitles | أم, أب, إخوة, أقارب العائلة كاملة قتلت. |
Sarah, Rowekalar, Petersonların kuzenleri, tamam mı? | Open Subtitles | و يلعبان طوال اليوم و يعيقاننا الشقيقان (رويكا) يا (سارة) أقارب عائلة (بيترسون) , مفهوم؟ |
Jorge'nun Juarez'de kuzenleri var. Oraya gideceğiz. | Open Subtitles | لدى (جورج) أبناء عم في (جواريز) نحن سنذهب هناك |
Jorge'nin Ciudad Juarez'de kuzenleri var. Oraya gidebiliriz. | Open Subtitles | لدى (جورج) أبناء عم في (جواريز) نحن سنذهب هناك |
Hizmetçimin kuzenleri Malvinas'ta. | Open Subtitles | خادمتي لديها أبناء عمومة في مالفيناس |
Combo'nun ailesi,annesi, büyükannesi, kuzenleri, herkes üzgün ve kızgındı. | Open Subtitles | اهل "كومبو"وامه وجدته وابناء عمه الجميع كانوا مكتضين ومكتئبين. |
Ama en azından bütün kuzenleri kurtardık. | Open Subtitles | لكننا على الأقل أنقذنا كلّ أبناء العم. |
Ama artık güneydeki kuzenleri de geliyor. | Open Subtitles | لكن الآن، بعض أبناء العمومة من أدنى الجنوب يقبلون إليهم |
Makaklar az gelişmiş kuzenleri olan Langurları ziyaret edip onlara evcil hayvan gibi davranarak stres atarlar. | Open Subtitles | للتخلص من التوتر، تزود قرود المكاك أبناء عمومتهم الأقل تطوراً اللانغور، ويعاملونهم كالحيوانات الأليفة .. |
Harika. Belki de kuzenleri bizimkinin yerini biliyordur. | Open Subtitles | جميل، لعلّ أقاربها علموا مكانها |
"Homoneanderlere göre mutant kuzenleri homosapienler... | Open Subtitles | "إلى البدائيون الذين أقربائهم المتحولينالذينهم البشر.. |
Büyük Britanya'ya şükredenler yüksek sesle ilahi söyler, "Biz onun kızkardeşleri, kuzenleri ve halalarıyız" | Open Subtitles | — والتي تردد بريطانيا العظمى الأغاني في مدحها — — ونحن أخواته وأبناء عمومته وعماته —— |
Traynor, o kurtuluyor fakat kuzenleri onlar o kadar şanslı değillermiş. | Open Subtitles | تراينور, إستطاعت الهرب لكن قريبتها, كانت غير محظوظة |
Ağaran kuzenleri gibi, yosunlarla mücadele ediyorlar. | TED | تبيض مثل أبناء عمومته وإنها تُعاود قتالِها للطحالب. |
2008'de kaçan bir kardeşi, neredeyse on yıldır o çetenin renklerini giyen amcaları ve kuzenleri var. | Open Subtitles | لديه أخ أطلق النار من سيّارة في عام 2008، لديه أعمام وأبناء عمومة كانوا يرتدون نفس الألوان لما يقارب عشر سنوات أو نحو ذلك. |