Bu iskelet, şimdiye kadar keşfedilmiş en eski Kuzey Amerika insanının kalıntısı olabilir. | Open Subtitles | هيكل العظمي يمكن أن يكون أقدم الانسان في أمريكا الشمالية وجد من قبل |
Kuzey Amerika'nın kendi başına geçinebilen ikinci en büyük binası. | Open Subtitles | ثاني أكبر قبة للدعم الذاتي من الرخام في أمريكا الشمالية |
Bir asırdan fazladır, en büyük dinozor keşifleri Kuzey Amerika ve Avrupa'dan gelmekteydi. | Open Subtitles | لأكثر من قرن مضى، أتت أعظم إكتشافاتٍ للديناصورات من أمريكا الشمالية و أوروبا |
Bayan ayakkabisi sektöründe Steve Madden'in en popüler kisi oldugunu Kuzey Amerika'daki magazalarda su an siparislerin etkisiyle fiyatlarin tavan yaptigini bildiginizi sanmiyorum. | Open Subtitles | لاأعتقد أنكم تدركون أن ستيف مادن هو أروع شخص في صناعة أحذية النساء و الطلبات تزداد في كل محل في شمال أمريكا حالياً |
Bu adam Kuzey Amerika tarihinin en büyük uyuşturucu satıcısıydı. | Open Subtitles | هذا الرجل كان أكبر تاجر مخدرات في تاريخ امريكا الشمالية |
Belki de bizonların, Kuzey Amerika'daki en büyük kara hayvanları olmasının sebebi budur. | Open Subtitles | لعل ذلك ما يجعل ثيران البيسون هؤلاء أكبر حيوانات اليابسة في أمريكا الشمالية |
75 milyon yıl önce Kuzey Amerika ilk dev tyrannosaurların vatanıydı. | Open Subtitles | قبل 75 مليون عام كانت أمريكا الشمالية موطن التيرانوصورات العملاقة الأصلية |
Kuşaklar dolusu göçebe bu karasal köprüden Kuzey Amerika'ya ve güneye geçti. | Open Subtitles | قطعت مجموعات من الجوالة جسر اليابسة إلى أمريكا الشمالية و أجزاء جنوبية |
Baktığınız şey ise, 24 saatlik bir süre için Kuzey Amerika üzerindeki uçak trafiğidir. | TED | ما ترونه هو حركة مرور الطائرات فوق أمريكا الشمالية خلال مدة 24 ساعة. |
BG: Iste bu cok etkili. Kuzey Amerika ve Avrupa... bu trendlere... yeterince dikkat etmiyor. | TED | برونو : وهناك هذا الإنطباع بأن أمريكا الشمالية وأوربا لا ينتبهوا كما ينبغى إلى هذه الظواهر. |
En çok internet kulllanımın olduğu yeri görebiliyoruz, Kuzey Amerika ve Avrupa'nın ortası, dünyanın geriye kalanı, sayısal uçurum karanlığında kaybolup gidiyor. | TED | نرى أن أكثر هذه الاتصالات متمركزة في قارتي أمريكا الشمالية وأوروبا، في حين أن بقية العالم يتيهون في ظلام تلك الفجوة الرقمية. |
Kuzey Amerika ve Avrupa'daki insanların hayatları ve kültürleriyle çok iç içe olduğumuz için, sizin tarihiniz ve geleceğinizde ne kadar kritik olduğumuza şaşırabilirsiniz. | TED | نحن متشابكون جدًا بحياة وثقافة أهل أمريكا الشمالية وأوروبا، قد تستغربون كم ننتقد تاريخك ومستقبلكم. |
20 katlı bir binayı hesapladık: Kuzey Amerika'da her 13 dakikada yeteri kadar tahta yetiştiriyor olacağız. | TED | حسبنا مبنى من 20 طابق: سننتج خشب كافي في أمريكا الشمالية كل 13 دقيقة. |
Karlı Kuzey Amerika'da global bir Güney'in alışkanlıklarını yaşıyorduk. | TED | في أمريكا الشمالية ذات الثلوج، كانت طقوسنا من جنوب العالم. |
Bayan ayakkabisi sektorunde Steve Madden'in en populer kisi oldugunu Kuzey Amerika'daki magazalarda su an siparislerin etkisiyle fiyatlarin tavan yaptigini bildiginizi sanmiyorum. | Open Subtitles | لاأعتقد أنكم تدركون أن ستيف مادن هو أروع شخص في صناعة أحذية النساء و الطلبات تزداد في كل محل في شمال أمريكا حالياً |
Kuzey ekvatorda, en yakın kıta olan Kuzey Amerika'ya 4000 km uzaklıkta dünyanın en izole adalar zinciri Hawaii adaları uzanır | Open Subtitles | شمال خط الاستواء علي بعد4,000 كم من أقرب يابسة في شمال أمريكا تقع أكثر سلاسل الجزر انعزالاً في العالم ــ هاواي |
Kerouac gibi... yollara düşmek, yol üzerindeki restoranlara uğramak, Kuzey Amerika'da krep turu yapmak. | Open Subtitles | اتجول في الارض, واتغذي كما يتوفر اي جولة خلوية في امريكا الشمالية |
Afrika, Asya, Avrupa, Güney Amerika, Kuzey Amerika... | Open Subtitles | افريقيا بالاضافة الى آسيا ، بالإضافة إلى أوروبا ، امريكا الشمالية وامريكا الجنوبية. |
Ayrıca Kuzey Amerika silah tüccarlığı işinde, hükümet karşıtı gösteriler düzenlemek suçundan yakalanmadan önce en önemli ajanlarımızdan biriydi. | Open Subtitles | هو كان ايضاً واحداً من اكثر مصادرنا اهمية حول صفقات الاسلحة في امريكا الجنوبية حتى تم ظبطه بسبب تنظيم مظاهرة ضد الحكومة منذ شهرين |
Böylece Kuzey Amerika'nın geniş otlak savan bölgesi açıldı ve Kolumbiya Mamut'u ortaya çıktı. Büyük, tüysüz bir tür. | TED | والمساحات الواسعة من السافانا في شمالي أميركا فتحت موطناً للماموث الكولومبي، نوع آخر ضخم و عديم الشعر في أميركا الشمالية. |
İnsanlar burada Avrupa'daki ülkelerimizde, Kuzey Amerika'da HIV ile sağlıklı hayatlar sürdürüyorlardı. | TED | الناس في بلداننا هنا في أوروبا ، وأمريكا الشمالية ، كانوا يعيشون مع الايدز حياة صحية. |
İnsanlar ilk kez Kuzey Amerika'ya geldiklerinde kısa sürede güneye geçtiler. | Open Subtitles | عندما وصل البشر الأوائل ، لأمريكا الشمالية تحركوا بسرعة نحو الجنوب |
Engizisyon Mahkemeleri yönettim ve de Kuzey Amerika sınırları içindeki tüm vampirlerin yargıcıyım. | Open Subtitles | لقد تدربت على التحقيقات القضائيه وانا الذي أحكم بين الناس في كل مناطق مصاصي الدماء في أمريكا الشماليه |
Bunlar Kuzey Amerika'ya monte ettiğim plaklar. | TED | تلك اللوحات هي لوحات كنا نركبها في مختلف أنحاء أميركا الشمالية. |