| Kuzey Atlantik'teki operasyon esnasında bağırsaklarım alındı. | Open Subtitles | أزيلت أمعائي من بطني خلال نشاط عسكري في شمال المحيط الأطلسي |
| Perşembe sabah 00. 10'da Kuzey Atlantik'te 3 grup denizaltı... | Open Subtitles | فى شمال المحيط الأطلسي يوم الخميس الساعة 00: |
| Kuzey Atlantik'te denizaltılarını en yoğun şekilde... konuşlandırdıkları bölgeye doğru ilerlediğini ve... o lanet olası denizaltıların nerede olduğunu... | Open Subtitles | يتجه الآن نحو أكبر تركيز للغواصات.. وضعه الألمان فى شمال المحيط الأطلسي.. وأنت لا تعلم أين توجد تلك الغواصات اللعينة؟ |
| Burada, Kuzey Atlantik'te kuşların kullanabileceği çok fazla boş kıyı seçeneği vardır. | Open Subtitles | فهنا في شمال الأطلنطي.. تتوفر خيارات كثيرة من السواحل الخالية التي يمكن للطيور استخدامها |
| Köpek balığı dişinin özünde mikroskopik... bir deniz algi bulundu, genellikle Kuzey Atlantik'in serin sularında bulunur. | Open Subtitles | والمشطورة المجهرية وجدت في لب الأسنان القرش، عادة ما توجد في المياه الباردة شمال الأطلنطي. |
| Burada Güneyli gerçek balinamız var ve burada Kuzey Atlantik gerçek balinası, Florida kıyısı açıklarında bir anne ve yavrusu. | TED | لدينا حوت الحق الجنوبي التي نراها هنا وحوت شمال الأطلسي الحق الذي نراه هنا لحظة خروجه قبالة ساحل ولاية فلوريدا. |
| Bu bir Rus, ağlı balıkçı teknesi Rusya sularında morina için avlanıyor ve Kuzey Atlantik'e giriyor. | TED | إنها سفينة صيد روسية ربما تصيد سمك القُد في المياه الروسية، ثم تعبر أعالي بحار شمال الأطلسي. |
| Bir gün Alman denizaltıları..." Kuzey Atlantik'te sır oluyorlar. | Open Subtitles | في يوم يعزلنا الألمان في شمال المحيط الأطلسي.. |
| -Tabii bunu söyleyen kişi şu an Kuzey Atlantik'te... bir gemide değil. | Open Subtitles | هذا الحديث من شخص ليس موجوداً في شمال المحيط الأطلسي في هذا التوقيت |
| Kuzey Atlantik'teki durum daha da kaygı verici. | Open Subtitles | الوضع في شمال المحيط الأطلسي هو أكثر مدعاة للقلق |
| Küçük teknesini Kuzey Atlantik'te Norveçli balina avlama gemisi ile balina sürüsünün arasına konumlandırdı. | Open Subtitles | و وضع مشروعه الصغير بقارب في شمال المحيط الأطلسي بين سفينة نرويجية لصيد الحيتان صيد الحيتان الحدباء |
| Zor arazi ve zayıf ekonomiler karşısındaki yaratıcılıkları sayesinde Vikingler batıya yelken açtılar, Kuzey Atlantik'e yerleştiler ve Kuzey Amerika kıyılarını diğer Avrupalılar oraya ayak basmadan yüzyıllar önce keşfettiler. | TED | بفضل إبداعهم في مواجهة التضاريس الوعرة والاقتصادات الضعيفة، أبحر الفايكينغ غرباً، استقروا شمال المحيط الأطلسي واستطلعوا الساحل الأمريكي الشمالي، قروناً قبل أن تطأ أي قدم أوروبية هناك. |
| Sonraki birkaç yılda ördekler buz kütlelerinin arasında kutupları geçerek Kuzey Atlantik'e ulaştılar. | Open Subtitles | حُملت البطات في السنوات القليلة التالية شرقاً على ماءٍ يعوم عليه الجليد عبر القطب الشمالي ،وابتعدت صوب شمال المحيط الأطلسي |
| İlk yolculuğu 1912 yılında Kuzey Atlantik'i geçmesiymiş. | Open Subtitles | "حينما قامت برحلتها الأولى عبر شمال المحيط الأطلسي في عام 1912" |
| İlk yolculuğu 1912 yılında Kuzey Atlantik'i geçmesiymiş. | Open Subtitles | "حينما قامت برحلتها الأولى عبر شمال المحيط الأطلسي في عام 1912" |
| Denizde. Kuzey Atlantik'te! | Open Subtitles | في البحر, في شمال المحيط الأطلسي |
| Kuzey Atlantik Anlaşması 4 Nisan 1949'da yabancı işgalcilere karşı toplu savunma eylemi olarak imzalandı. | Open Subtitles | معاهدة شمال الأطلنطي تم توقيعها في 4 أبريل 1949 كعمل دفاع جماعي ضد العدوان الأجنبي |
| Donanma Filosu, Kuzey Atlantik | Open Subtitles | الأسطول الأمريكي 2 شمال الأطلنطي |
| Şöyle diyebilirim, Kuzey Atlantik çok büyük bir yer. | Open Subtitles | "حسن، فلنقل بأنّ (شمال الأطلنطي) مكان كبير" |
| Ve Kuzey Atlantik buzul balinası yüzlerce mil boyunca ses iletebilir. | TED | و حوت شمال الأطلسي الصائب بإمكانه بث إشارات صوتية عبر مئات الأميال. |
| Modeller Kuzey Atlantik'te göl patlamalarını modellemede başarılı 8,000 yıl önce olan. | TED | النماذج تنجح في نمذجة انفجارات البحيرات في شمال الأطلسي منذ 8.000 سنة خلت. |
| 230 yolcusu ile Kuzey Atlantik'e gömülür. | Open Subtitles | يتناثر المسافرين الـ230 في جميع أنحاء شمال الأطلسي. |