Kuzey Kore'de olan savaşın tamamen Amerika'nın suçu olduğunu anlayamıyor. | Open Subtitles | التي الحرب في كوريا الشمالية كان كليّا العيب الولايات المتّحدة. |
Kuzey Kore'de romantik aşk kavramı yok. | TED | مفهوم الحب الرومانسي مفقودٌ في كوريا الشمالية. |
Kuzey Kore'de düşünmekten bile korkuyordum. | TED | حتى أنني كنتُ أخشى التفكير في كوريا الشمالية. |
James, bana Kuzey Kore'de gerçekten ne olduğunu anlat. | Open Subtitles | جيمس , قل لى حقيقة ما حدث فى كوريا الشمالية |
Kuzey Kore'de aldığı bir emri uygulamaya koydu, bir hafta önce. | Open Subtitles | داخل القيادة العليا لكوريا الشمالية أُعدِم منذ اسبوع |
Kuzey Kore'de nükleer silahlar için acil durum planlarımız var. | Open Subtitles | لدينا خطة طوارئ لأسلحة نووية في شمال كوريا |
Yani kötü kuralların varolmasının sebebi sadece Kuzey Kore'de olduğu gibi, yönetimin aşırı güçlü ve baskıcı olması değil. | TED | القوانين سيئة ليس لمجرد أن الحكومة قوية جدا وقمعية ، كما هو الحال في كوريا الشمالية. |
Kuzey Kore'de hiç bir şey göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | في كوريا الشمالية لا تأخد الأمور بظواهرها |
Neredeyiz biz, Kuzey Kore'de mi? | Open Subtitles | ما هذا؟ هل نحن في كوريا الشمالية اللعينة؟ |
Kuzey Kore'de de Kang Woo gibi iyi bir aktörün olmasının mümkün olacağı sonucuna vardık. | Open Subtitles | وجدنا انه من المستحيل ان يكون عندنا ممثل جيد مثل كانغ وو في كوريا الشمالية |
Şirketim Kuzey Kore'de kısa süreliğine bir laboratuvar açmıştı ve bunu yapmıştık ama sonra sattık hemen! | Open Subtitles | شركتي دعمت معمل في كوريا الشمالية لفترة صغيرة وهذا فعل لكننا بعناه |
Ah Kuzey Kore'de güzel marketlerimiz vardır. | Open Subtitles | أوه، عندنا بقالة جميلة المخازن هنا في كوريا الشمالية. |
Birkaç saat içerisinde Vanadyum Kuzey Kore'de olacak ve bütün yaptığın bir hiç için olacak. | Open Subtitles | في غضون بضعة ساعات سيكون الفيناديوم في كوريا الشمالية وكل ما فعلتيه سيكون من أجل لا شيء |
Kuzey Kore'de doğdum ve orada büyüdüm. | TED | ولدت و نشأت في كوريا الشمالية |
Kuzey Kore'de tıpkı babam gibi açlıktan ölebilirdim, ya da Çin'e kaçarak en azından daha iyi bir hayat için deneyebilirdim. | TED | كان من الممكن أن أموت جوعاً مثل والدي في كوريا الشمالية أو على الأقل أستطيع أن أحاول في سبيل الحصول على حياة أفضل بالهرب إلى الصين |
2011'de, Kim Jong-İl'in hayatının son altı ayı boyunca gizli bir şekilde Kuzey Kore'de yaşadım. | TED | في عام 2011- اخر 6 اشهر في حياة القائد كيم جونج إل- عشت متخفية في كوريا الشمالية. |
Adaletsizlik altında yaşayan insanlar için bir etki yaratmak istedim. Böylece belgeselci gazeteci oldum ve Kuzey Kore'de 140 gün mahkum olarak tutulmama sebep olan da bu, yani benim işim. | TED | أردت أن يكون لي تأثيري الخاص لأجل الذين يعيشون تحت وطأة الظلم؛ ولهذا السبب أصبحت صحفية وثائقية. ولهذا السبب أصبحت أسيرة في كوريا الشمالية لمدة 140 يومًا. |
Raporundan okuduğum kadarıyla Kuzey Kore'de esir düşmüşsünüz. | Open Subtitles | أفهم من قراءة مُلخّصكِ "كلاكما كان مُعتقلاً في "كوريا الشمالية |
O an, ...yani Kuzey Kore'de olanlar durumu zorlaştırıyor. | Open Subtitles | .. تلك اللحظة " ما حدث في " كوريا الشمالية جعل الأمور أصعب |
Kuzey Kore'de Bölüm 35'de çalışmış eski bir ajan, Kim Ki Soo. | Open Subtitles | إنه كيم كى سوو, عميل سابق للشعبة 35 فى كوريا الشمالية |
Kuzey Kore'de 15 kez sadece emin olmak için. | Open Subtitles | خمسة عشر بالنسبة لكوريا الشمالية فقط كي نتأكد |
Rengindeki gölge Kuzey Kore'de üretilen kristal mete uyuyor. | Open Subtitles | ظل اللون يطابق كريستال ميث يُصَنع فى شمال كوريا |