Şimdi size söylemem lazım, geçen hafta bu konu hakkında Kyle ile konuşuyordum, ona hikayesini anlattığımdan bahsediyordum. | TED | والآن علي إخباركم كنت أتحدث مع كايل عن هذا الموضوع أني كنت سأخبركم بهذه القصة |
Kyle ile birlikte Teksas'tan bu öğleden sonra uçarak geldik. | Open Subtitles | لقد طرت مع " كايل " من تكساس هذه الأمسية |
Bunu yapanın kızkardeşin Susan olduğunu düşünmek istiyorum, fakat sanırım senin de Kyle ile konuşman gerekecek. | Open Subtitles | الان على صرف سوزن لانها مشتبه بها لكن اعتقد انك يجب ان تتكلم مع كايل |
Ama arkadaşlığa geldiğinde, yani gerçek arkadaşlık Kyle ile ben gibi resmen özen gösterebilirsin ve kendin olabilirsin. | Open Subtitles | لكن عندما نأتي إلى الصدقاة و أعني بذلك الصداقة الحقيقية كـ أنا و كايل يمكنك رسمياً أن تهتم و أن تكون كما أنت |
Biz Kyle ile balığa giderken yanımıza yarım düzine fıstık ezmeli reçelli sandviç alırdık ve krallar gibi yaşadığımızı sanırdık. | Open Subtitles | "يا للروعة تعلمي , عندما أنا و " كايل كنا نذهب لصيد السمك كنا نأخذ نصف دستة سندويتشات من الفستق والزبده والجيلي |
Ama Kyle ile gizlice görüşüyorlardı. | Open Subtitles | ولكنها كانت دائما تتسلل مع كايل. |
Her zaman Kyle ile gelirdim. Kyle etrafta olmadığına göre. | Open Subtitles | أنا دائما أذهب مع (كايل) و (كايل) ليس هنا لذا.. |
Kyle ile buluşmaya gitmemi istemediğin için elbette. | Open Subtitles | لأنك لا تريدني أن أخرج مع كايل |
ve eğer Kyle ile aranda özel bir bağ olduğunu hissetiysen bunun üstüne gitmelisin. | Open Subtitles | و إذا كنت تحسين أنه يوجد علاقة مميزة مع (كايل) عليك أن تجربي حظك معه |
Lütfen, Dr. Pierce, Kyle ile gerçekten biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أرجوك يا دكتور (بيرس)، أود قضاء بعض الوقت بمفردي مع (كايل). |
Ben Kyle ile bunu her zaman yapmak, Sen beni bulur nasıl çünkü, biliyorum Yani entelektüel korkutucu. | Open Subtitles | ،)أنا أفعل هذا طوال الوقت مع (كايل تعلمون، لأنه يجدني دائماً جدُّ مخيفة فكرياً |
- Dün gece Kyle ile küçük bir parti yaptığınızı herkes biliyor. | Open Subtitles | أجل، ثمّ ؟ - و الجميع يعلم أنك خُضت حفلة صغيرة - .مع (كايل) الليلة الماضية |
- Hey Kyle ile o şey akşam yok mu? | Open Subtitles | - ألديك ذلك الشيء مع كايل هذه الليلة؟ |
İlk buluşmamızda Kyle ile olanınkinden çok daha fazla derinlik vardı, problem ise bunu o kavrayamadı henüz. | Open Subtitles | كان هنالك تعمق أكثر ...في موعدنا الأول (مقارنة مع (كايل... و المشكلة أنه لا يتفهم هذا |
Kyle ile ilgileniyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | كيف الرجال يتعاملوا مع (كايل)؟ |
Hayır, önce Kyle ile konuşacağım. | Open Subtitles | لا ، دعني أتفقد الأمر مع (كايل) أولا |
Bu konuyla ilgili Kyle ile konuşacağız. | Open Subtitles | وسوف نتحدث مع (كايل) بهذا الأمر. |
Yani o Kyle ile araniza girdi. Onlar boyle bir sey yapmaz. | Open Subtitles | (أعني, لقد وقفت بينك أنت و (كايل هُم عادةً لا يفعلون ذلك |
Hayır Kyle ile sadece meslektaşız. | Open Subtitles | لا، أنا و كايل لسنا سوى زملاء عمل |