| Baba lakabı dostlarınca kullanılırdı. | Open Subtitles | الأب الروحى لقب استعمله أصدقاؤه بدافع المودة و الاحترام |
| Baba lakabı dostlarınca kullanılırdı. Sevgi ve saygıdan dolayı. | Open Subtitles | الأب الروحى لقب استعمله أصدقاؤة بدافع المودة و الاحترام |
| Kuklacı lakabı da, hayalet hacklemesinden dolayı verildi. | Open Subtitles | لقبه سيّد الدمية مأخوذٌ من اختراق الشبح. |
| Tabii ki, bana bu lakabı verenler, aynı zamanda çirkin savaşlarını kazandığım ve kendilerini savaştan uzak tuttuğum için halk içinde ve özel olarak teşekkür ettiler. | Open Subtitles | بالطبع، أولئك الذين أعطوني هذا اللقب يشكرونني أيضا، سراً وعلانية لكسبي حربهم القذرة. وإبقائهم خارج الصورة. |
| Böylece bana şu lakabı taktılar: "Kayan Ben". | Open Subtitles | على أية حال ، كيف أختتم الإسم المستعار رولر مولر |
| Hayır, hayvan olan. lakabı buydu. | Open Subtitles | لا ، أقصد حيوان الأيّل كان ذلك لقبها |
| Doyle Pfeiffer'ın lakabı Şekerci'ydi. | Open Subtitles | كنية دويل Pfeiffer كَانَ "Candyman." حَصلَ على ذلك الاسمِ |
| "Baba" lakabı, onun arkadaşları tarafından kullanılan ve, Sevgi ve saygı duygularını simgeleyen bir terimdi. | Open Subtitles | الأب الروحى لقب استعمله أصدقاؤة بدافع المودة و الاحترام |
| Baba lakabı dostlarınca kullanılırdı. Sevgi ve saygıdan dolayı. | Open Subtitles | الأب الروحي لقب استعمله أصدقاؤه بدافع المودة و الاحترام |
| Hayat kurtaran bir teşhis koyabilir ya da bulduğunuz en iyi lakabı kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | إحداث تشخيص ينقذ حياة أو محاولة إختلاق أفضل لقب على الإطلاق |
| Amirim, benim dedem eşek alıp satardı. lakabı başka ne olacak? | Open Subtitles | سيدي، كان جدي يتاجر بالحمير ماذا سيكون لقبه إذن ؟ |
| Bir tane buldum. Robert Quinones, lakabı Bobby Q. | Open Subtitles | لدي رجل اسمه روبرت كوينوز لقبه بوبي كيو |
| Hatta, SDR'lerin bu düzende dolardan çalacağı tek şey bana kalırsa lakabı "yeşil" olur. | TED | في واقع الأمر، أعتقد أن الشيء الوحيد الذي من المرجح أن تسرقه حقوق السحب الخاصة من الدولار في إطار هذا المخطط هو لقبه "الورقة الخضراء". |
| Tabii ki, bana bu lakabı verenler, aynı zamanda çirkin savaşlarını kazandığım ve kendilerini savaştan uzak tuttuğum için halk içinde ve özel olarak teşekkür ettiler. | Open Subtitles | بالطبع، أولئك الذين أعطوني هذا اللقب يشكرونني أيضا، سراً وعلانية لكسبي حربهم القذرة. وإبقائهم خارج الصورة. |
| Bir adamın sadık olmasını istiyorsan adama sıçan lakabı takmaman gerekir. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في رجل للولاء ، ربما يجب عليك ألا يكون اللقب بـ"الجاسوس" |
| lakabı sevmedim. Limonlu keklere hastayım. | Open Subtitles | أكره ذاك اللقب المدمن على الليمون. |
| Eğer o lakabı bir daha kullanırsan seni penisinden yumruklarım, biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلم, اذا استخدمت الاسم المستعار هذا, سوف اضربك على اعضائك التناسلية. |
| Biliyor musunuz, Ha Ni'nin lakabı "Nuh'un salyangozu"dur. | Open Subtitles | هانى لقبها هو حلزونه نوح |
| "Monica'nın hokey kalecisi lakabı?" | Open Subtitles | "كنية مونيكا متى هي كَانتْ a هوكي goalie؟ " |
| O zaman bir lakabı paylaşan iki ayrı kişi değil de iki müzik aletiymişiz gibi oluyor. | Open Subtitles | كلا، لم نتفق علي ذلك لقد إتفقنا علي أنهم شيئين منفصلين ليس وكأنهم نفس الشئ بلقب واحد |
| Ama lisede, yemin ederim O'nun lakabı: `Geniş abla´ydı. | Open Subtitles | لكن عودة إلى المدرسة الثانوية, أقسم " بأن كنيتها كانت " الراكبة السهلة |
| Belediye başkanı kavalcıyı bulmam için tepeme biniyor evet artık bir lakabı var pezevenginiz sayesinde. | Open Subtitles | والعمده خلف مؤخرتى حول إيجاد شخص اسطوره والذى لديه الآن كنيه |
| Gerçekten kör olamaz. Sadece lakabı öyle olmalı, değil mi? | Open Subtitles | إنها ليست عمياء ، فقط اسم حركي ، صحيح؟ |
| Aynı anda İran'da, Abololo - tabii ki lakabı -, tek bir kadın yüzü yapıştırarak, hükümete karşı isyanını gösterdi. | TED | في إيران, في الوقت نفسه أبولولو -- بالطبع هو اسم مستعار -- ألصق وجه امرأة واحدة لإظهار مقاومته للحكومة. |
| Giuseppe Benvenuto, lakabı - heh-heh -Joe Welcome. | Open Subtitles | جيوسيبي بينونيرو يا له من إسم مستعار |
| Godshaw'ın iki adamı var. Deshaun Hackett. lakabı 'Midget' | Open Subtitles | هناك شخصان على علاقه به، الأول يدعي (جون هاكيت) ويطلق عليه (ميجيت) |
| Sarı Şimşek lakabı takılmış, çok yetenekli bir adam. | Open Subtitles | رجل ذو مهارة عالية لقبهُ الوميض الاصفر. |
| Yani, tilki avlamayı sevdiği için o lakabı almıştı. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنه قد حصل على كنيته تلك لأنه يحب صيد الثعالب |