"lapasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • عصيدة
        
    • العصيدة
        
    Sizden umursamanızı beklemiyorum ama o ameliyattan çıkıp yemek yiyebilecek durumda olduğunda aç olacak ve mısır lapasını yiyecek. Open Subtitles الجراحة بعد للأكل مستعدة تكون حين ولكن الذرة عصيدة على معتادة وهي جائعة, فستكون تتحدث أجعلها أن أستطيع لا أنني بما
    "Kraliçem, yüzünüzü çok solgun gördüm bu kasedeki fasulye lapasını yiyin ve gücünüze tekrar kavuşun." Open Subtitles أيتُها الملكة , لقد لاحظتُ بِأن وجهكِ شاحبً لِلغاية لِذا تناولي صحن عصيدة الفول هذا وأستعيدي طاقتكِ
    Bu fasulye lapasını kim yaptı? Open Subtitles من الذي قام بِصُنع عصيدة الفول هذِه؟
    Yabancıya son kase lapasını vermiş. Open Subtitles فقد اعطى الرجل الجائع اخر وعاء معه من العصيدة
    Bana yulaf lapasını fırlattın. Ve ben de biraz sana fırlattım. Open Subtitles لقد رميت علي القليل من العصيدة عند تناول الفطور, ورميت أنا رداً عليك
    - Dr. Pike, Maura'nın yulaf lapasını yediniz mi? Open Subtitles هل كنت تتناول عصيدة " مورا " ؟
    Evet, çiftçi pencereyi açmış ve yulaf lapasını fırlatmış. Open Subtitles نعم، المزارع... فتح الشُباك ... ورمى العصيدة خارجاً.
    Yulaf lapasını sen fırlattın. Open Subtitles أنت من رششت علي العصيدة
    Yulaf lapasını çok severim! Open Subtitles وأفطاري المفضل هو العصيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more