Yani sivrisinek larvalarını kontrol etmek istiyorsanız, onları bulmak gerçekten oldukça zor olabilir. | TED | وهكذا، إذا أردت السيطرة على يرقات البعوض، ففي الواقع سيكون الأمر صعبًا جدًا. |
Ve Romalılar bile kınkanatlısı larvalarını nefis buluyorlardı. | TED | حتى الرومان وجدوا أن يرقات الخنفسة شهيةً جداً. |
Sivrisinek larvalarını kontrol altında tutarlar, başka şeyleri de. | TED | إنها تسيطر على تعداد يرقات البعوض، بالإضافة لأمور أخرى. |
Bu ufaklıkta henüz bir acemi, bu yüzden kolay bir şeyler deniyor böcek larvalarını bulmak. | Open Subtitles | هذا اليافع مبتدء، لذا يبدأ بشيء سهل، كيف تحفر لوصول يرقات حشرة. |
Yalnızca polenleri tüketmezler polenler bittiğinde arının genç larvalarını da yerler. | Open Subtitles | لا يستهلكون حبوب اللقاح وحسب عندما ينفذ سيأكلون يرقات النحل الصغيرة أيضاً. |
Bu ufaklık bir acemi, bu yüzden kolay bir şeyle başlıyor, ...böcek larvalarını bulmak için nasıl kazacağını öğrenerek. | Open Subtitles | هذا اليافع مبتدء، لذا يبدأ بشيء سهل، كيف تحفر لوصول يرقات حشرة. |
Bu dişi buranın, becerikli ellerini ve çabuk parmaklarını kullanarak, taşların altındaki böcek larvalarını toplamak için iyi bir yer olduğunu biliyor. | Open Subtitles | تعرف هذه الأنثى بأنه مكانٌ ملائم لجمع يرقات الحشرات من تحت الصخور، مستخدمةً يداها المرنتين وأصابعها الرشيقة. |
Zanlı sinek larvalarını yanında olay yerine getiriyor. | Open Subtitles | المراحل المبكرة من التحلل الجاني يحضر معه يرقات ذباب الى مسرح الجريمة معه |
Karıncalar, yumurta ve larvalarını güvenle avcılardan uzak bu yumrulara bırakırlar. | Open Subtitles | إنها مشغولة جداً بصيد يرقات أكثر |
Fakat artık bu tırtılların büyük bir zahmetle topladığı yiyeceklerin çoğu içlerinde gelişmekte olan arı larvalarını beslemeye yarıyor. | Open Subtitles | ولكن الأن , الكثير مما تجمعه (اليُسْاريع) بجهد كبير تذهب لتغذية (سُرْافَات)"يرقات" ( الزُنْبور) التي تتطور بداخلها. |
Ve bu besin zinciri başka canlıların yanı sıra, bu titrer-sinek larvalarını da besler. | Open Subtitles | -التي تدعم -من ضمن مخلوقات أخري... يرقات هذا الذباب الصغير. |