"lazerler" - Translation from Turkish to Arabic

    • الليزر
        
    • ليزر
        
    lazerler öyle güçlü ki, topu çok hızlı bir şekilde eziyor. TED موجات الليزر قوية جدا فهي تسحق كرة الطاولة بشكل فائق السرعة.
    Bir lazer uzmanı olarak cevap gözümün önündeydi. Tabii ki, lazerler. TED كعالمة ليزر كانت الإجابة أمامي مباشرة: طبعا، باستخدام الليزر.
    lazerler dişçilikte, diyabetlilerin yaralarının iyileştirilmesinde ve ameliyatlarda kullanılabiliyorsa eğer, düşünülebilecek diğer her şey için de kullanılabilirdi. Bunlara hücrelerin içine ilaç taşımak da dahil. TED فإذا كان الليزر يستخدم في طب الأسنان وعلاج إصابات مرضى السكر والعمليات الجراحية فيمكن استخدامه في أي شيء تتخيله وهذا يشمل إيصال العلاج إلى الخلايا.
    Onları durdurmak için beş dakikan var ve sonra lazerler devreye girecek. TED لديك 5 دقائق لإبقافِهم قبل أن ينطلق الليزر.
    Basitleştirilmiş bir örnek verirsek lazerler şu soruyu sorabilir: 15'in asal çarpanları nelerdir? TED لدينا مثال توضيحي بسيط: قد يصدر سؤال عن أشعة الليزر هو: ما العوامل الأولية للعدد 15؟
    Yani, kübitler ya iyonlardan ya da elektrik devrelerinden gelir, lazerler ya da mikrodalgalar ile harekete geçerler. TED تنبعث الكيوبتات من أيونات أو من دوائر كهربائية تعمل وفقاً لأشعة الليزر أوالموجات الدقيقة.
    Amplifikatörlerden, elektro gitarlardan bahsediyorum, belki lazerler, ve duman makineleri Open Subtitles نناقش الأمبيرات, القيثارات الكهربائية ربّما الليزر حتى وآلات الدخان
    Topların bıraktığı izler mermi izi gibi yardımcı olmuyor fakat... kurduğum bu lazerler işimizi kolaylaştırıyor. Open Subtitles علامات لا توفر نفس الدقة كما ثقوب الرصاص، ولكن الليزر مسار تكلموا وكان بالاجماع.
    Basınç alarmları, görünmez rast gele lazerler, ve ayrıca yerinden oynayan her tabloda kepenkle kapılar kapanıyor. Open Subtitles انذارات الضغط، الليزر غير مرئي وعشوائي ويتم تشغيل الدرفات الفولاذية هيدوليكياً
    Görünmez rast gele lazerler, basınç alarmları ki onlar direk kepenklere bağlı. Open Subtitles الليزر العشوائي الغير مرئي مع الانذارات التي تؤدي الضغوط مائيا تديرها مصاريع الصلب
    O halde dinlemiyorsun, çünkü onunkinde lazerler var. Open Subtitles إذا فانت لا تستمع إلينا لأن دينه يحتوي على الليزر
    ...lazerler ve diğer teknolojiler öyle gelişti ki, görüntüler telefon direklerini ve tuğlaları bile gösterebilir. Open Subtitles الليزر و انواع اخرى من التكنلوجيا معقده لدرجه انها
    lazerler ve röntgen ışını fiziği üstünde çalışıyorlar. Open Subtitles ،يعمل في علوم الليزر وفيزياء الأشعة السينية
    lazerler ve röntgen ışını fiziği üstünde çalışıyorlar. Open Subtitles ،يعمل في علوم الليزر وفيزياء الأشعة السينية
    Görünen o ki, çevresinde hareket sensörleri, içinde lazerler var, hepsi de modern teknoloji. Open Subtitles واتضح لي وجود أجهزة استشعار حركة تحيط بالمكان وهناك الليزر داخل المنزل إنها أجهزة الأمان القياسية بالمتاحف
    lazerler kızıl güneş radyasyonunu taklit ediyor. Open Subtitles آشعة الليزر تُحاكي إشعاعات الشمس الحمراء
    Diğer yandan, BioFrontiers Enstitüsü'ndeki laboratuvarımızın turlarını yaparken, dışkılara bakmak için robotlar ve lazerler kullandığımızı açıkladığımızda herkesin bunu bilmek istemediği ortaya çıkıyor. TED من جهة اخرى ، عندما نقوم بجولة في مختبرنا في مؤسسة بيوفرونتيرز ، و نشرح اننا نستخدم الروبوتات و الليزر للنظر الى البراز، اتضح ان بعض الاشخاص لا يريدون ان يعرفوا هذا.
    Ev yapımı telsiz bir gitar. lazerler parmaklarının nerede olduğunu gösteriyorlar. Open Subtitles إنه جيتار عديم الأوتار صناعة منزلية يصدر أشعة ليزر حتى يضع أصابعه عليها.
    Kesici lazerler modifiye yapılan kaportacılarda kullanılır. Open Subtitles ليزر القطع يستعمل في محلات التجميل الفارهة
    Yüksek yoğunluklu lazerler. Neren dokunursa kopar. Open Subtitles أشعة ليزر عالية التركيز لو لمَسَت أي جزء من جسدك ستقطعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more