"liderlerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • القادة
        
    • الزعماء
        
    • قادة
        
    • والقادة
        
    Dünyadaki en iyi liderlerin profillerini paylaşıyorum, Martin Luther King, Nelson Mandela gibi. TED شاركت معهم الملف الشخصي لأفضل القادة مثل الملك مارتن لوثر و نيلسون مانديلا
    İşte liderlerin ortak noktası bu. İlk olarak gidişatı kabullenmiyor, zorluyolar. TED هذا ما يشترك فيه القادة الامر الاول انهم يتحدون الوضع الراهن
    Bu; ister iklim değişikliği olsun, ister göç olsun, isterse finansal sistem olsun bu tarz karmaşık ve sınır ötesi sıkıntılarla başa çıkarken liderlerin tekrar tekrar kullandıkları model. TED هذا قد يكون النمط الذي سيتبعه القادة السياسيون مراراً و تكراراً عندما نتعامل مع هذه المشاكل المعقدة العابرة للحدود سواء كانت تغيرات المناخ او الهجرة أو حتى النظام المالي
    204 kişiden 20 kişi demek, Afrikalı liderlerin çoğunluğu... ...büyük bir çoğunluğu halkını yüzüstü bıraktı. TED 20 من أصل 204 يعني أن الغالبية، الغالبية العظمى من الزعماء الأفارقة ، وأفشلت شعوبها.
    liderlerin hamuru da bunlarla yoğrulur. Open Subtitles هذا ما يسمى يالشجاعة وهذا ما يجب أن يصنع منه الزعماء
    der. İşte Afrikalı liderlerin sahip olduğu güç bu, ve işte bu yüzden kıtadaki en çok farkı onlar yaratır. TED هذه هي السلطة التي بين أيدي قادة أفريقيا، ولهذا السبب يشكلون معظم الفرق في القارة.
    İnsanlığın geleceği sadece politikacıların, büyük liderlerin veya büyük şirketlerin ellerinde değildir TED إن مستقبل الجنس البشريّ ليس محصوراً بأيدي السياسيين والقادة العظماء والشركات الكبرى،
    Bunlar merhum Nelson Mandela, bugün Afrika'da gördüğümüz liderlerin çoğu ve Paul Kagame gibi insanlar. TED وهم من أمثال الراحل نيلسون مانديلا ومعظم القادة الأفارقة اللذين نراهم اليوم، مثل بول كاغامي وغيره.
    Aristophanes'in ahlaksız ve çoğu zaman müstehcen olan hicvi, liderlerin şehre olan bağlılığını ölçüyordu. TED سخرية أريستوفانيس القاسية والفاحشة غالبًا وضعت هؤلاء القادة محطّ المساءلة، مختبرةً التزامهم تجاه المدينة.
    8'e kadar beklemeye devam ettik. liderlerin birkaç saat geç kalmaları çok da alışılmamış bir şey değildi. TED ولغاية الساعة 8 كنا ما زلنا ننتظر ، لأنه من المألوف بأن القادة عادهً يتأخرون ، لمدة ساعة أو نحو ذلك.
    Yıllarca liderlerin tek başlarına karmaşık problemleri çözmeleri beklenen güçlü solocular olduklarını düşündük. TED و لسنين عدة، نظن ان القادة هم أبطال منفردين الذين كان من المتوقع منهم حل المشكلات المعقدة كلها بأنفسهم.
    Erkek liderlerin kendi kuruluşlarında rol modelleri ve değişime aracı olmalarını istiyoruz. TED نريد من القادة الرجال أن يكونوا نموذجا وأن يتم تغيير سلوك العاملين داخل شركاتهم.
    Yaşayan insanların çoğundan daha fazla koltukta kalan bir elin parmaklarını zor geçen liderlerin oluşturduğu bir kıtadayız. İşe yarayabilecek yeni bir şeyin ihtiyacını hissediyoruz çaresizce. TED و في قارة حيث يمسك عدد قليل من القادة بالسلطة لفترة أطول من أعمار غالبية السكان, فنحن في حاجة يائسة لشيء جديد شيء يمكن أن يفيد.
    liderlerin her gün 400 kadar bu iletişim noktaları olur. TED يواجه القادة نحو 400 لحظة تواصل كتلك كل يوم.
    Bu liderlerin doğru şeyi yapmasına kim yardım edecek? TED من الذي سيساعد هؤلاء القادة للقيام بما هو صائب؟
    Danışmanlığını yaptığım şirketlerde, liderlerin başarı için kusursuz uygulamayı teşvik ettiğini sık sık görüyorum. TED في الشركات التي تشاورت معها، غالبا ما أرى ثقافة الأداء بدون خطأ والتي يتبناها القادة للتشجيع على العمل العظيم.
    Hayır. Global Vote'ta konunun yalnızca bir yönü sizi ilgilendirir. O da bu liderlerin dünyanın geri kalanı için ne yapacağıdır. TED لكن في التصويت العالمي، أنت تأخذ في الاعتبار جانبًا واحدًا فقط من الأمر، وهو ماذا سيفعل هؤلاء القادة لنا نحن؟
    Çok eski kehanetin dediğine göre, liderlerin soyundan gelen bir kız bir gün bize önderlik edecek ve bizi umut ve şerefli olan yeni bir çağa götürecek. Open Subtitles النبوءات القديمة أخبرت بأنّ فتاة ذات سلالة من الزعماء ستقوم يوماً ما بقيادتنا. وستقودنا إلى عصر جديد من الأمل والمجد.
    Kurbanların güçsüzlüğü ve bazı liderlerin şüpheli seçimleri arasında bariz bir ayrım yapıyor. Open Subtitles إنها تُفرّق بوضوح بين عجز الضحايا والأفعال المُريبة التي إرتكبها بعض الزعماء
    liderlerin iş birliği olmasaydı daha az insan ölürdü demiştiniz. Open Subtitles قلتِ بأنه لولا تعاون الزعماء اليهود لمات عدد أقل من الضحايا اليهود
    İşlerinde başarılı insanlar ile tanıştıkça ve güçlü liderlerin profillerini okudukça, ortak bir nokta farkettim. TED عندما قابلت أناسا ناجحين في مجال الأعمال وقرأت ملفات قادة على مستوى رفيع، لاحظت بعض القواسم المشتركة:
    İki, Amerikan politikasında Cumhuriyetçi tabanla, Cumhuriyetçi liderlerin iklim değişimi kadar temel bir ayrım yok. TED الثاني، لا يوجد قضية سياسية أمريكية توجد بها فجوة أساسية بين القاعدة الجمهورية والقادة الجمهوريين أكثر من تغيرات المناخ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more