| Gofre kumaşlı gömleği giyecektim ama vokal grubumun lisansı bitti? | Open Subtitles | كنت سأرتدي السترة القطنية، لكن رخصة عملي كحلّاق انتهت للتو. |
| Kavga eden adamlarıyla burada tezgah açmak isteyen birinin lisansı olması gerekir. | Open Subtitles | ..إن أراد رجل جمع بعض الرفاق ليتقاتلوا سوياً فإنه يحتاج إلى رخصة |
| Evet, özellikle de bunun için tutuklandığında dedektiflik lisansı iptal edilecek. | Open Subtitles | أجل، لاسيّما أنّ إعتقالها بتلك التهمة سينسف رخصة التحقيق الخاصّة بها. |
| Vakfınıza ülkemizin evsiz insanları için bir tesis işletme lisansı verilmiş. | Open Subtitles | لقد تم منح الرخصة لمؤسستك من أجل إقامة مكان إيواء المشردين |
| Ya da onlara neden Parsons'ın kısa süre önce satış lisansı için başvurduğunu ya da Parsons'ın, ailesine koleksiyonunu birilerinin çalmak isteyebileceğini söylediğini anlatmıyordu. | Open Subtitles | للحصول على ترخيص لبيعها ولا علموا أن بارسونز قد حذر عائلته أن بعض الناس قد يريدون سرقة مجموعته |
| lisansı iptal edilmiş, sabıkalı ve karaborsa bağlantıları olan birine ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن واحد مع رخصة ملغاة سجله أجرامي، واتصاله بالسوق السوداء ؟ |
| Hindistan Rezerv Bankası'na bankacılık lisansı için başvurdum. | TED | وقدمتُ طلبًا للحصول على رخصة مصرفية من البنك الاحتياطي الهندي. |
| daha da karmaşıklaşıyor. Bu suçlamalar karşısında, de Beauvoir'ın öğretmenlik lisansı, görevini kötüye kullandığından feshedildi. | TED | في ظل هذه الاتّهامات، لقد سُحبت منها رخصة التدريس لاستغلالها منصبها. |
| Avcılık lisansı onun tuhaf, özensiz el yazısı ile doldurulmuş. | Open Subtitles | رخصة الصيد خاصته مكتوبة بخط يدة الغريب المهمل |
| Bu konuda susmanızı istiyorum. Henüz lisansı yok. | Open Subtitles | لا تخبروا أحداً عنه ليست لدى رخصة له بعد |
| Kişisel olarak algılamanızı istediğimden oyun lisansı ücretini de ödemeyeceğim. | Open Subtitles | و لا حتى رسوم رخصة القمار التى سأقدر لك صنيعك لو دفعتها شخصياً |
| Kumar lisansı için bile. Onu şahsen siz öderseniz sevinirim. | Open Subtitles | و لا حتى رسوم رخصة القمار التي سأقدر لك صنيعك لو دفعتها أنت |
| 20 yaşında taksi lisansı alamazsın! | Open Subtitles | لا يمكنك الحصول على رخصة سيارة أجرة بسن العشرين |
| Mevsim dışı avlanma lisansı alman 2 yıldan uzun sürecektir. | Open Subtitles | ستحتاج لسنتين على الأقل للحصول على رخصة صيد دائمة |
| Bir büyücüye sakın süresi dolmuş balıkçılık lisansı satma. | Open Subtitles | لاتبيع أبدا لساحر رخصة صيد سمك منتهية الصلاحية |
| Burada, daha fazla zaman harcamak istemiyorum. lisansı alabilirsiniz. | Open Subtitles | لا أريد أن أبقى هنا أكثر مما يستحق الامر يمكنك الحصول على الرخصة |
| İyi,o lisansı geri vermeyi ciddi şekilde düşünmelisin. | Open Subtitles | اذاً عليك التفكير جدياً في إعادة هذه الرخصة |
| Görüyorsun,likör lisansı olmadan Çin kırmaları felan görürse bize haber verecek. | Open Subtitles | وداعاً , إنه مسؤول في البلدية من أجل ترتيب مناطق دون ترخيص |
| Başka bir ifadeyle... lisansı başkasına verebilecek durumda olmalıyım. | Open Subtitles | وبكلمات اخرى يجب ان اكون قادرا على اعطاء الترخيص لشخص ما |
| Birkaç şaibeli arazi yüzünden lisansı askıya alınan bir avukat olarak tanıtıldı. | Open Subtitles | ديكس لقد ذهب بصفته محامي أُلغيت رخصته بسبب صفقات أراضي غير شرعية |
| Suç kaydı yok. 10'dan fazla taksicilik lisansı var. | Open Subtitles | ليس له سجل إجرامى يملك عشرة تراخيص لسياراته |
| Eyalet lisansı sınavına girmek üzereyim. | Open Subtitles | أنا على وشك أن أقوم بإختبار لرخصة القيادة |
| Dedektif lisansı için uğraşıp özel dedektif olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني محاول الحصول على رُخصة التحرّي وأصبح متحرٍّ خاصّ |
| - lisansı yenilemek 85 dolar mı? | Open Subtitles | -خمسة وثمانون دولاراً لاستبدال الرخص |
| Eğer insana bu silahı alma lisansı veriyorsak sadece tek bir şey arzuluyoruz demektir: | Open Subtitles | لو كان مرخص لنا بالقتل لكان مطلبنا الوحيد |
| Ordinaryüs Profesör, lisans, yüksek lisans filozofi lisansı, doktora. | Open Subtitles | حاصل على إجازة وماجستير الآداب، ومرشح ودكتور فلسفة. |
| Sanat tarihi yüksek lisansı yapan bir ikizim var. | Open Subtitles | لدي أخت توأم وهي حاصلة على شهادة في تاريخ الفن |